Çocukta okul korkusu yaratmayın

  • 0
  • 983
Yazı Boyutu:

Okulların açılmasına az bir zaman kaldı. İzmir’de bu yıl yaklaşık 628 bin öğrenciders başı yapacak. Bu öğrencilerinyaklaşık 55 bini ise ilk kez okulla tanışacak. Yeni eğitim-öğretim yılıöncesi anne-babalar da çocukları kadar heyecanlı ve telaşlı. Bu yıl 66 aylıkçocukların okula gitmeleri için istenilen rapor sistemi kaldırılınca karar vermesorumluluğu artık velilerde. Bu durumda anneler ve babalar ne yapmalı? “Çocuğumungelişim düzeyi yeterli mi? Eğitim yaşamına başlamaya hazır mı? Daha hala‘küçük’ mü, yoksa artık ‘büyüdü’ mü? Okulda düşmeden sınıfına kadargidebilecek, tuvalet, el yıkama gibi gereksinimlerini kendi kendinekarşılayabilecek mi?” Ve daha birçok soru, okula yeni başlayacak çocuklarınanne ve babalarını, karar verme sürecinde zorlayacak. Bu zorlu süreçte, YaşarÜniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Ilgın Başaran, velilere tavsiyelerde bulundu. 
 
 
ÖNEMLİ OLAN ÇOCUĞUN HAZIR OLMASI
Yrd. Doç. Dr. Ilgın Başaran, anne-babaların bu kararlarıkendileri verebilecekleri gibi uzmanlardan da yardım alabileceğini belirterek,“Önemli olan çocuğun ilkokula hazır olma düzeyidir. Dil ve bilişsel gelişimdüzeyleri izlenmelidir. Çocuğun dil gelişimi, kendi duygu ve düşünceleriniifade edecek düzeye gelmiş midir? Çocuğun bilişsel gelişimi ise müfredatıkavrayacak düzeyde midir? Renk, sayı, şekil algısı, karşılaştırma ve muhakemebecerisi yeterince gelişmiş ve yaş grubuna uygun mudur? Bu değerlendirmeleri,eğer çocukları kreş, anaokulu gibi eğitim ortamlarında bulundularsa,okullarındaki eğitimcilere danışarak yapabilirler. Ancak eğer çocuk evdebakıldı ise ve bakan kişiler aşırı korumacı bir tutum içinde çocuğuyetiştirdilerse, karar vermede zorlanacakları kaçınılmaz. Hele bir de ailebireyleri birbirine çok bağlı ya da bağımlı iseler, genellikle biri öbürüne birşey olacağı korkusunu yaşayacağı için ‘okul korkusu’na zemin hazırlayabilir ve çocukokula gitmek istemeyebilir” dedi.

KORUMACI TUTUM SORUN YARATABİLİR

Bu durumla karşılaşacak anne-babaların, çocuklarınınkorkularını ortadan kaldırabilmek için hiç tanımadığı bir ortam olan okul ileilgili çocuklarına bilgi vermeleri gerektiğini ifade eden Başaran, “Anne ya dababada çocuğundan ayrılma kaygısı varsa bu kaygı çocuğa da geçecek, çocuk kendibaşına kalacağı için kendini güvensiz hissedecek ve okula gitmekistemeyecektir. Ya da aşırı korucu anne-baba tutumundan sıkıldığı için çocukkendisi okula gitmek isteyecek ama onun ‘yeterince büyümedin, seneye başlarsandaha iyi olur, bensiz ne yaparsın okulda’ gibi korumacı tutumlarla özgüvenisorgulanacaktır” diye konuştu.

66 AYLIK ÇOCUKLAR OKULA GİTMELİ Mİ?
Daha önce okul deneyimi olsun ya da olmasın, 66 aylık birçocuğun gerekli gelişimleri göstermişse ve okula gitmeye kendini hazırhissediyorsa eğitime başlayabileceğini belirten Başaran, “Anne-babalar da kararverirken kendi korumacı tutumlarını bir kenara bırakıp çocuklarının zihinsel vefiziksel gelişimlerini dikkate alarak bu kararı almalı ya da eğitim alanındauzmanlardan yardım almalıdır” dedi.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
Yapılan çalışmaların okul öncesi eğitimin ilerikiyıllarda okul başarısına katkı sağladığı yönünde olduğunu hatırlatan IlgınBaşaran, sözlerini şöyle sürdürdü:“Her ne kadar ‘hazır olma’ okul başarısının tekbelirleyicisi değilse de önemi çok fazladır. İyi bir okul öncesi eğitimi, çocukların,dil ve bilişsel gelişimleri izlendiği ve geliştirildiği için ilk ve ortaokuldakibaşarılarını etkileyecektir. Kendini yeterli hisseden, özgüveni gelişmiş,eğitim almaya hazır bir çocuk, okula başlarken zorluk yaşamayacaktır.Anne-babalar çocuklarına kendi başarılarından kendilerinin sorumlu olduğuhissettirmelidirler”
 
