Türkiyenin ilk moleküler parazitoloji laboratuarının tamamen projelerin finansmanı ile Ege Üniversitesi bünyesinde kurulduğunu dile getiren Prof. Dr. Yüksel Gürüz, "Bu laboratuarda parazit hastalıklarına yüzde 100e yakın doğrulukta tanı koyacak teknikler uygulanır. Bütün çalışmalarımız ve çabamız bölümümüzden medet uman hastalara en hızlı, en güvenilir sağlık hizmeti vermeye yöneliktir. Laboratuarlarda yapılan tetkiklerin bütün sonuçları günlük çıkar. Hastalarımız uzun süre beklemezler ve yüzleri hep güler" dedi.
7 Ekim 1957 yılında kurulan, 1961-82 yılları arasında bağımsız bir kürsü olarak varlığını sürdüren, 1982-92 yılları arasında Mikrobiyoloji Anabilim Dalında bilim dalı, 1992-2008 yılları arasında Anabilim Dalı, 2008den itibaren de tekrar bilim dalı olarak yapılanan Ege Üniversitesi (E.Ü.) Tıp Fakültesi Parazitoloji Bilim Dalı, dünya parazitolojisindeki etkin ve saygın konumu ile dikkat çekiyor.
Heyecanımız parazitoloji, hedefimiz marka değeri yüksek bir Ege Üniversitesi diyen E.Ü. Tıp Fakültesi Parazitoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Gürüz, devam eden çok sayıda ulusal ve uluslararası projenin içinde yer aldıklarını belirterek şunları söyledi: "Bilim dalı olarak İngiltere, Hollanda, İsrail, Amerika Birleşik Devletleri, Çek Cumhuriyeti ile proje bazlı ortaklıklarımız var. Uluslararası üst düzey dergilerde her yıl ortalama 8 ila 10 adet makalemiz çıkıyor ve uluslararası kongrelerde sözel ve poster şeklinde 20ye yakın tebliğ okunuyor. Öğretim üyelerimizin tamamı toksoplazma, leishmania (şark çıbanı ve kala-azar etkeni) ve kisthidatik hastalığı gruplarında dünya çapında kabul gören kişilerdir. En son 18 Haziranda Hollandada düzenlenen ve sınırlı sayıda katılıma izin verilen 10uncu Uluslararası Toksoplazma Kongresine katıldık. Günümüzde Türkiyedeki medikal parazitoloji kadrolarının tamamına yakını Ege Üniversitesi Parazitoloji Anabilim Dalında yetişmiştir."
Gerek parazitoloji alanında yetişmiş elemanların sayısını arttırmak gerekse çağdaş bilgiyi hızlı şeklide hayata geçirebilmek için Parazitoloji Bilim Dalının anabilim dalı olarak fonksiyon görmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Gürüz, "Türkiye gibi sosyo-ekonomik yapısında bozukluklar olan ülkelerde coğrafi koşulların farklılık göstermesi, gıda ve su temizliğinde yaşanan sıkıntılar ile çöp ve atıkların uzaklaştırılmasındaki yetersiz şartlar parazit hastalıklarının yayılması ve artışı için uygun koşulları sağlar. Parazitoloji bazı gelişmiş ülkelerde birinci öncelikli bilim dalı olmayabilir. Ama Türkiye için hala birinci öncelikli bir bilim dalı olarak kabul edilmeli ve anabilim dalı olarak yapılanmalıdır" diye konuştu.
