Öğretmenim seni sırtımda taşırım

  • 0
  • 992
Yazı Boyutu:

Televizyonda bir reklam ağlatır mı insanı; ağlatır. Gerçi bizim toplumumuzda erkeğin ağlaması ayıp karşılanıyor ancak duygusal yapım nedeniyle başarılı olamıyorum. Vakıfbank’ın tüm kanallarda yayınlanan reklamı şöyle; “Burada orman oluşturmak kolay bir şey değil. Buranın toprağı kıraç, taş. Biz yıldık hocam (Rahim Demirbaş) yılmadı. Eğer bu adam bir su bulsun bu gördüğünüz çorak dağların tümünü orman çevirir. Ferhat’ın Şirin’e sevdalandığı gibi babam da ağaçlarına sevdalı. 6 evimiz satıldı, dershanemizde gitti. Arkadaşlarım (Baban deli mi diyorlar). Evet babam bozkırın ortasında bir deli yani. Bu ülkeye ben aşığım. Her şey bulunur ama bu aşk bulunmaz. Mücadele edilmeden netice alınmaz, yorulmadan dirilinmez. Bu can bedende olduğu müddetçe bu işe devam edilecek. Altı ev daha olsa yine satarım. Hiç pişman değilim. Vakıf bank olarak Türkiye’de daha nice Rahim Demirbaş’lar olduğunu çok iyi biliyoruz. İşimiz halden anlamak”. Görüntüler eşliğinde reklam böyle son buluyor.
 
Vakıfbank kahramanları çıkarıyor
İzlemeyenler Google’dan Vakıfbank Rahim Demirbaş yazarak da ulaşabilir. Konya Ereğlili 72 yaşındaki emekli öğretmen Rahim Demirbaş, 15 yılda tam 32 bin ağaç dikerek “Ot bitmez, bozkır” denen bir coğrafyayı cennete çevirmiş. Damla, damla taşıdığı sularla yarattığı bu dünya cennetini bütün insanlığa armağan eden Rahim öğretmen bu uğurda evlerini ve dershanesini satmayı dahi göze alan bir kahraman. Vakıfbank, Rahim öğretmenin Konya Ereğli’ye bağlı Beyören Köyü’ndeki ağaçlarını modern şartlarda sulama yapılabilmesi için kuyu açılması ve araziye elektrik getirilmesi yolunda çalışmalar başlattı. Hem Vakıfbank’ı kutluyorum bu kahramanları ortaya çıkardığı içim hem de kova kova su taşıyarak yaşattığı ağaçları diken kıymetli öğretmenim Rahim Demirbaş’ın ellerinden öpüyorum.
 
İzmir’deki okullar niye bu projeye katılmıyor 
UNESCO ve Panosonic şirketinin girişimleriyle kurulan Çevresel Eğitim Vakfı’nın (FEE) başlattığı, “Okulumuz Yeşil Projesi”nde Türkiye, Çin'den sonra dünya ikinci olmuş. Proje ve gençlerin duyarlılığı gittikçe kirlenen dünyamız adına çok önemli. 2011 yılında tüm dünyada aynı anda başlayan “Okulumuz Yeşil Projesi”nde, İstanbul, Antalya, Gaziantep ve Balıkesir'in pilot bölge alındığı illerde öğrenci sayısı 35 bine ulaşmış. Önemli bir rakam. 7-11 yaş grubunda ilkokul öğrencilerine iklim değişikliğine ve gezegenin korunma yollarına ilişkin kolay ve eğlenceli bir öğrenim olanağı sunan projeye, 63 ülke arasında Çin 65 bin öğrenciye ulaşmış. Aslında nüfus oranı baz alındığında Türkiye’nin birinci sayılması gerekir. Balıkesir 9 bin öğrenci ve 400 öğretmen ile ilk sırada yeralıyor. Panasonic Türkiye sorumlusu İnsan Kaynakları Uzmanı Ceren Öner, küresel çapta yeni projeler üretmeye ve dünyayı koruma bilincini her geçen gün daha fazla yaymaya devam edeceklerini söylüyor. İzmir’deki okullarında niye bu projeye katılmıyor.
 
Ege Üniversitesi “yeşil” üniversite oluyor
Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın “Bu yılki felsefemiz çevreye önem veren yeşil üniversite olarak anılmak olacak” düşüncesi çok hoşuma gitti. Orta Doğu’nun en büyük üniversitesi kabul edilen Ege Üniversitesi’ne de bu yakışır. Çevreci üniversite olarak ilk adımı Tıp Fakültesinde oluşan atıkların ayrıştırılarak depolanması için Atık Depolama Merkezi açtılar. Atık konusunda 4 yıldır gerekli alt yapı çalışmaları tamamlanıp eğitimler alınmış. “Atıkların geri dönüşümünü çok önemsiyoruz diyor” Candeğer Hoca. Çünkü yılda 800 ton tıbbi, 100 ton tehlikeli atık çıkıyormuş. Bir sonraki aşamada atıkları enerjiye dönüştürme planları da varmış. “Ameliyatları çok güzel yapsak da çevreyi pisletiyorsak işlemimiz yaramaz demektir” diyen Ege Üniversitesine Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ve yeşil üniversite olma konusundaki çalışmalarını takdir ediyor ve destekliyorum.

YORUM YAZ