Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, Danimarka Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi Kültürlerarası Çello Topluluğu’nu İzmir’de ağırladı. 12 müzisyenden oluşan Kültürlerarası Çello Topluluğu’nun Türk ve Danimarka kültürüne ait ezgilerini yeniden yorumlayarak verdiği konser dinleyenlerin beğenisini topladı.
Danimarka Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi, Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi davetiyle İzmir’e geldi. Urla K2 Nefes Alanı’nda 5 günlük bir kampa giren ekip, atölyeler gerçekleştirdi. Danimarka Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nden dünyaca ünlü çello sanatçısı Prof. Toke Moldrup ve Çin Chengdu Üniversitesi’nden çello sanatçısı Prof. Ümit İşgörür ve öğrencilerden oluşan 12 kişilik ekip, K2 Nefes Alanı ve Yaşar Üniversitesi’nde konser verdi. Selçuk Yaşar Kampüsü Ana Konferans Salonu’nda gerçekleşen konsere Orkestra Şefi ve Piyanist İbrahim Yazıcı da katıldı. Konserde en eski yazılı melodilerden birine dayandığı ve M.Ö. 100 veya 200. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen, Yunanca Seikilos’un Epitaph’ı olarak da adlandırılan “Mens du lever strål” adlı beste de çalındı. Çello ile yeniden hayat bulan Gülnihal, Sarı Gelin, Drama Köprüsü ve Katibim eserleri seyircilerden büyük alkış aldı.
Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Payam Gül Susanni, “Proje geçen sene Danimarka’daki farklı okullardan üniversitemize gelen 8 kişilik bir heyetin bizimle ortak çalışma yapmak istemesiyle başladı. Geliştirdik, büyüttük ve 5 öğrenci İzmir’den, 5 öğrenci Danimarka’dan, bir hocamız Türkiye’den, bir hocamız Danimarka’dan olmak üzere 12 çelloluk bir ansambl konseri ve ustalık sınıfı adı altında bir hafta geçirdik. Çok güzel şeyler öğrendik, paylaştık. Başta Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Ertep olmak üzere tüm fakülte ekibine ve sanatçılara teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“MÜZİĞİN GÜCÜ BİZİ BİR ARAYA GETİRDİ”
Danimarka Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nden Prof. Toke Moldrup ise İzmir’de olmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek “Buraya bir hafta boyunca öğrencilerle çello çalışmaları yapmak ve güzel vakit geçirmek için geldik. İki farklı kültürden insanlar olarak çalıştık. Farklılıklar ve benzerlikler üzerine konuştuk. Modern klasik müziğin gücü bizi bir araya getirdi. Müzik dünyanın farklı yerlerinden insanları birleştiriyor, bu büyüleyici bir şey.” dedi.
.jpg)
