Doğa İçin Her Canlının Ayrı Bir Önemi Var

  • 0
  • 999
Yazı Boyutu:

Haftanın Sözü: Doğaya hoyratça davranan toplumlarda, insanlar arasındaki ilişkiler de hoyratça olur”John Bennet

Biyolojik çeşitlilik için yaban hayatını koruyun

Doğa için her canlının ayrı bir önemi var

Birçok canlı türünün neslinin hızla tükendiği çağımızda, insanoğlu, geçmişini ve geleceğini sadece bir “birey” olarak değil, artık bir “Tür” bilinciyle değerlendirmek ve adımlarını ona göre atmak zorundadır. Meteoroloji uzmanları bugünden (17 Şubat 2012) itibarın tüm yurtta havaların 9 derece daha soğuyacağını açıkladı. Biyolojik çeşitliliği korumak için yaban hayvanlarını yaşatmamız gerekiyor. Bunun için yetkililerin dahil herkesin yaban hayatının beslemesi için elinden geleni yapmalıdır.

Televizyondaki haberlerden İzmir’de dünyaya gelen ve kentin ismini alan yavru file doğum günü yapılması, nesli tükenmekte olan Vaşak’ların Tunceli’de görüntülenmesi ile Söke’nin Burcuk Köyü’nde nesli tükenmekte olan Çizgili Sırtlan’ın 20 koyunu parçalaması üzerine bu hafta hayvanlar üzerine yazmaya karar verdim. Dünyayı saran ağır kış şartları devam ederken meteoroloji uzmanları bugünden (17 Şubat 2012) itibarın tüm yurtta havanın 9 derece daha soğuyacağını açıkladı. Aşırı soğuklarda yiyecek bulamayan yaban hayvanların en yakın köy ve kasabalara inmeleri çok normal. Bu noktada kent yöneticileri dahil tüm vatandaşlara görev düşüyor. İnsanlar sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için biyolojik çeşitliliği korumak zorundadır. Biyolojik çeşitlilik bitki ve hayvanların köken, yapı, çoğalma, büyüme, gelişme, dağılışları ile ilgili bilgiler aktaran bilim dalıdır. Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’nun en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip bir ülke olarak kabul edilir. 7 coğrafi bölgesinin her biri ayrı iklim, flora (bitki) ve fauna (hayvan) özellikleri gösteren dünyanın önemli ekolojik bölgelerine sahip. Avcılıkla ilgili ağır cezalar konmasına rağmen bilinç ve bilinçsizce nesli tükenmekte olan yaban hayvanları öldürülüyor. En sık duyduğum ve okuduğum Caretta Carettaların hunharca öldürülmesi. Her geçen gün biraz daha kötüye giden dünyamızda nesli tükenen hayvan sayısına bir yenisi ekleniyor. Bilinmiyor ki; dünya tüm canlı ve cansız varlıkların bir etkileşim arenasıdır. Hayvan hakları dendiği zaman, evcil, besi, kobay, av ve yaban olmak üzere tüm hayvanların varolma ve yaşama hakkı vardır. Hiç kimsenin onlara işkence yapmaya ve neslini tüketmeye hakkı yoktur. Konunun uzmanları, insanların gelecekte varlıklarını sürdürebilmesi için biyolojik çeşitliliğe büyük önem verilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. Yani yaban hayvanı dahi olsa kendini yenilemesine, çoğalmasına imkan tanınmalı. Bu gün yeryüzünde kelaynaklardan 200-300 tane, Akdeniz Foku'ndan 400-450 tane kaldı. Tarım ve Köyişleri ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Milli Parklar Baş Mühendisliği, Av Hayvanları ve Su Ürünlerini Koruma Derneği nesli tükenmekte olan hayvanların korunması konusunda önemli kararlar alıp ağır para cezalarını uygulamaya koydu. Akdeniz Foku'nu öldüren 6 bin, boz ayı, geyik, kartal, dağ keçisi öldürenler 5 bin lira para cezasına çarptırılacak. Para cezası ile caydırıcılık bir noktaya kadar yapılabilir. Unutmayalım ki, çevremizde yaşayan hayvanlar ekolojik dengenin devamını sağlar. Onların neslini tüketmek, geleceğimize zarar vermek anlamına gelir. Porsuk, gelincik, kokarca, kakım, sincap, çilkeklik, kervançulluğu, bayan ördek, toy, yaban horozu, urkeklik, mezgeldek, sülün, turaç, pelikan, turna, flamingo, leylek, balıkçıl, kuğu, su samuru, yaban kedisi, vaşak, geyik, alageyik, yaban koyunu, ayı, yaban keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, ceylan, doğan, kartal, şahin, Akdeniz Foku, Foça ayı balığı gibi nesli tükenmekte olan yaban hayvanlarını öldüren veya  avlayanları İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Av-Yaban Hayatı ALO 177 veya 0232-3695055,  Milli Parklar Baş Mühendisliği 0232-3696485 nolu telefonlara bildirin.

Penceremde herkese örnek olan dostluk

Özellikle soğuk havalarda bayatlayan ekmek ve buğday koyarak yaşamlarına destek olduğum kumru, serçe ve martılarla olan dostluğum iki yılı geçti. Artık birbirimize öyle alıştık ki onlar beni bekliyor ben onları. Benden hiç kaçmıyorlar ve neredeyse elimle besleyeceğim onları. Kuşlarla kurduğum bu dostluk pek çok iş arkadaşıma örnek oldu ve onlarda aynı şeyi ev ve işyerlerinde yapmaya başlamışlar. Ne mutlu bana. Nedeni ise ana yazının içeriğinde var.

Sevgi’ye yapılan işkence kanımı dondurdu
Sayın Ahmet Aydın Akansu, köşenizde yaban ve evcil hayvanların beslenip korunması için yazdığınız yazıları yakından takip ediyor ve bizlere verdiğiniz destekten dolayı size çok ederiz. Bizler, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (DOHAYDER), İzmir Çevre Doğal Hayatı ve Hayvanları Koruma Derneği (İZÇEV) üyeleri ile çok sayıda hayvansever olarak Torbalı İlçesiˊnde ayakları asitle eritilip, kulakları kesildikten sonra şofbengazı barınağı yakınlarına bırakılıp ölüme terk edilen ˊSevgiˊ adlı köpeğe işkence yapanların bulunması ve cezalandırılmasını istiyoruz. Hayvanlara işkence ve şiddet kabahat değil suç olmalıdır. Bizler yaklaşık 100 kadar kadın çoluk çocuk hayvansever, Torbalı Belediye binası önünde ellerimizdeki “Hayvanlara Şiddete Hayır”, “Hayvan Katillerine Oy Yok”, “İzmir Hayvan Mezarlığı Olmasın”,”Dostluk ve Sevgi ile birlikte insanlığı da yok etmektedir” ”Hayvanlara şiddet kabahat değil şuç olmalı”, “Aşk her canlıyı eşit kılar yazılı” yazılı pankartlarla eylem yaptık. Bu konuyu gündemde tutarak bize lütfen destek verin”. Mektubu okurken ve köşeme koyarken kanım dondu. Bunu yapanlar nasıl bir ruh taşıyor çok merak ediyorum. Sayın yetkililer ana yazımda da bahsettiğimi gibi insan varlığının devamında biyolojik çeşitlilik çok çok önemli.

YORUM YAZ
Arşiv