E.Ü. Parazitoloji Bilim Dalının 11 öğretim üyesi, 3 uzman, 2 doktora öğrencisi, 2 uzman biyolog, 4 teknisyen, 2 sekreter ve 3 yardımcı personelle hizmet verdiğini belirten Prof. Dr. Yüksel Gürüz, "Parazit hastalıkları içinde en çok görülenler bağırsakta yaşayan parazitlerdir. Bunları inceleyen koproloji polikliniğimizde 2 profesör, 1 doçent, 1 uzman ve 1 teknisyenimiz mevcut. Ayda ortalama 700-800 hasta görmekteyiz. Bunların yüzde 10unda çeşitli parazitleri saptıyor ve tedavilerini öneriyoruz. Bu hastalar hastanelerin başka bölümlerinden geldiyse o bölümün doktoruna öneri niteliğinde bir tedavi protokolü gönderiyoruz. Yataklı tedavi bölümüne sahip değiliz. Hastalarımız çoğunlukla intaniye, dahiliye, çocuk sağlığı, kadın doğum, infertilite, yeni doğan, organ nakli ve dermatoloji birimlerinde yatıyor" dedi.
Sıtma çalışması devam ediyor
Parazitoloji Bilim Dalı olarak sıtma hastalığının alt türlerini belirlemeye yönelik bir çalışma başlattıklarını kaydeden Prof. Dr. Gürüz şöyle devam etti: "Toplum tarafından en çok bilinen parazit hastalığı sıtmadır. Sıtma, hastalarda yarattığı zafiyet nedeniyle işgücü kayıplarına yol açar. Bazı türleriyle de ölüme sebebiyet verir. Dünya Sağlık Örgütünün 2007 yılı itibariyle yayınladığı verilerde Türkiyede 350 yeni sıtma vakası vardır. Dünyada her yıl sıtmadan 1 milyona yakın insan ölüyor. Her 30 saniyede bir çocuğun öldüğü biliniyor. Bu hastalığın Türkiyede görülen türü ölümcül seyretmez ancak insanları uzun süreli yatağa mahkum eder. Batman, Diyarbakır ve Şanlıurfada geçen yıl başladığımız bir çalışma ile sıtmanın alt türlerini belirlemeye çalışıyoruz. Elde edilen veriler bir hedefe götürdüğü anda uygun bir aşı geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bir senede bu çalışmaya ilişkin sağlam veriler elde edileceğini umuyoruz."
İlk Moleküler Parazitoloji Laboratuarı Egede
Türkiyenin ilk moleküler parazitoloji laboratuarının tamamen projelerin finansmanı ile Ege Üniversitesi bünyesinde kurulduğunu dile getiren Prof. Dr. Gürüz, "Bu laboratuarda parazit hastalıklarına yüzde 100e yakın doğrulukta tanı koyacak teknikler uygulanır. Bütün çalışmalarımız ve çabamız bölümümüzden medet uman hastalara en hızlı, en güvenilir sağlık hizmeti vermeye yöneliktir. Laboratuarlarda yapılan tetkiklerin bütün sonuçları günlük çıkar. Hastalarımız uzun süre beklemezler ve yüzleri hep güler. Seroloji ve moleküler parazitoloji laboratuarımız bir haftada 450 hastaya hizmet vermektedir" diye konuştu.
Bu hizmetlerin dışında talep geldiğinde ücretsiz olarak tüm belediyelere bahar aylarından başlayarak sivrisinek ve haşere mücadelesi konularında danışmalık hizmeti veren E.Ü. Tıp Fakültesi Bilim Dalının öğretim üyeleri, E.Ü. Tıp Fakültesinin 2 ve 3üncü sınıflarında, E.Ü. Hemşirelik Yüksekokulunun 2nci sınıflarında ve E.Ü. Sağlık Meslek Yüksekokulunda okutulan parazitoloji derslerini veriyorlar.
Amacımız Egenin Marka değerini Yükseltmek
Parazitoloji Bilim Dalında gerçekleşen çalışmaların Ege Üniversitesinin gelirleri ve marka değerini yükseltmeye yönelik olduğunu belirten Prof. Dr. Gürüz, "Prensip olarak üniversitemizin marka değerine çok önem veren bir kurumsal yapımız var. Üniversitemizin desteği ile ulusal ve uluslararası parazitoloji camiasında geldiğimiz yerin önemini idrak etmiş durumdayız" şeklinde konuştu.