2011'De Türkiye Turizmde Altın Yılını Yaşayacak

  • 0
  • 795
Yazı Boyutu:

Yukarıdaki başlık da benim yeni yıl dileğim. Herkes yeni yılda güzel dileklerde bulunur. Bende sağlık ve huzurdan sonra ülkem için ekonomisiyle, turizmiyle başarılı ve bolluk içinde yeni bir yıl diliyorum. Biliyorsunuz her şey düşüncede başlar. Mücadelesini dünyanın takdir ettiği Hindistan'ın efsanevi lideri Mahatma Ghandi'nin bir sözü var "Düşünceleriniz duygularınıza, duygularınız davranışlarınıza, davranışlarınız alışkanlıklarınıza, alışkanlıklarınız değerlerinize dönüşür". İyi düşüneceksiniz ki iyi şeyler olsun. Sağlıklı ve bol gezili yeni bir yıl dilerim.

2011'de Türkiye turizmde altın yılını yaşayacak dileği de öyle boş istem değil. Çünkü üç tarafı denizlerle kaplı. Tarihse tarih, kültürse kültür. Her isteğe cevap verecek özellik ve güzellikler var. Cennet gibi bir ülke. Türk ulusunun büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi Türkiye her geçen gün muassır medeniyetler seviyesine ulaşmak için büyük çabalar sarf ediyor. Bir yıldır yazdığım Gezi-Yorum köşesiyle Türkiye'nin turizmde önemli atılımlar yaptığını gözlüyorum. Çağı yakalayan turizm tesisleri kuruluyor. Yüzlerce yabancı yatırımcı ülkemize geliyor. Daha 15 gün önce  İzmir'de gerçekleşen Travel Turkey Turizm Fuarı'nda İngiltere'den, Güney Afrika'ya, Hırvatistan'dan İtalya'ya 36 yabancı ülkeden 500 firmanın katılımı bunun açık göstergesidir.

Dünyanın 129’ncu sakin şehri
Keza Ege'nin şirin ilçesi Seferihisar'ın Türkiye'ye getirdiği Cittaslow (Sakin Şehir) ünvanı turizmdeki varlığımızın küçük bir kanıtıdır. Dünyanın en modern projelerinden biri olan Cittaslow Kentler Birliği, kentlerin kendi kimliklerini, özelliklerini, tarihlerini ve yaşam tarzlarını korumalarını sağlarken bir yandan da ön plana çıkarmalarını destekleyerek kültürlerin korunmasına da yardımcı oluyor. Dünyanın 129’ncu sakin şehri Seferihisar'dan sonra bu ünvanı hak etmeyi bekleyen 60'ın üzrinde kentimiz var. Belediye Başkanı seçildikten kısa bir süre sonra ilçesine böylesi önemli bir ünvanı kazandıran Tunç Soyer ve ekibini yürekten kutluyorum.

Dünyanın gözbebeği Anadolu
Keza 8 bin yıllık tarihe sahip İzmir, dünyada İncil’den sonra en çok okunan İlyada ve Odesia destanının yazarı Homeros’un doğduğu kentir. Uluslararası Tarihi Açık Hava Müzesi kabul edilerek özel bir korumaya tabi tutulan Mardin’i, doğası 70 çeşit yeli tonu ile Karadeniz’i, Dünya insanının akın ettiği Bodrum’u, Antalya’sı, Hristiyan aleminin kutsal mekanı İzmir Selçuk ilçesindeki Meryem Ana Evi. Çok iyi hatırlıyorum Amerika Başkanı olduğu dönemde 3 bin yıllık Efes Antik Kenti gezerken Bill Clington’un söylediği “Olağanüstü güzel ) sözü hala kulaklarımda. Çok iddialı olacak ama eğer bu ülke cennet değilse hiç bir yer de cennet değildir.

Cennet İzmir ve Ege   
Kış mevsimine girdiğimiz halde hafta sonları Foça, Mordoğan, Karaburun, Seferihisar, Çandarlı, Ayvalık, Çeşme, Dikili dolup taşar. Temiz havaya ihtiyacı olanlar oksijen deposu Mordoğan, Karaburun’a gider. Tarla ve bahçelerinde çalışan  95-100 yaşındaki insanlar bunun en somut örneğidir. Ya 5 ayrı medeniyetin kalıntılarının bulunduğu ve her yıl Japonya’dan Amerika’ya kadar binlerce turistin  geldiği Anadolu’nun tarih ve kültür penceresi Bergama’ya ne demeli. “Akdeniz'de İslam Sanatı" basamağının en önemli merkezlerinden mistik kent Ödemiş Birgi. Saymakla bikmez. 2010 yılını kapatırken gezi yazarı olarak bir yılın değerlendirmesini yaptım. Bu güzel ülkenin kıymetini bilelim ve bacasız sanayi dediğimiz turizmimize sahip çıkarak iş bekleyen binlerce gencimize imkan yaratalım. Yazımı ünlü şairimiz Ataol Behramoğlu’nun “Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, Irmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına. Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır” dizeleriyle bitirmek istiyorum. Sağlık, huzur ve gezi dolu nice MUTLU YILLAR...   

YORUM YAZ
Arşiv