 ORTAOKULA BAŞLAYANLARDA DA PROBLEMLER GÖRÜLEBİLİR
Aynı sorunların ortaokula başlayan çocuklarda dagörülebileceğini vurgulayan Başaran, “Anneye bağlılık ya da bağımlılık yerdeğiştirerek öğretmene yöneltilebilir. 4. sınıfı bitirip ortaokula başlayan biröğrenci, aynı birinci sınıfa başlarken yaşadıklarını yaşayabilir. Orta okuldaartık branş öğretmenleri devreye girecek ve 4 yıl boyunca kurmuş olduğu dengebozulacak, yeni bir ortamla, yeni bir düzenle, yeni bir çevre ile baş etmeyeçalışacaktır. Çocukların gelişim görevlerini yerine getirirken yaşadıkları ileokulda akademik olarak öğretilmek istenenler arasında bir denge olmalıdır.Çocuk hangi sınıfta olursa olsun o yaş grubu özelliklerini gösteripgöstermediği izlenmelidir. Eksiklikler tamamlanmalı ve hedeflere uygun eğitimverilmelidir. Bu durum SBS sınavlarında da ortaya çıkmaktadır” uyarılarındabulundu.
 
İZMİR’DE 49 BİN 309 ÖĞRENCİ ORTAOKULA BAŞLAYACAK
Bu yıl İzmir’de 208 bin 250 öğrenci ortaokullarda öğrenimgörecek. 49 bin 309 öğrenci ilkokuldan ortaokula geçerken 8. sınıf öğrencisi 54bin 495 öğrenci ise Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girecek. 8. sınıftan mezunolan 54 bin 779 öğrenci ise liseye başlayacak.  BU YIL SBS’YE GİRECEK ÖĞRENCİLERBecerilerin kazanılıp kazanılmadığını yoklamak üzereuygulanan Seviye Belirleme Sınavları’nın (SBS) 2007 yılından bu yanayapıldığını kaydeden Başaran, “Bu sınavların amacı öğrencilerin akademik,sosyal ve duyuşsal gelişimlerinin, okul öncesinden başlayarak izlenmesi veyıllara göre değerlendirilmesi olarak belirlenmiştir. Ancak uygulama daha çokakademik değerlendirme ağırlıklı olmuş ve soru çözme becerilerinin ölçülmesihaline dönüşmüştür. Sınavlar arka arkaya yapılmakta, aileler ve öğrencilersürekli kaygı yaşamakta ve sınav kaygısı öğrenmeye ve başarıya ket vurmadurumuna gelmiştir. İlk ve ortaöğretim öğrencilerinin bilişsel gelişimlerininizlenmesi ve düzey altı öğrenciler için bireysel destek programlarınınhazırlanması yerine, en çok bilgiyi akılda tutan, ezberleyen, muhakeme yeteneğisorgulanmaksızın, başarılı olarak değerlendirilmektedir. Aslında SBS sınavlarınınhedefi ile uygulama arasındaki tutarsızlık hem öğrenciyi hem de ailelerinistres altında bırakmaktadır. Bu bağlamda, gelişim düzeyleri dikkate alınarakher öğrencinin kendi potansiyeline göre ilerlemesinin sağlanması ilke olarakbenimsenmelidir. Böyle bir eğitim sistemi hem düzey altı hem de düzey üstüçocukların gelişimi dikkate alacağı için başarıyı etkileyecektir” dedi.

RAKAMLARLA İZMİR’İN ÖĞRENCİDURUMU:
BU YIL 1. SINIFAYAKLAŞIK 55 BİN KAYIT BEKLENİYOR

Geçen yıl 66 aylıkçocukların da ilkokula kayıt olması nedeniyle İzmir’de 71 bin 990 olan 1. sınıföğrencilerinin sayısının, bu yıl getirilen 66 aylık çocukların isteğe görekayıt edilecek olması nedeniyle yaklaşık 55 bin olarak gerçekleşmesi öngörülüyor.
SBS’YE 54 BİN 495ÖĞRENCİ GİRECEKBu yıl İzmir’de 208 bin250 öğrenci ortaokullarda öğrenim görecek. 49 bin 309 öğrenci ilkokuldan ortaokulageçerken 8. sınıf öğrencisi 54 bin 495 öğrenci ise Seviye Belirleme Sınavı’na(SBS) girecek. 8. sınıftan mezun olan 54 bin 779 öğrenci ise liseye başlayacak.  İzmir’de geçtiğimizyılın rakamlarına göre, toplam 628 bin 92 öğrenci öğrenim görüyor. Bunların 222bin 109’u ilkokul, 213 bin 720’si ortaokul, 192 bin 263’ü ise liselilerdenoluşuyor.
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Fransa’da kariyer fırsatı

Ünlü isimler Egeli öğrencilerle buluştu

Çocuk Gelişimi ve Meslek Edindirme kursu yeniden

418 projeye Tübitak desteği

Prag’dan İzmir Ekonomi’ye önemli konuk

Çip üretiminde AB desteği

Arşiv