Yazı Boyutu:
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesinin düzenlediği 'Türk Turizmi ve Avrupa Birliği' Paneli Turizm Eski Bakanı Işılay Saygının oturum başkanlığında gerçekleştirildi.
Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ, Türkiye'nin yıllık 34 milyon turistten çok daha fazla turisti çekebilecek kültürlere sahip olduğunu belirterek "Ben Türkiye'nin 100 milyon turisti çekebileceğini düşünüyorum. Çünkü bu potansiyeli var" dedi.
"Turizm siyasal hayatı da etkiliyor"
Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyerin konuşmacı olarak katıldığı panelin açış konuşmasını yapan İKÇÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Cengiz Demir, 2012 yılından bu yana fakültelerinde yaşanan gelişmeleri aktararak Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümüne de bu yıl ilk öğrencilerini alarak gelişim süreçlerine katkı sağlayacaklarını belirtti. Turizmin ekonomideki öneminin sürekli arttıran dinamik sektör olduğunu belirten Işılay Saygın, turizmin ekonomiye katkısının dışında sosyo-kültürel hayata katkısı siyasal hayata etkilerine de dikkat çekti. Saygın, "Özellikle gelişmekte olan ülkeler turizmin dinamiğinden faydalanmaktadır" diye konuştu.
"Tarhana Çorbası bile Türkiye için marka olabilir"
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, turizmin barışa olan etkisini vurgulayarak Seferihisar olarak yaşadıkları gelişmeleri aktardı. Başkan Soyer, "Seferihisar'da 6. yılımızı doldurduk. Seferihisar bir tarım kenti, turizm kentidir. Seferihisar olarak kentin ekonomik dinamiklerinden de kendimizi sorumlu hissediyoruz. Turizm insanları özgürleştiren bir sektördir. Bu fırsat olarak kullanılabilir. Kültürümüzü markalaştıracak birçok değere sahibiz. Sadece Tarhana Çorbası bile Türkiye'yi dünyaya tanıtan bir marka olabiliir. Tarhana dünyanın en besleyici sağlıklı ürünlerden biri. Ama Türkiye'de hangi restorana gidersek gidelim Tarhana Çorbasını içemiyoruz. Kendimize saklıyoruz. Evimizde yapıyoruz ama dışarıda sunmuyoruz. "dedi.
"AB ülkeleri aşırı ulusalcı yapıya sahip"
Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ turizmin AB ülkeleri içinde önemli bir sektör olduğunu ifade etti. Ertuğ, "UNESCO kültür miraslarına baktığımızda da AB'nin kültür mirası konusunda dünya birincisi olduğunu görüyoruz. AB ciddi birikimlere sahip. Ancak onlarında eksiklikleri var. Aşırı ulusal düşünce bunlardan biri. Bazı konularda, örneğin iç pazar konusunda birlikte çalışma sözü verdikleri anlaşmalar imzalamışlar. Üye ülkelerin ulusal yaklaşımlar nedeniyle çok fazla ilerde olmadığını görüyoruz. 28 ülkenin bağımsız hareket ettiği tek konu ise kültür ve turzmdir" dedi.
Ertuğ ayrıca AB'nin Türkiye'de olduğu gibi çok fazla sezona bağlı kaldıklarını ifade ederek diğer eksikliğin ise eleman sıkıntısı yaşamalarının olduğunu söyledi. Ertuğ," Ülkelerarasında turizm sektöründe eleman yetiştirme konusunda farklılıklar yaşanıyor. Tüm bunların yanında değişik branşlarda ortaya çıkıyor. Genç,yaşlı turizminin yanında spor alanlarına yönelik branşlar gelişmekte. Yaş ortlamasının yüksek olmasının neticesi olarak sektörlerin ayrılması doğal bir süreç"diye konuştu.
"Türkiye 100 milyon turisti çekebilecek potansiyele sahip"
Ertuğ, Türkiye'nin yıllık 34 milyon turistten çok daha fazla turisti çekebilecek kültürlere sahip olduğunu belirterek "Ben Türkiye'nin 100 milyon turisti çekebileceğini düşünüyorum. Çünkü bu potansiyeli var" dedi.
"Avrupa, Türkiye'nin potansiyelini daha iyi biliyor"
Türkiye'nin deniz kum güneş turizminin dışında oldukça zengin bir potansiyelinin olduğunu söyleyen İKÇÜ Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Volkan Altıntaş, "Türkiye'nin stratejik konumuna dikkat çekti. Altıntaş, "2023 hedefiyle turizm stratejisine sahip bir ülke olan Türkiye'de, bu stratejiyi herkesin bildiğini düşünmüyorum. Stratejinin içeriğinin de iyi bilinmesi gerekiyor. Stratejide 2023 vizyonunda, turizmde ilk beş ülke arasına girebilme hedefi konulmuş. Bu noktada sürdürülebilir turizm hedefinin pratiğe dönüştürülmesi gerekir. Dışarıdan Türkiye'nin potansiyeli çok daha iyi biliniyor. Örneğin önceki yıllarda ''Avrupalı Seçkin Destinasyonu'' ödüllerine Türkiye'den Edirne, Kars, Bitlis ve Nemrut seçildi" şeklinde konuştu.
