Ege’Nin Büyülü Kenti Foça Ve Çiftlik Park

  • 0
  • 2.502
Yazı Boyutu:

Menemen spordan yetişip Türkiye’nin çeşitli klüplerinde profesyonel olarak futbol oynayan Erhan Özalp, “Abi ailece gezi-yorum köşenin fanitiği  olduk. Eski Foça yolu üzerinde doğanın içinde cennet gibi bir yer var.”deyince Eski Foça ve Çiftlik Park’a gitmek şart oldu. Çünkü Eski Foça’nın benim hayatımda çok özel bir yeri var. Yılda en az 10 kez giderim. Güneşin en güzel battığı yerlerden birisidir Foça. Aslında pek çok özelliği vardır. Ancak, nedense güneşin batışı beni her zaman hüzünlendirir. Hele ki bir gün batımı fotoğrafım var ki açtığım sergilerde her kes ona hayran olmuştur. Neyse Foça’ya geçmeden önce futboldan sonra yerel gazeteciliğe başlayan Menemen’in Sesi Gazetesi Yazıişleri Müdürü Erhan Özalp ile birlikte Çiftlik Park’a gittim. İyi ki gitmişiz. Türk turizminin gelişmesine büyük emeği geçen üstad turizmci Yenal Ünseli ile karşılaştım. O da benim gibi doğa hayranı ve Çiftlik Park’ın müdavimlerinden. Yenal abinin turizme katkılarını yazmakla bitmez. Bir gün O’nu İzmir’den dünyaya yayın yapan TRT Turizm Belgesel Kanalı’ndaki Turkuaz programına konuk alınıp projelerini anlatması için önayak olacağım.

Kent yorgunları için ideal
7 dönüm bir arazi üzerine kurulan Çiftlik Park, Hülya, Nurettin Günüç çiftinin kent yaşamından kaçışın sonucu yaratılmış. Genç olmalarına rağmen karı koca 6 yıl içinde çeşit meyve ağaçlarının yanı sıra zeytin, çam, çınar, çeviz ağaçlarından kent yorgunlarının stres atabileceği bir cennet yaratmışlar. Kahvaltıları çok özel. Müşterilerine civar köylerden aldıkları organik ürünlerden hizmet veriyorlar. Hele ki Hülya hanımın kendi bahçesindeki meyve ağaçlarından yaptığı şeftali, kayısı, vişne reçelleri bir harika. Saçta çoban kavurma ve kabak tatlısının tadına doyamadım. Tabi ki sadece kahvaltı değil, özel soslu et çeşitlerinden mangalda yapabilirsiniz. Benim gittiği sırada bir okulun veda yemeği vardı. Çocuklar doğanın içinde cıvıl cıvıl kuşlar kadar hürdü. Kır düğününe de çok müsait bir yer. İzmir’e 42, Eski Foça’ya 20 kilometre mesafede. (0232-835 47 48/ 0533 631 05 20)

Foça’nın karataş esfanesi
“Foça" denilince karataş efsanesini duymayan yoktur. “Her kim ki Foça'nın karataşına ayak basarsa yolu nereye giderse gitsin Foça'yı görmeden edemesin ve kuvvetle bağlansın" sözü ancak bu kadar gerçek olabilir. 150 yıl önce Foça'da çok iyi anlaşan biri Yunanlı, diğeri Türk ailenin biri kız biri oğlan çocukları dünyaya gelmiş. İki dost ailenin birarada büyüyen çocukları daha sonra dillere destan bir aşk yaşamışlar. Balıkçılıkta geleceğini görmeyen Yunanlı Talasa bir gün çalışmak üzere İzmir'e gitmiş ve bir daha dönmemiş. Aşkını her gün buluştukları karataş üzerinde uzun yıllar bekleyen Deniz, üzüntüsünden hastalanıp ölmüş. Evlatlarını kaybetmenin acısını yaşayan Panoyat ve Hüseyin'in dilekleri "Her kim ki Foça'nın karataşına ayak basaksa yolu nereye giderse gitsin Foça'yı görmeden edemesin ve kuvvetle bağlansın" olmuş. Dilden dile dolaşan efsane benim gibi İstanbul, Ankara, Manisa ve İzmir'den Foça'ya yerleşen yüzlerce kişiyle gerçeğe dönüştü.

Foça Sahil Restoran
Halil Kinşan da bunlardan biri. Fanatik Karşıyakalı olmasına rağmen yatırımlarını Foça’ya yapmış ve yaşamını orada sürdürüyor. Önce butik bir otelle başladı işe ve daha sonra sahil balık restoranı satın alarak çok daha nitelikli hale getirdi. Potel Grand Amphora ve restoranına İzmir’in yanı sıra İstanbul ve Ankara’dan da gelen müşterileri var. Deniz ürünleri günlük. Zaten Foça’nın balık bolluğu ve tazeliği bakımından ünü tüm Ege sahilleri arasında haklı bir itibara sahiptir. Sahil Restoranın (0232-812 22 20)ünlü baş aşçısının yaptığı zeytinyağlı mezeleri bir harika. Özellikle ben deniz börülcesi ve közde patlıcanını çok beğendim. İçinde parça karideslerin bulunduğu kaşarlı ve dereotlu kalamar dolma ile süzme kese yoğurduğunu ısıtarak tereyağında Bitlis pul acı biberi ile hazırladığı atom, adı gibi damakta müthiş bir etki bırakıyor. Tavsiye ederim. Antik çağın İzmirli Şairi Homeros'a konu olan Foça’yı, ilginç siren kayalıklarını, yüzyıllık evlerinin bulunduğu dar sokakları, doğal güzellikleri ve masmavi denizi ile Foça burnumuzun dibinde bir cennet. Yılda en az 10 kez de gitsem doyamıyorum.     

YORUM YAZ
Arşiv