Ne Olur Ormanlarımıza Sahip Çıkın

  • 0
  • 570
Yazı Boyutu:












Hafta sonu İzmir’de Selçuk-Menderes-Torbalı-Menemen-Çeşme, Aydın-Kuşadası, Balıkesir-Susurluk, Muğla-Marmaris, Antalya ve Bursa-Nilüfer olmak üzere ülkemizin dört bir yanından gelen orman yangınlarını büyük bir üzüntü ile takip ettim, yüreğim yandı.

Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl 1-21 Haziran döneminde 84 orman yangını kaydedilirken, bu yılın aynı döneminde yaklaşık beş kat artışla 399 yangın kayıtlara geçti. Geçen yıl bu dönemde yangınlardan 41 hektar, bu yıl ise 2 bin 548 hektar ormanlık alan zarar gördü. En önemlisi de 1-21 Haziran arasında geçen yıl 155 orman dışı noktada yangın olduğu açıklanırken bu yıl sayı 551’e yükseldi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, yangınların ortalama yüzde 90 insan kaynaklı çıktığına dikkat çekerek “Haziran ayında çıkan yangınların nedenlerinin anız (bahçe, tarlada kuru ot yakılması), elektrik nakil hattı, çöplük, kaynak makinesi ve piknik olduğunu belirtti. Eskiden de bu nedenlerle yangınlar çıktığını ancak günümüzde küresel ısınma (Dünya sıcaklığının artması) sonucu daha sıcak ve kurak şartlara yol açtığı için çıkan yangınların kısa sürede büyüyerek kontrol edilemez hale geldiğini ifade etti. En önemli yangın nedenleri arasında yer alan elektrik nakil hatlarının da bakımının yapılması ve altlarındaki kuru otların temizlenmesi gerektiğini ifade eden Tolunay, Temmuz ve Ağustos aylarında çok daha dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.

ORMANLARIN YAŞAMINIZA KATKISI
Hava kirliliği ve küresel ısınmayı önlemenin en önemli unsurlarının başında ormanlar geliyor. Ağaçlar, en fazla kömürde olan karbon gazını emerek oksijen olarak geri verir.

4 dönümlük ağaçlık alan bir yılda 18 kişiye yetecek kadar oksijen üretiyor. Bir otomobil 10 bin kilometre kullandığında yaydığı karbondioksit miktarını bir dönümlük ağaçlık alan emerek yok ediyor.

Los Angeles'ta yapılan bir araştırmada, asfalt yol ve binaların artışından havanın 14,5 derece ısındığı ve şehrin önemli yerlerine dikilen ağaçların oluşturduğu yeşillik alanlarla 12 derece serinlik yaratıldığı tespit edildi.

Müstakil bir evin dört yanına doğru biçimde dikilen ağaçlar yaz aylarındaki klima giderini yüzde 50 oranında azaltıyor. Serinlemek için harcanan enerji azalarak enerji üreten santrallerin sebep olduğu karbon salınımı da azaltmış olur.

Küresel ısınmayla birlikte En sık görülen kanser türlerinden biri cilt kanseridir. Ağaçlar, UV-B'ye maruz kalma oranını yüzde 50 azaltarak okullarda ve parklarda saatlerce zaman geçiren çocukları korur.

Araştırmalar sonucunda penceresinden ağaç gören hastaların görmeyenlere göre daha çabuk ve daha az komplikasyonla (Bir hastalığın devamı sırasında oluşan başka patolojik olaylar veya hastalıklar) iyileştiği ortaya konmuş.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yüksek çocukların doğayla temas ettiklerinde belirtilerin azaldığı görülür. Ağaçlarla temas içinde olmak, akli yorgunluğu azaltarak konsantrasyonun artmasını sağlar.

Özellikle meşe ve çınar ağaçları şehirdeki hayvanlar, öncelikle kuşlar, arılar ve karıncalar için mükemmel yuva görevi görür.

Ağaçlar istinat duvarı, otopark, çöp bidonu gibi görmekten hoşlanmadığınız alanların önünü kapatır ve cadde-otoyollardan gelen gürültüyü azaltır.

Yeşillendirmesi zevkli biçimde yapılmış ev ve binaların piyasa değeri yüzde 15-20 daha yüksektir. İş merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde yeşil alanı fazla olan alanlar diğerlerine göre daha fazla tercih edilir ve yeşil alan arttıkça o bölgeye gelecek firma sayısı artar.
Ağaç kökleri toprağın metrelerce altına uzanır ve toprağı bir arada tutar. Yerleşim yerlerine yakın dikilen ağaçlar toprağı tutarak depremin oluşturacağı hasarı azaltır.

İklim değişikliğinin en önemli sebebi yok edilen ormanlar ve fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan aşırı miktardaki sera gazıdır. En zararlı sera gazı ise karbondioksit (CO2) gazıdır.

İnsanlar, yüzde 49 enerji kullanımı, yüzde 23 endüstrileşme, yüzde 14 ormansızlaşma ve yüzde 12 tarımsal çalışmalarla toplamda yüzde 98 ile küresel ısınmaya (Dünyanın ısınması) neden oluyor.

21’nci yüzyılın düşüncesi “Birey yerine toplum”, “Günümüz yerine gelecek” değerlerine hakim olmaktır. Doğa yok olduğunda insan yaşayamaz.

KISACASI CANLILARIN ÖZELLİKLE İNSANLARIN SAĞLIKLI VE KALİTELİ BİR YAŞAM SÜRMESİNDE AĞAÇLARIN VE ORMANLARIN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ.

YORUM YAZ