"Sektör çalışanları mutsuz"
Berlin'de faaliyet gösteren Neukölln Aufbruch(Neukölln Hareketi) Başkanı Kazım Erdoğan ise sektörde çalışanların çalışma şartları nedeniyle mutsuz olduğunu ifade etti. Erdoğan, " Turizm alanında çalışan personelin yüzü gülmüyor. Çünkü çeşitli nedenlerden dolayı kötü koşullarda çalışıyorlar. Sosyal güvenceleri konusunda endişeli şekilde, belki de asgari ücretten daha düşük maaşlarla çalışanlar var. Bu insanların maddi koşullarının çağımıza uygun şekilde ücretler verilmesi gerekir. Gönülsüz traş eden berber durumuna düşürülmüşler. Bu insanları kazanmamız lazım."şeklinde konuştu.
"Otel yöneticileri artık online müdür arıyor"
Turizm sektörüne gazeteci gözüyle yaklaşımlarda bulunan Turizm Aktüel Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Arslan, turizmde en iyi hizmeti veren ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. 15 yılda sektörde büyük aşamalardan geçildiğini ifade eden Arslan, "Rakip ülkelerden kalite, yiyecek-içecek, sunum açısından çok ilerdeyiz. Eskiden seyahat acentalarına bağımlılık vardı. Şimdi online sistemin kullanılması yaygınlaştı. Otel yöneticileri artık online müdür arıyor"dedi. Öte yandan sektörde çok dağınık bir görünümün olduğuna işaret eden Arslan, "Sektör dinamikleri farklı ağızlardan farklı şeyler söylüyor. Bir araya gelip ses haline gelemiyor. Bunu fuarlarda da görüyoruz. Türkiye'nin tanıtım anlamında da belirsizlikleri var. Uluslararası arenada yapılan tanıtımlar sektörün görüşü alınmadan yapılmış. Slogan. Logo, fotoğraflar hiç kimsenin fikri alınmadan yapılmış. Turizme profesyonel gözle bakmak gerekir" şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ, Türkiye'nin yıllık 34 milyon turistten çok daha fazla turisti çekebilecek kültürlere sahip olduğunu belirterek "Ben Türkiye'nin 100 milyon turisti çekebileceğini düşünüyorum. Çünkü bu potansiyeli var" dedi.
"Turizm siyasal hayatı da etkiliyor"
Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyerin konuşmacı olarak katıldığı panelin açış konuşmasını yapan İKÇÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Cengiz Demir, 2012 yılından bu yana fakültelerinde yaşanan gelişmeleri aktararak Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümüne de bu yıl ilk öğrencilerini alarak gelişim süreçlerine katkı sağlayacaklarını belirtti. Turizmin ekonomideki öneminin sürekli arttıran dinamik sektör olduğunu belirten Işılay Saygın, turizmin ekonomiye katkısının dışında sosyo-kültürel hayata katkısı siyasal hayata etkilerine de dikkat çekti. Saygın, "Özellikle gelişmekte olan ülkeler turizmin dinamiğinden faydalanmaktadır" diye konuştu.
"Tarhana Çorbası bile Türkiye için marka olabilir"
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, turizmin barışa olan etkisini vurgulayarak Seferihisar olarak yaşadıkları gelişmeleri aktardı. Başkan Soyer, "Seferihisar'da 6. yılımızı doldurduk. Seferihisar bir tarım kenti, turizm kentidir. Seferihisar olarak kentin ekonomik dinamiklerinden de kendimizi sorumlu hissediyoruz. Turizm insanları özgürleştiren bir sektördir. Bu fırsat olarak kullanılabilir. Kültürümüzü markalaştıracak birçok değere sahibiz. Sadece Tarhana Çorbası bile Türkiye'yi dünyaya tanıtan bir marka olabiliir. Tarhana dünyanın en besleyici sağlıklı ürünlerden biri. Ama Türkiye'de hangi restorana gidersek gidelim Tarhana Çorbasını içemiyoruz. Kendimize saklıyoruz. Evimizde yapıyoruz ama dışarıda sunmuyoruz. "dedi.
