Doyumluk değil, tadımlık kalkın

Uzmanlar, Kurban Bayramı’nda sağlığımızdan olmamak adına sofradan “Doyumluk değil, tadımlık kalkın” uyarısında bulunuyor.

  • 0
  • 645
Doyumluk değil, tadımlık kalkın
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Uzmanlar, Kurban Bayramı’nda sağlığımızdan olmamak adına sofradan “Doyumluk değil, tadımlık kalkın” uyarısında bulunuyor. Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, “Bayramın uzun oluşuna bakarak et tüketimine fazla yüklenmeyin. Tüm besin gruplarından yeterli ve dengeli miktarda tüketerek sağlıklı bir bayram geçirin” dedi.

Kurban Bayramı süresince kırmızı et tüketiminin miktar ve sıklığının artmasından dolayı özellikle hipertansiyon, kalp, diyabet hastaları ve ülser, reflü, gastrit gibi mide problemleri yaşayan kişilerin dikkatli olması gerektiğini söyleyen Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, doğru beslenme önerilerinde bulundu. Fadıloğlu, sağlıklı bir Bayram geçirilmesi için etlerin kesilmesi, hazırlanması, saklanması, pişirilmesinde gıda güvenliğine uyulması, besin gruplarının dengeli seçiminde bilinçli davranılması ve porsiyon kontrolüne dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. 

ET İLE C VİTAMİNİ İÇEREN SEBZE VE SALATALAR TÜKETİN
Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu “Hayvansal protein bakımından zengin olan et, bireylerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için gerekli olan elzem veya esansiyel aminoasitlerinin hepsini yapısında bulundurmaktadır. Kırmızı et; magnezyum, kalsiyum, çinko, A vitamini, tiamin, riboflavin, niasin, biotin, B6, B12, pantotenik asit gibi B grubu vitaminler açısından da zengin bir gıdadır. Et, C ve E vitaminini içermediğinden etin yanında C vitamininden zengin sebze veya salataların tüketilmesi oldukça faydalıdır. Bu şekilde farklı besin gruplarından faydalanıldığı gibi sebzelerde bulunan C vitamini sayesinde etteki demirin emilimi de artmış olur” dedi.

MANGALDA PİŞİRME İÇİN UYARI
Et yemeklerinde ilave yağ kullanımından kaçınılması gerektiğini ifade eden Fadıloğlu, “Etin kendi yağı ile kısık ateşte, uzun süre pişmesi sağlanmalı. Etlere haşlama, fırınlama veya pişirme yöntemleri uygulanmalı, mangalda ya da kızartılarak pişirilme esnasında etlerin yakmadan pişirilmesine dikkat edilmeli. Mangalda pişirme esnasında da et ve alev arasındaki mesafenin 15-20 cm olması gerekir. Bu şekilde yağın aleve damlaması sonucu oluşan ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) denilen, her yaş grubu için risk oluşturan kanserojenik bileşiklerin oluşumu azaltılabilir” diyerek uyarıda bulundu.

Güne hafif bir kahvaltı ile başlamayı ve sindirim problemlerini en aza indirmek için bayram yemeklerini öğle zamanı yemeği öneren Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, “Tabağınızda sadece ete değil, etin yanında bulgur pilavı, sebze ve salatalara da yer verin. Böylece hem posa tüketiminizi arttırmış hem de vitamin ve mineral yetersizliğini önlemiş olursunuz. Porsiyon kontrolüne önem vermeli ve bir öğünde fazla kaçırdıysanız diğer öğünlerde sebze ve meyve tüketerek dengelemeye çalışmalısınız.

Kurbanlık hayvanların sakatatları da kalorisinin yüksek olması nedeniyle de kan yağlarını ve kolesterolü yükseltme riskinden dolayı dikkatli tüketilmeli” diye konuştu.

Etlerin gıda güvenliğine uygun olarak soğuk zincir bozulmadan saklanması gerektiğini vurgulayan Ezgi Eylem Fadıloğlu, etlerin kesimden sonra 24 saat buzdolabında bekletildikten sonra tüketilmesi gerektiğini hatırlattı. Fedıloğlu, sağlıklı bir bayram geçirmek için şu önerilerde bulundu:  "Bayramda, fiziksel hareketinizi mutlaka arttırın. Gün içinde en az yarım saat yürüyüş yapmaya çalışın ya da ev içindeki hareketliliğinizi arttırarak aldığınız fazla enerjiyi vücudunuzdan atmaya çalışın. Sindirim sisteminizi rahatlatmak, bozulan bağırsak hareketlerinizi düzenlemek adına bağırsaklarda su tutulumuna neden olan aşırı çay kahve tüketimi yerine, rezene, papatya ve ıhlamur çayları gibi bitki çaylarına yer verin. Metabolizmayı hızlandırmak ve mide bağırsak sisteminin düzenli çalışması adına su tüketmeyi unutmayın. Günde 10 bardak su içmeye özen gösterin. Bayram ziyaretlerinde ikram amaçlı sunulan çikolata, şeker ve şerbetli tatlılar yerine hafif olan sütlü veya meyveli tatlıları tercih etmeye çalışın. Ayrıca tatlıyı yedikten sonra bir bardak ayran ya da süt içerek ya da 2 adet ceviz tüketerek şekerin kanda aniden yükselmesini engelleyebilirsiniz”

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Küçük başkan Ali Dönmez

Çocuk başkanlardan anlamlı mesaj

Bütün İzmir’in belediye başkanıyım

Aliağa’da 23 Nisan Coşkusu

23 Nisan coşkusu gün boyu sürdü

Dolu dolu 23 Nisan

Arşiv