Türkiye’Nin Dünyadaki Gururu İstanbul

İstanbul’da yaşayan ressam arkadaşım İsmet Bilen telefonla aradığında Levent Yüksel’in “Saçlarını dağıtır rüzgar/Yeditepe üzerinden/Hatıralar tarihin küllerini savurur/Kadın gibi, kısrak gibi/Sarılayım gel ince beline/Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından/Tüketilmiş yaşanmamış/Hediyelik hayatlar, ah bu evler/Pencereler bu kapılar, sokaklar/Hüzün gibi, sevinç gibi/Eskitilmiş zamanlar Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından/Minareler uzanmış gökyüzüne bağırır Kara sevdan nerelerden Yüreğimi çağırır/Dua gibi, büyü gibi ezberledim hasretini/Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından” sözleri dökülüyordu radyodan. Bu kadar tesadüf olur hatta İsmet Bilen’e de dinlettim şarkıyı. Arkadaşım “Ben de seni Beyoğlu Cihangir Sanat Galerisi’nde açtığım “Kırmızı Tranvay” adlı resim sergime davet etmek istiyorum” dedi. Evet Türkiye’nin dünyadaki gururu İstanbul’a en son 4 yıl önce gitmiştim. İstanbul’a gitmek için bir vesile olmaması gerekiyor ancak bu kez ressam arkadaşımın sergisine yol arkadaşı İzmirli mizah ve çocuk öyküleri yazarı Savaş Ünlü’yü alarak gittim. Her zaman kısmeti bol olan bir kişiyimdir.

Otobüste İstanbul’a yolalırken Savaş Ünlü’yü arkadaşı Bedri Karayağmurlar aradı. Hoş beşten sonra İstanbul’a gittiğimizi öğrenince bizi akşam Nev-i Zade Sokağı’ndaki 70 yıllık Rum Meyhanesi İmroz’a davet etti. Ressam, yazar ve entelektüel kesimin buluşma noktası olan İmroz’un sahipleri Yorgo Okumuş ve Ali Kara çok candan insanlar.  Seksenlik delikanlı Yorgo yıllara meydan okurcasına yorulmak bilmeden meyhanesine gelen herkesle yakından ilgileniyor. Yorgo’nun sohbetine bayıldım. Nev-i Zade çok canlı bir sokak mutlaka gidip İmroz Meyhanesi’nde alkol kullanmıyorsanız bile taze balığı, deniz ürünleri ve zeytinyağlı mezelerinden mutlaka tadın. Zaten o ilk gidiş herkes İmroz’un müdavimi olmanıza yeter. Tıpkı Savaş Ünlü’nün sayesinde tanıştığım Bartınlı Selçuk Bölük, Hüseyin Boran, Sevgi Salcı ve Bedri, Gülin Karayağmurlar gibi. Aslan sütüne hayır diyemeyen biri olarak İmroz’da Lakerda, fava ve ciğer masada olmazsa olmaz. Ancak o gece benim favorim beyin salatası ve deniz börülcesi oldu.

Beyoğlu Cihangir Sanat Galerisi’ndeki “Kırmızı Tranvay” resim sergisini gururla izledim. Beyoğlu ve ünlü tranvayı bu kadar güzel ve canlı anlatılabilirdi. Serginin tanıtıldığı resime hayran kaldım renkler çok coşkulu kullanılmış. Sergiye ilgi de bir hayli fazlaydı. yaşadığı 10 yıl boyunca İzmir’de de açtığı birbirinden iz bırakan resim sergileriyle tanınan İsmet Bilen’in “Kırmızı Tranvay” sergisini Karşıyaka’da açmasını isterim. İsmet Bilen’i 1985 yılında Yeni Asır Gazetesi’nde çaylak bir muhabirken tanıdım. Ressam ve Heykeltraş İsmet, nev-i şahsına münhasır (Kendine özgü davranış ve karakteri olan) bir insan. İçi içine sığmayan ruhu, 1990 yılında O’nu İzmir’den koparıp önce İstanbul’a sonra Almanya’ya kadar sürükleyince 2006 yılına kadar dostluğumuza ara verdirdi. Hani “Dünya küçük dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur” derlerya işte bir gün İstanbul Beyoğlu’nda karşıma çıktı. Çocuklar gibi sevinip defalarca birbirimize sarıldık. Resim çalışmaları “Sadece güncel konuları kapsamıyor. resim çalışmalarımda mağara döneminde yaşayan insanın ilk ihtiyaç nitelemesindeki varlığının ve yaşamışlığının ortaya çıkardığı izdüşümün mağara duvarına çizdiği resimden başlayıp doğanın yaşamsal niteliği ve gerekliliğini koruyan her türlü öğesinden kaynağını bulan ve onunla devam eder. Bu konuda ihtilaller de yapan bir resim anlayışım var” şeklinde özetliyor.

İstanbul’da gezilecek yerler ve yapılacak şeyler listesinin en üst sıralarında Boğaz Turları gelir. Ben de her İstanbul’a gidişimde mutlaka boğaz turunu yaparım. İstanbul Boğazı ya da diğer adı ile Boğaziçi başta İstanbul olmak üzere dünyanın en önemli coğrafi konumlarından biridir. Hepimizin bildiği gibi Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan İstanbul Boğazı ayrıca Karadeniz ve Marmara Denizi’ni birbirine bağlayan bir geçittir. Tarih boyunca bir çok önemli devlete ev sahipliği yapmış İstanbul Boğazı’nda iki adet sularla çevrili kara parçası vardır. Bunlardan ilki ünlü Kız Kulesi diğeri ise Kuruçeşme Adası‘dır. Diğer önemli yapılar ise Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Beykoz Kasrı ve Adile Sultan Kasrı, Mısır Konsolosluğu, Sakıp Sabancı Müzesi, Beşiktaş iskelesi, Ortaköy Meydanı, Ortaköy Camii, Bebek Camii, Beylerbeyi Camii, Vaniköy Camii ve Şemsipaşa Camii’dir. En ünlü yalıları ise Hasip Paşa Yalısı, Muhsinizade Yalısı, Ahmet Fethi Paşa Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrorog Yalısı, Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı, Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısıdır. Özellikle havanın güzel olduğu bahar ve yaz aylarında kendinize bir güzellikle yapıp Boğaz Turlarına katılarak bir yandan çayınızı yudumlayıp bir yandan da dünyanın en güzel manzaralarından birinin keyfine varabilirsiniz. Kısada olsa 3 gün süren İstanbul gezimde, Nev-i Zade Sokağı’ndaki 70 yıllık Rum Meyhanesi İmroz’daki geceyi, Beyoğlu caddesindeki saatler süren yürüyüşü, Dünyanın en güzel manzarasına sahip Boğazdaki tekne turu ve ressam arkadaşım İsmet XBilen’in harika resim sergisini yaşamımın en güzel hatıralarına ekledim.