Yenilenebilir Enerji Atağa Kalktı

Başlık bile insanıniçini ferahlatıyor. Çok iyi hatırlıyorum 2012 Aralık ayında Katar'ın BaşkentiDoha'da yapılan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'nde Türkiye’ye en fazla kömürtüketen ülkeler arasında yer almasından dolayı “Günün Fosili” ödülü verilmişti.

Fosil yakıtların dünyaya verdiği zararı bilmeyen yok artık. Gelişmiş ülkelerher geçen gün artan küresel ısınmayı durdurmak için yenilenebilir enerji olan hidro,jeotermal, biyoyakıt, güneş ve rüzgârdan daha fazla yararlanmak için adetayarışır oldu. Uluslararası Enerji Ajansı’nın ( IEA) yenilenebilir enerjiraporuna göre, zorlu ekonomik koşullara rağmen, yenilenebilir enerjininönümüzdeki beş yılda yüzde 40 büyüyeceğini, Hatta hidro, güneş, jeotermal, biyoyakıtve rüzgârdan oluşan yenilenebilir sektörün en hızlı büyüyen sektörler arasındaolacağını açıkladı.

Yenilenebilen enerjiye devlet desteğiartmalı
Beş yılda yenilenebilir enerjiden üretilecek elektriğin yüzde 40 artışgösterecek olması, 2018 yılında küresel çapta üretilen tüm enerjinin dörttebirinin yani yüzde 25 bu kaynaklardan geleceği anlamını taşıyor. 2011’deyenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı yaklaşık yüzde 20’ydi. 2018yılına kadar yüzde 40’lara ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de de özel vekamu sektöründe yüzlerce rüzgar ve güneş enerjisi projesi var. Yatırımlarınınküresel ekonomik durumdan etkilenebileceğine dikkat çeken Uluslararası EnerjiAjansı, projelere şüpheci yaklaşan hükümetlerin sorun teşkil ettiğini söylüyor.Halen dünya çapında fosil yakıtlara verilen devlet desteği, yenilenebilirenerjiye verilen ekonomik teşviklerin altı kat üstünde yer alıyor. Eğer buteşvikler tam tersine çevrilirse dünyadaki küresel ısınmayı durdurmak mümkün.

Pes doğrusu denizeklozet bile atmışlar
Denizlere çöp ve kullanılmayan eşyaları atanları aklım almadı, almıyor. Okişiler dönüp sonra  “Denizler kirli”demiyorlar mı çıldırmak içten bile değil. Önceki gün neredeyse tüm TVkanallarının haber bültenlerinde, Üsküdar Belediyesi ve İstanbul EmniyetMüdürlüğü Deniz Şube Müdürlüğü'ne bağlı dalgıçlar İstanbul Boğazı’nda su altıtemizliği yapmışlar. Ayakkabı, tabak-çanak, otomobil lastiği, bira şişeleri, inşaatartıkları, yatak yorgan gibi atıkların daha önceki deniz temizliklerinde çıktığınıduymuştum. Ancak, bebek arabası ve klozeti hiç duymamıştım. Onlarda dünyanıngözbebeği kabul edilen boğazın güzelim denizinden çıkarılmış. Atmayın, dökmeyindemeyeceğim artık. “Atanların ellerine sağlık (!)” demek daha doğru olacak. Birgün serinlemek için girecek temiz deniz bulamazlarsa o zaman anlarlar.

Yaka Köyü’ndeki taşocakları tarım arazilerine zarar veriyor
Remziye Telli adlı okurum fotoğraf ekleyip gönderdiği e-mailinde BornovaYaka Köyü’ndeki taş ocaklarının çevredeki tarım arazilerine verdiği büyük zarardanbahsedip şunları yazmış; “Orman içindeki taş ocakları büyük emeklerle büyüyen güzelimçam ağaçlarına yıllardır zarar veriyor. Bu yetmiyormuş gibi tarım alanlarındakiürünleri yok ediyor. Ya gören yok ya da kimse umursamıyor.  Turizm köyü ilan edilip kahvaltı salonu,restoranlar açılan Yaka Köyü halkı bu taş ocakları nedeniyle çok mağdur. Ektegönderdiğim fotoğrafı bir restoranın balkonundan çektim. Yazık değil mi bu ormanlara, bu tarım arazilerine. Size gönderdiğim yazı ve fotoğrafı BornovaBelediyesi yetkililerine de ileteceğim. Doğaya büyük zarar veren bu katliamason verilinceye kadar tüm mercilere başvurularımı sürdüreceğim. Çevre yazarıolarak gerekli desteği vereceğinize inanıyor, saygılarımı sunuyorum.

Karşıyaka Belediyesiyetkililerine