"AB ülkeleri aşırı ulusalcı yapıya sahip"
Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ turizmin AB ülkeleri içinde önemli bir sektör olduğunu ifade etti. Ertuğ, "UNESCO kültür miraslarına baktığımızda da AB'nin kültür mirası konusunda dünya birincisi olduğunu görüyoruz. AB ciddi birikimlere sahip. Ancak onlarında eksiklikleri var. Aşırı ulusal düşünce bunlardan biri. Bazı konularda, örneğin iç pazar konusunda birlikte çalışma sözü verdikleri anlaşmalar imzalamışlar. Üye ülkelerin ulusal yaklaşımlar nedeniyle çok fazla ilerde olmadığını görüyoruz. 28 ülkenin bağımsız hareket ettiği tek konu ise kültür ve turzmdir" dedi.
Ertuğ ayrıca AB'nin Türkiye'de olduğu gibi çok fazla sezona bağlı kaldıklarını ifade ederek diğer eksikliğin ise eleman sıkıntısı yaşamalarının olduğunu söyledi. Ertuğ," Ülkelerarasında turizm sektöründe eleman yetiştirme konusunda farklılıklar yaşanıyor. Tüm bunların yanında değişik branşlarda ortaya çıkıyor. Genç,yaşlı turizminin yanında spor alanlarına yönelik branşlar gelişmekte. Yaş ortlamasının yüksek olmasının neticesi olarak sektörlerin ayrılması doğal bir süreç"diye konuştu.
"Türkiye 100 milyon turisti çekebilecek potansiyele sahip"
Ertuğ, Türkiye'nin yıllık 34 milyon turistten çok daha fazla turisti çekebilecek kültürlere sahip olduğunu belirterek "Ben Türkiye'nin 100 milyon turisti çekebileceğini düşünüyorum. Çünkü bu potansiyeli var" dedi.
"Avrupa, Türkiye'nin potansiyelini daha iyi biliyor"
Türkiye'nin deniz kum güneş turizminin dışında oldukça zengin bir potansiyelinin olduğunu söyleyen İKÇÜ Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Volkan Altıntaş, "Türkiye'nin stratejik konumuna dikkat çekti. Altıntaş, "2023 hedefiyle turizm stratejisine sahip bir ülke olan Türkiye'de, bu stratejiyi herkesin bildiğini düşünmüyorum. Stratejinin içeriğinin de iyi bilinmesi gerekiyor. Stratejide 2023 vizyonunda, turizmde ilk beş ülke arasına girebilme hedefi konulmuş. Bu noktada sürdürülebilir turizm hedefinin pratiğe dönüştürülmesi gerekir. Dışarıdan Türkiye'nin potansiyeli çok daha iyi biliniyor. Örneğin önceki yıllarda ''Avrupalı Seçkin Destinasyonu'' ödüllerine Türkiye'den Edirne, Kars, Bitlis ve Nemrut seçildi" şeklinde konuştu.
"Sektör çalışanları mutsuz"
Berlin'de faaliyet gösteren Neukölln Aufbruch(Neukölln Hareketi) Başkanı Kazım Erdoğan ise sektörde çalışanların çalışma şartları nedeniyle mutsuz olduğunu ifade etti. Erdoğan, " Turizm alanında çalışan personelin yüzü gülmüyor. Çünkü çeşitli nedenlerden dolayı kötü koşullarda çalışıyorlar. Sosyal güvenceleri konusunda endişeli şekilde, belki de asgari ücretten daha düşük maaşlarla çalışanlar var. Bu insanların maddi koşullarının çağımıza uygun şekilde ücretler verilmesi gerekir. Gönülsüz traş eden berber durumuna düşürülmüşler. Bu insanları kazanmamız lazım."şeklinde konuştu.
"Otel yöneticileri artık online müdür arıyor"
Turizm sektörüne gazeteci gözüyle yaklaşımlarda bulunan Turizm Aktüel Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Arslan, turizmde en iyi hizmeti veren ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. 15 yılda sektörde büyük aşamalardan geçildiğini ifade eden Arslan, "Rakip ülkelerden kalite, yiyecek-içecek, sunum açısından çok ilerdeyiz. Eskiden seyahat acentalarına bağımlılık vardı. Şimdi online sistemin kullanılması yaygınlaştı. Otel yöneticileri artık online müdür arıyor"dedi. Öte yandan sektörde çok dağınık bir görünümün olduğuna işaret eden Arslan, "Sektör dinamikleri farklı ağızlardan farklı şeyler söylüyor. Bir araya gelip ses haline gelemiyor. Bunu fuarlarda da görüyoruz. Türkiye'nin tanıtım anlamında da belirsizlikleri var. Uluslararası arenada yapılan tanıtımlar sektörün görüşü alınmadan yapılmış. Slogan. Logo, fotoğraflar hiç kimsenin fikri alınmadan yapılmış. Turizme profesyonel gözle bakmak gerekir" şeklinde konuştu.
