Glokomda Erken Tanı Görme Kaybını Engelliyor

Buca Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Alper Çukur, 8- 14 Mart Dünya Glokom Haftası dolayısıyla 40 yaş üzerindeki her 40 kişiden 1’inde görülen glokom hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi.

  • 0
  • 408
Glokomda Erken Tanı Görme Kaybını Engelliyor
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Buca Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Alper Çukur, 8- 14 Mart Dünya Glokom Haftası dolayısıyla 40 yaş üzerindeki her 40 kişiden 1’inde görülen glokom hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Op. Dr. Çukur, halk arasında göz tansiyonu ya da karasu olarak bilinen glokomun, sinsi ve tehlikeli bir hastalık olduğunu, erken teşhis ve tedavi edilmediği halde sonucun kalıcı körlüğe kadar gidebileceğini söyledi.

Buca Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Alper Çukur, halk arasında göz tansiyonu ya da karasu olarak da bilinen glokom hastalığı hakkında önemli bilgiler vererek uyarıda bulundu.

Sıklıkla göz içi basıncının yükselmesi sebebiyle ortaya çıkan glokom hastalığında erken tanı ve tedavinin görme kayıplarının büyük oranda önüne geçilebileceğini vurgulayan Op. Dr. Çukur, her yüksek göz tansiyonun görme sinirine hasar vermeyebildiğini, normal göz tansiyonunun da bazen sinir hasarına neden olabileceğini söyledi. Op. Dr. Çukur, şöyle konuştu:
“Glokom, görme sinirine hasar veren bir grup hastalığa verilen isimdir. Bu hasar, hastada görme alanı kaybından,  kalıcı körlüğe kadar uzanan sonuçlar doğurur. Görme siniri hasarının nedeni genellikle göz içi basıncının yükselmesidir. 21 mm Hg üzerindeki değerler yüksek kabul edilir. Ancak her yüksek göz tansiyonu görme sinirine hasar vermeyebileceği gibi, normal göz tansiyonu da bazen sinir hasarına yol açabilmektedir. Bu yüzden glokom tanısı sadece göz tansiyonu ölçümü ile değil; görme sinirindeki hasarı tespit eden kornea kalınlığı ölçümü, görme alanı, OCT, sinir lifi analizi gibi testlerle birlikte konulur.”

RUTİN KONTROL GEREKİYOR
Glokomun sinsi bir hastalık olduğunu ve erken dönemlerde ağrı ya da görme azalmasının hissedilmediğini hatırlatan Op. Dr. Çukur, özellikle risk faktörlerine sahip kişilerin erken tanı için her yıl rutin göz muayenesi olmalarını önerdi. Glokomda görme kayıplarının kalıcı olduğunun, erken tanı ve tedavi sayesinde görme kayıplarının büyük oranda önüne geçildiğinin altını çizen Op. Dr. Çukur, glokom ile ilgili risk faktörlerini şöyle sıraladı: “İleri yaş, ailede glokom öyküsü, şeker hastalığı, yüksek miyopi ve yüksek hipermetropi, kortizon tedavisi, göz yaralanmaları, göz içi iltihabı ve kansızlık.”

Op. Dr. Çukur, tedavi süreci ile ilgili “Hastalığın ilerlemesini engellemek amacıyla ilaç ve lazerle tedavi uygulanıyor. İlaç tedavisinde hastanın göz içi basıncını düşüren damlalar kullanılıyor. Lazer tedavisi ise günümüzde en sık kullanılan yöntem; etkili, ağrısız, zararsız, uygulaması kısa süren ve çok kez tekrarlanabilen, SLT (Selektif Laser Trabeküloplasti)’ dir. Bu iki tedavinin etkisiz olduğu durumlarda ise cerrahi tedavi uygulanıyor” diye konuştu.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Hayat Projesi ile hedefe tam isabet

Alfa kuşağının teknoloji alışkanları değişti

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Akredite Edildi

Gürcü hasta robotik cerrahi teknolojisiyle şifa buldu

Şehir Hastanesi’nde Tüp Bebek Tedavisi

Eşrefpaşa’nın hidroterapi havuzlu sağlık hamlesi

Arşiv