İki Muhteşem İnsanın Arboretum’U

  • 0
  • 674
Yazı Boyutu:

38 yıllık gazetecilik yaşamımın 22 yılını çevre yazıları yazıp TV programları yapan bir gazeteci olarak Yalova’daki Yürüyen Köşkü, ağaçların, doğanın insan yaşamındaki önemini anlatmak için defalarca yazmıştım, ancak gezme imkanım olmamıştı. 2022 yılının son 3 gününü Yalova’da geçirip, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çok sevdiği Yalova’daki Yürüyen Köşk, Türkiye’nin ilk Arboretum’u Atatürk Ağaç Müzesi ve 30’ncu yılını kutlayan TEMA’nın Kurucusu Hayrettin Karaca’nın kurduğu ilk özel Arboretum’u (Canlı Ağaç Müzesi) gezdim. Atatürk’ün ülke yönetiminde önemli karar aldığı ve çok sevdiği için 3 ayrı evinin bulunduğu Yalova’ya bende hayran kaldım. Şehrin her yerini kaplayan ulu çınar ağaçlarına büyülenmemek elde değildi.

AĞAÇ İÇİN KÖŞK KAYDIRILDI
Keza ulu önder Atatürk, çınar ağacının bir dalını kestirmemek için o yıllarda imkansızı emredip yaşadığı köşkü 4 metre 80 santim raylar üzerinde ağaçtan uzaklaştırdı. Çünkü Atatürk ağaçları çok severmiş, özellikle çınarları, salkım söğüt, meşe, karaçam, sedir ağaçlarını. Yalova’nın Termal ilçesi Gökçedere Köyü’nde bulunan Atatürk Arboretum’unda kendimi kaybettim. 19 Ağustos 1929'da kurulan ve Türkiye'de ilk olan "Atatürk Arboretum", yerli ve yabancı turistlerin önemli uğrak noktaları arasında yer alıyor. Termal Kaplıcaları İşletmesi bünyesinde, Atatürk'ün talebiyle ünlü Fransız mimar Henri Prost tarafından planlanan ve başbahçıvan Pandelli Roketas'ın peyzajını yaptığı 125 bin metrekarelik Arboretum’da 1039'u yerli, 805'i yabancı olmak üzere toplam 1844 ağaç ve 370 tüylü palmiye bulunuyor. 63 türde geniş ve iğne yapraklı ağaçlara ev sahipliği yapan Arboretum, bölgeye gelen ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Yetkililerden aldığım bilgiye göre, Termal ilçesinin geçmişi Doğu Roma dönemine kadar uzanıyor. O dönemde termal su bulununca yerleşim hızlanmış ve kiliseler, hamamlar kurulmuş.

ATATÜRK “BENİM KENTİM”
2. Abdülhamid döneminde ilgi daha çok artınca Kurşunlu ve Valide hamamları inşa edilmiş. Daha sonra Atatürk dönemine kadar göz ardı edilmiş. Atatürk'ün "Benim kentim" ve "Su şehri olacak” dediği Yalova'da mimarisini bizzat kendisinin başlattığı aboretumun 19 Ağustos 1929 tarihinde kurulmuş. Arboretum’daki ağaçların bakımıyla yakından ilgilendiklerini, zaman içerisinde kuruyan, çürüyen ağaçların yerine yenilerinin dikildiğini anlatan yetkililer, "Ağaçlarımızla ilgilenen ziraat mühendisimiz var. Ağaçların düzenli, ilaçlı bakımlarını yapıyoruz. Eğer ağaca bir müdahale gerekiyorsa önce akustik tomografisi çekiliyor ve tedavisi ona uygun yapılıyor. Çünkü bu ağaçlar Atamızdan bize emanet. Arboretum’daki tarihi çınar ağacı 210 yaşında” diyor.

İLK ÖZEL CANLI AĞAÇ MÜZESİ
Hayrettin Karaca benim rol modelimdir. Belleğime kazınmış “Param var ama gereksiz tüketmeye hakkım yok” sözü ile gelecek nesillere iyi bir yaşam hakkı tanıması yaşam felsefem oldu. Şu anki verilere göre yüzde 71’i çölleşme ile karşı karşıya olan ve her yıl bir Kıbrıs Adası büyüklüğünde torağın denizlere kaydığı Türkiye’de, 30 yıl önce kurduğu Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı ile Hayrettin Karaca baş tacı yapılmalıdır. Atatürk kadar olmasa da insanın sağlıklı bir yaşam sürmesi için muhtaç olduğu toprağın, ağacın korunmasını öğreten kıymetli bir önderdir. Hep saygı ile anacağım ve yazılarımla unutturmayacağım. Yalova’ya gidip O’nun kurduğu ilk özel Arboretum’u görmemek olmazdı.

HAFTA İÇİ GEZİLEBİLİR
13,5 hektar arazi üzerine kurulmuş yaklaşık 7 bin civarında değişik bitki türü, alttür, varyete ve kültür formunu barındıran canlı ağaç müzesinde 2 saat kaldım. Kaç kare fotoğraf çektiğimi hatırlamıyorum, yani kendimi kaybettim. Yılda 15 bin civarında yerli ve yabancı kişinin gezdiğini öğrendim. 2004 yılında Uluslararası Dendroloji (Ağaç Bilimi) Cemiyeti tarafından ödüle layık görülmüş ve 27 Haziran 2004’de Karaca Arboretum da düzenlenen törende ödül Hayrettin Karacaya takdim edilmiş. Bu ödül dünyada şimdiye kadar 14 Arboretum ya da Koleksiyon bahçesine verilmiş ve Karaca Arboretum da bu ödülü alan 15. Arboretum olmuştur. Karaca Arboretum, üniversite öğrencilerine staj imkânı sağlıyor, halka açık olduğu için halkın konuyla ilgili bilgisini arttırıyor, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yapılan Arboretum ve Botanik bahçelerine bitki materyali sağlıyor ve bahçıvan eğitimi veriyor, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan Arboretum ve botanik bahçeleri ile tohum değişimi yapılıyor. Karaca Arboretum’u hafta içi mesai saatleri arasında gezilebiliyor. İki muhteşem insan tarafından adeta cennete dönüştürülen Yalova’dan huzur içinde ayrıldım.

YORUM YAZ
Arşiv