DENİZLER ÇÖPLÜK MÜ?...

  • 0
  • 3.769
Yazı Boyutu:

Denizden çıkarılan çöpler arasında karyola demiri, halı, çocuk bezi, cep telefonu, şemsiye, inşaat artıkları, çuval, otomobil lastikleri, ayakkabı-terlik, çatal-bıçak, bardak-çanak, içki ve meşrubat şişelerinin yanı sıra en fazla da plastik şişeler yeralıyor.

Şu sıralar aşırı sıcaklar nedeniyle milyonlarca insanı serinleten denizlerimizin sorumsuz insanlar tarafından nasıl çöplük haline getirildiğine takmış durumdayım. Mantık şu: “İşe yaramayan ne varsa atın denize!”…Denize kıyısı olan il, ilçe ve beldelerde deniz ve kıyı temizliği kampanyaları artık her yıl geleneksel hale geldi. Bir elin parmakları kadar az olan çevre dostu dalgıçlar ile vatandaşlar, aklınıza bile gelmeyen çöpleri denizden çıkarıp kıyıda, “Onların yeri deniz değil”, “Denizlere çöp atma hayallerini kirletme”, “Denizler çöplük değil” pankartları açıp bir müddet sergilerler. Çöpleri sergilemekteki amaç turkuvaz renkli denizleri bu çöplerle yok etmeyin manasındadır. Sanki tam tersi ifade ediliyormuş gibi bir yıl sonra yapılan temizlikte daha fazla çöp çıkar. Karyola demiri, halı, çocuk bezi, cep telefonu, şemsiye, inşaat artıkları, çuval, otomobil lastikleri, ayakkabı-terlik, çatal-bıçak, bardak-çanak, içki ve meşrubat şişelerinin yanı sıra en fazla da pet şişe yer alıyor. Bir araştırmadan aldığım şu rakamları okuyunca biz insanların ne kadar acımasız ve sorumsuz olduklarını çok iyi anlayacaksınız. 1986 yılından itibaren Uluslararası Kıyı Temizliği Kampanyası kapsamında 400 bin kilometre sahil şeridinde 72 milyon, 2008 yılında ise 400 bin gönüllü 100 ülkede yaklaşık 4 milyon kilogram çöp toplamış. Rakamlar ne kadar ürkütücü değil mi? Böyle giderse bir gün insanlar serinlemek için temiz deniz aramak zorunda kalacaklar. Atılan çöplerle sadece denizlerin kirlenmesine yol açılmıyor binlerce canlının da yaşamına son veriliyor. Bilim adamları denizlerdeki ekosistem dengesini olumsuz etkileyen başlıca nedenlerin kentsel çöpler, kimyasal içerikli, mikrobik, bakteriyel ve radyoaktif içerikli endüstriyel atıklar olduğuna dikkat çekiyor.  Çok geç olmadan herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekir.
 
Deniz Temiz Derneği/TURMEPA
Bu arada her yıl deniz ve kıyı temizliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen  Uluslararası Kıyı Temizliği Günü’nde  (ICC-International Coastal Cleanup) Deniz Temiz Derneği/TURMEPA İzmir Şubesi ve  Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nin ilköğretim öğrencileri ile yürüttüğü faaliyetleri büyük takdir ile izlediğimi belirtmek istiyorum. Deniz Temiz Derneği/ TURMEPA, ülkemiz kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir bir Türkiye bırakmak amacıyla 8 Nisan 1994 yılında Rahmi M. Koç'un kurucu başkanlığında, Deniz Ticaret Odası ve bir avuç deniz sevdalısıyla birlikte başlatılmış bir sivil toplum hareketidir. Hayata geçirdiği projelerle, gerek ulusal gerekse uluslararası alanda kamuoyunun yakından tanıdığı DenizTemiz Derneği/ TURMEPA, 17 yıl içinde Türkiye’nin önde gelen deniz odaklı sivil toplum kuruluşu haline gelmiştir. Deniz atölyeleri eğitim çalışmaları ile Türkiye denizlerinde yüzen, balık tutan, balıkçılık yapan, denize açılan, yük taşıyan, kumsalda güneşlenen, sörf yapan, plaj işleten, turistik tesis sahibi, denizleri ve kıyıları kullanan ve seven tüm kişi ve kurumlarda deniz ve kıyı koruma bilinci ve farkındalığı yaratarak, denize dair tutum ve davranışlarında olumlu yönde değişiklik sağlamayı amaçlıyorlar. TURMEPA Deniz Eğitim Kampı ile Seferihisar başta olmak üzere İzmir ve Ege’de, denizlerin korunmasına yönelik geniş halk kitlelerine ulaşacak bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştiriyor.
 
Deniz kirliliği hakkında bunları biliyor musunuz?
•Ülkemizde, günde yaklaşık 65.000 ton çöp üretilmekte olduğunu,
• Kirlenme nedeniyle, deniz ortamının insanlığın gelecekteki besin deposu olma özelliğini hızla kaybettiğini; kirliliğin besin zinciri boyunca devam ettiğini ve insan dahil bütün canlılara zarar vermekte olduğunu,
• Atmosferdeki karbondioksit oranının yükselmesine paralel olarak dünya okyanuslarında asit miktarının da giderek arttığını, bunun da deniz canlılarının yaşamını tehlikeye attığını,
• Gemilerden denize dökülen çöplerin denizlerde büyük bir kirlenme yarattığını,
• Dünyada her yıl yaklaşık 4 milyon ton petrol ürününün denizlere döküldüğünü, denize yayılan petrol tabakasının ise Güneş'ten gelen ışığı kestiği için canlıların fotosentez yapmasını engellediğini ve böylece denizdeki besin zincirinin bozulmasına sebep olduğunu,
• Denize sızan petrolü dağıtmak için petrol tabakası üzerine deterjan atıldığını, bazen deterjanın deniz yaşamına petrolden daha çok zarar verdiğini,
• Karalarda kullanılan kimyasal ilaçların rüzgâr ve yağmurla denizlere taşındığını, deniz canlıları aracılığıyla insanlara geçerek kansere yol açtığını,
• Arıtılmadan denizlere verilen kanalizasyon sularının denizlerde oksijen azalmasına ve bu sularda yaşamın sona ermesine neden olduğunu,
• Yılda ortalama 40.000 geminin Türk boğazlarından geçtiğini, deniz trafiğinin yoğunlaşması sonucu Marmara Denizi'nde kirliliğin arttığını,
• Kıyılara yapılan konutların kıyıların şeklini değiştirdiğini,
• İnşaatlar için deniz kıyılarından kum alınmasının kumun içinde ve üzerinde yaşayan canlıların yaşamlarını yok ettiğini,
• Karadeniz'de kirlilik ve aşırı avlanma nedeniyle hamsi miktarının hızla azaldığını biliyor musunuz?

YORUM YAZ