Temiz Enerjili Bir Yıl Olsun

 

 

 

 

 2016 yılına girmemize sayılı günler kala geçen bir yılı değerlendirdiğimizde küresel ısınma ile aşırı sıcakların yol açtığı büyük orman yangınları ile yağmurların yol açtığı büyük sel felaketleri yaşandı. Fosil yakıtların (kömür, petrol) çevre ve dünyaya verdiği zararları defalarca yazdım. Yeni yılın temiz enerjili bir yıl olması dileği ile rüzgar, güneş, akan su (hidrogüç) jeotermal enerjiyi teşvik edici yazılara daha fazla yer vereceğim. Ege’de dağların denize dik uzanması nedeniyle yoğun rüzgarın bulunduğu İzmir, Manisa, Balıkesir’de rüzgar enerji santrali (RES) yatırımı bakımından çok cazip. Ege Bölgesi’nde toplam 660 megavatlık rüzgar santrallerinin inşası hızla sürüyor.

Ancak yerleşim yeri, kuş göç yolları, orman ve tarım arazileri ile tarihi bölgelere zarar vermeden yapılmasını desteklediğimi de baştan yazayım. Çünkü kaş yaparken göz çıkarmanın anlamı yok. Rüzgar enerji santralleri kurma izinleri masa başından değil, bölgenin özellikleri iyice araştırılıp öyle verilmeli.

Felsefeci, yazar, düşünür, politika teorisyeni ve insanın özü itibariyle iyi olduğuna ilişkin görüşü ve toplumsal sözleşme öğretisiyle dünyaca ünlü bilim adamı İsveçli Jean Jacques Rousseau, “Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamayı istemek yetmez. Bunun için çaba harcamak gerek” sözünü hatırlatarak yeni yılınızı kutluyorum. 

AĞAÇ DİKMEYENE RUHSAT YOK
Öncelikle Karşıyaka Belediyesi’ni böyle bir karar aldığı için tebrik ederim. Çünkü son 50 yılda insanoğlu dünyadaki ormanların yarısını çeşitli nedenlerden dolayı yok etmişler.

Küresel Isınma (Dünyanın aşırı ısınması) kara, kara düşündürmeye başladı.  Birincisi karbon gazının aşağıya çekilmesi gerekiyor, ikincisi bol bol ağaç dikmek ve ormanları çoğaltmak gerekiyor.

Bu açıdan Karşıyaka Belediyesi’nin uyguladığı kararı her belediyenin uygulaması gerekiyor.  Her binanın 25 metrekaresi için bir fidan dikme zorunluluğu getiren belediye şartlara uymayanlara oturma ruhsat vermiyor. 6 Ay içinde bin 146 ağaç toprakla buluştu. Bravo.

İZMİR’DEN DÜNYAYA YAYIN YAPAN ÇEVRECİ KANAL
TRT İzmir’de çalıştığımı bilen pek çok tanıdığımdan şu sıralar en çok duyduğum, “Belgesel Kanalınıza hayranım” sözü oluyor. Evet gerçekten izlenme rekorları kırıyor desem yalan olmaz.

Bir çevre yazarı olarak “Toprak Ana yok Olmadan Keşfet”,  “Bir Avuç Toprak”, ““Doğanın Sırları, Doğanın Renkleri ”, “ Su Altı Dünyası”, “Kızıl Tilki ile Yabancı Hayatı Keşfet”, “Foto Coğrafya” adlı programları benim en favorilerim arasında.

 

2009 yılında İzmir’den dünyaya yayın yapmaya başlayan TRT Belgesel Kanalı, koordinatörlük görevine getirilen Süleyman Tezgel ve başarılı ekibi Alpaslan Revan, Ayşegül Aran,Meryem Doğan ve Esma Baran sayesinde en çok izlenen kanallar arasına girmeyi başardı. Çevre ve doğaya verdikleri destekten dolayı yürekten kutluyorum.