Şiddet gören kadınlar aslında uzun süreli işkence mağduru

  • 0
  • 993
Yazı Boyutu:

8 Mart etkinlikleri kapsamında İzmir Üniversitesi’ndedüzenlenen panelde Türkiye’deki kadına şiddet sorunu masaya yatırıldı. Adli TıpUzmanı Prof. Dr. Serpil Salaçin’in, Dünya Ekonomik Forumu Toplumsal CinsiyetEşitsizliği Araştırmasına göre Türkiye’nin 135 ülke arasında 124’üncü sıradabulunduğunu hatırlatırken, İzmir 13. Aile Hâkimi Ali Soyer, yetersiz sayıdabulunan Aile Mahkemelerine başkanlık eden hâkimlerin de uzmanlıklarınınyetersiz olduğunu ileri sürdü.  

İzmir Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma ve UygulamaMerkezi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde düzenlenen “Kadın,Şiddet ve Hukuk” paneli, Rektör Prof. Dr. Kayhan Erciyeş’in konuşması ilebaşladı. Vali Yardımcısı Adem Karahasanoğlu, akademisyenler ve öğrencilerinkatılımı ile gerçekleşen panelde İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi MedeniHukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Çetiner Şekerci moderatör,Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Serpil Salaçin, İzmir 13. Aile Hâkimi Ali Soyer veİzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim ÜyesiYrd. Doç. Dr. Tuba Kutoğlu konuşmacı olarak yer aldı. 

Kadına yönelikşiddetin nedenleri akademik olarak araştırılmalı
Kadına şiddet konusunda yaşanan sorunların eğitim düzeyigözetmediğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Kayhan Erciyeş, konuşmasındaşunları kaydetti:“Kadınlarımızın üretkenliğine baktığımızda, kadın öğretimüyesi sayısı son 10 yılda yüzde 67 artarak 118 bin kişi olmuş. Bu oranda birçokbatı ülkesinden öndeyiz. Türkiye’de fen bilimlerinde yüzde 36, yerbilimlerindeyüzde 25 oranında kadın akademisyen bulunuyor. Mühendislik bölümlerinde isekadın oranı yüzde 29 ile yüzde 11 kadın akademisyeni bulunan Amerika’nınönünde. Ancak kadına şiddet eğitim düzeyi gözetmiyor ve ne yazık ki basında sadeceşiddete uğrayan kadınların haberleri ve yapılmaması gerekenler yer alıyor; bukonuda temel sorunun ne olduğuna ilişkin akademik çalışmalar yetersiz kalıyor.” 

Şiddetin nedeninibulmak için erken yaşta evlilik ve çocuk pornosu da araştırılmalı
Konuşmasında, “Kadına uygulanan şiddetin sağlıklı yaşamahakkına ihlal” anlamına geldiğini kaydeden Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. SerpilSalaçin, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2012 yılında yaptığı Toplumsal CinsiyetEşitsizliği Araştırmasına göre Türkiye’nin 135 ülke arasında 124’üncü sıradabulunduğu bilgisini aktardı. Eğitim ve sağlık olanaklarına ulaşma, ekonomik vepolitik güç başlıklarında yapılan değerlendirme sonuçlarını aktaran Salaçin, “Türkiye,Avrupa ve Asya merkezli ülkeler sıralamasında, kadınların eğitim ve sağlıkolanaklarına ulaşımında Azerbaycan ve Malta’nın da gerisinde, ekonomik güçsıralamasında da Lübnan, Ürdün ve Malezya’nın gerisinde, yalnızca İran’ınüzerinde yer almaktadır” dedi. Türkiye’de kadınların yüzde 25’inin eşi ya datanıdığı kişilerin şiddetine, yüzde 50’sinin ise cinsel şiddete uğradığınıbelirten Salaçin, kadınların uğradığı şiddetin nedenleri araştırılırken mutlakaerken yaşta evlilik ve çocuk pornosu konularının da araştırılması gerektiğinisöyledi. Salaçin, şiddet gören kadınların yaşadığı psikolojinin “uzun süreliişkence mağdurları ile aynı” olduğunu söyledi. 

“Türkiye’nin yasalçocuk gelinleri var”
Konuyu Medeni Kanun açısından değerlendiren İzmir ÜniversitesiHukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. TubaKutoğlu evlilik yaşı konusuna değindi ve çocuk evliliklerinin, 18 yaş altıevlenmelerin kanunen yasaklanması ile çözülemeyeceğini savundu. 18 yaş altındayapılan tüm evliliklerin Türkiye’nin de imzası bulunan uluslararasısözleşmelere aykırı olduğunu savunun Kutoğlu, “Bizim yasal çocuk gelinlerimizvar. Bir de yasadışı çocuk gelinlerimiz var. Dini nikâh adı altında yapılanevlilikler için evlenme sınırı olan 16 yaş, ebeveynleri bir noktaya kadarengelleyebiliyor” açıklamasında bulundu. 

Aile mahkemeleri ve hâkimlerinuzmanlık eğitimi yetersiz
Türkiye’de 84 ilde ve birkaç büyük ilçede Aile Mahkemesi bulunduğunadikkat çeken İzmir 13. Aile Hâkimi Ali Soyer, bir Aile Mahkemesinde günde 12-13dava görüldüğünü, bunlara ek olarak en az 5 tane de kadına şiddet içeriklidosyayı değerlendirdiklerini söyledi. İsveç’te aynı pozisyondaki bir hâkiminyılda 165 dosyayı değerlendirdiğini hatırlatan Soyer, hâkimlerin aile içişiddet, kadına yönelik şiddet gibi konularda yeteri kadar uzmanlık eğitimine desahip olmadığını ileri sürdü. İzmir’de 24 saatte tedbir kararınınçıkarılabildiğin ancak bunu uygulayacak yeterli kolluk kuvvetinin bulunmadığınıdile getiren Soyer, “Televizyonda şiddet nedeni ile hayatını kaybedenkadınların haberlerini izlerden (Acaba benim önüme gelen bir dava dosyası mı?)düşüncesi ile büyük stres yaşıyorum” diye konuştu.
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Vicdanım rahat, kafayı yastığa koyduğumda huzurla uyuyacağım

İGC halkın haber alma hakkının teminatı

Kardeşlik köprüsü, ‘Hatay Basın Merkezi' ile yaşayacak

İzmir’e bir onur daha…

Folkart'dan ilk Sürdürülebilirlik Raporu

İzmir’e 4 yeni fabrika, 4 yeni Cumhuriyet kalesi kazandırdık

Arşiv