Yaşam Biçimimiz Kanser Riskimizi Belirliyor

Yaşam biçimi ve kanser arasındaki ilişki dikkat çekiyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamer Mutafoğlu, kanserlerin önemli bir kısmının risk faktörlerinden kaçınıp sağlıklı yaşam seçimleriyle önlenebileceğini belirterek, “Kansere bağlı ölümlerin yaklaşık üçte biri tütün ve mamülleri kullanımı, alkol, sağlıksız beslenme, obezite, ve yetersiz fizik aktivite gibi başlıca beş yaşam biçimi faktörü ile ilişkilidir. Tütün ve mamülleri kullanımı tek başına en önemli kanser risk faktörü oluşturuyor. Küresel çapta kanser ölümlerinin yüzde 22’sinden sorumludur. Sigara ve diğer tütün mamülleri kullanımı akciğer, gırtlak, ağız, boğaz, yemek borusu, böbrek, idrar kesesi, pankreas, mide ve kadınlarda serviks kanseri gelişimiyle ilişkili” dedi.

Birçok kanser için erken evrede tanı birlikte yeterli tedavinin yüksek yaşam oranlarına dönüştüğünü kaydeden Prof. Dr. Mutafoğlu, günümüzde sağlıklı yaşam biçimi ile kanserden korunmasının en önemli strateji haline geldiğini söyledi. Bu amaçla kişilerin kontrol edebileceği faktörler için doğru seçimler yapması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mutafoğlu, “Örneğin sigara içmemeliyiz, tütün dumanına maruz kalmama hakkımızı savunmalıyız, olabildiğince sağlıklı beslenmeli ve hareketli olmalıyız. Ancak kuşkusuz sağlıklı yaşam yaşadığımız çevre-ülke-gezegen ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle yasa koyuculara ve uygulayıcılara önemli iş düşmektedir. Sadece sağlık hizmetlerinde değil, doğa ve dengesini ilgilendiren her alandaki politikaların, sağlıklı yaşam biçimi önceliği ile yapılandırılması gerekmektedir. Yaşadığımız çevrenin özellikleri belirli kanser türleri için kanser riskimizi etkileyen önemli değişkenlerden birisidir” diye konuştu.

‘Kanser, yılda 9 milyon insanımızı öldürüyor’
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre kanserin küresel olarak ikinci en sık ölüm nedeni olduğuna işaret eden Prof. Dr. Mutafoğlu, kanserin yılda 9 milyondan fazla insanın ölümüne neden olduğunu bildirdi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de de kalp damar hastalıklarının ardından en sık ölüm nedeni olarak ikinci sırada kanser vakalarının izlendiğini aktaran Prof. Dr. Mutafoğlu, şunları söyledi:

“2016 yılında ülkedeki toplam 480 bin 782 ölümün 80 bin 577’sinin kansere bağlı olduğu görülmüştür. Kilo fazlalığı ve obezite yemek borusu, kalın barsak, böbrek,  meme ve rahim kanseri gelişimi ile ilişkili bulunmuştur. Sebze ve meyveden zengin diyetlerin birçok kanser türünden koruyucu etkisi vardır.  Düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı bir kilonun korunması ise kanser riskini önemli oranda azaltmaktadır. Sağlıklı yaşam biçimi sadece kanserin değil, kalp damar istemi hastalıkları, obezite, diyabet gibi küresel boyutta en çok kayba ve ölüme neden olan kronik hastalıkların da önlenmesinde büyük önem taşır. Yaşamdaki seçimlerimiz kanserden korunmak için çok önemlidir. Ayrıca ülkemizin öncelikle sağlıklı yaşam biçimine rehberlik ederek sağlık hizmeti verecek sağlık çalışanlarına ve donanımlı sağlık savunucularına gereksinimi vardır. İzmir Ekonomi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri olarak, eğitim programımızı yapılandırırken, geleceğin hekimlerinin bu niteliklerle mezun olması için çalışıyoruz.”