Besin Alerjileri Ve Diyet

  • 0
  • 694
Yazı Boyutu:

Besin alerjisi, tüketilen bir besine karşı vücudun tepki göstermesidir. Bu tepki bağışıklık sisteminizin kontrol ettiği ya da yol açtığı bir durum olabilmektedir. Bu tepkinin nedeni sıklıkla şunlardır: proteinler, nişasta, katkı maddeleri, renklendiriciler, bazı GDO lar koruyucular vb.

Vücutta yabancı bir madde gibi davranan ve alerjik reaksiyon oluşturan maddelere “antijen” denir. Bazı besinler de antijenik etki yaratmaktadır. Antikorlar önce kanda bu antijenlere bağlanırlar, sonra da mast hücreleri ve bazofillere bağlanır ve “histamin” denilen bir madde salgılanır. Kaşıntı, deride şişkin kabarcıklara veya iltihaplanmayla sonuçlanan alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Besin alerjisini anlatmak için sık kullanılan terimlerden bazıları şunlardır: Besine bağlı aşırı duyarlılık, ödem, gaz, bulantı, ishal, kabızlık, ürtiker ya da kurdeşen gibi tepkiler ortaya çıkabilmektedir. Hipokrat: “ günde bir defa almaya alıştıkları bir besini günde 2 defa almaya başlamaları bile pek çok insanda ciddi bir hastalığın başlangıcı olmaktadır” demiştir. Besin alerjileri sindirim bozukluğu ve gastrit gibi hafif rahatsızlıkların yanı sıra çölyak, artrit vb kronik enfeksiyonlar ilişkili bulunmuştur. Besin alerjileri çoğu kez kalıtsal olabilmektedir. Hem annede hem babada alerji varsa çocuklarda %67 oranında alerji görülebilir. Yalnız bir ebeveynde alerji varsa olasılık %33’ e düşer. Etkileyen diğer faktörler ise; stres, bağırsak bariyerindeki sorunlar, bir besine tekrar tekrar maruz kalma, besinleri iyi çiğnememe gibi nedenler de bulunmaktadır. İyi çiğnenen besinler daha küçük moleküllere ayrışır ve amino asitlere ayrışan proteinler daha kolay sindirilirler. Ancak iri ve iyi çiğnenmemiş moleküller pankreas enzimlerinin yeterince aktivite gösterememesine yol açar. Tam sindirilemeyen özellikle proteinlerin bağışıklık sistemini zayıflattığına, sık sık alerjik reaksiyonlara ve enfeksiyona yol açtığına dair kanıtlar bulunmuştur.m Teşhisi için besin testleri ve laboratuar yöntemleri kullanılmaktadır. Şüpheli besinler diyetten çıkarılır. Ardından artık eklenebilir duruma gelir. Saf su diyeti ile ardından besin yüklemesi yaptırılabilir. Ancak nefes darlığı gibi şiddetli alejik reaksiyonlarda bu yöntem uygulanamaz. Neyin tam olarak alerjiye neden olduğu tam olarak bilinmemekteyse eliminasyon diyeti yapılır. Diyetten şüpheli besinler teker teker çıkarılır ve neyin alerjiye neden olduğu anlaşılmaya çalışılır. Deri prik testi (delme metodu ile deri testi) ve kan testleri de yapılmaktadır. Dönüşümlü çeşitlendirilmiş diyet uygulaması ise 1934 ten beri kullanılan bir yöntemdir. Örneğin: Gluten içeren bir besin (beyaz ekmek, bulgur, makarna..) pazartesi yenir, bir daha 4 gün sonra Cuma günü yenir. Bu yöntem tolere edilebilir yiyeceklerin seyrek yenmesi halinde çok duyarlı ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde bile yeni alerji oluşturmayacağı veya mevcut alerjinin şiddetini arttırmayacağı prensibine dayanmaktadır.

Basit alerjilere derman olabilecek bir yol bilinmemekle birlikte alerjiden sakınmaya ya da belirtilerini azaltmaya ve temelindeki nedenleri düzeltmeye yardımcı olabilecek bazı önlemler alınabilir. Öncelikle yukarıda bahsi geçen yöntemlerle alerjiye neden olan besin ya da besinler saptanmalıdır. Sonra yapılabilecek en doğru işlem, bu besin ya da besinleri 5-6 ay kadar kullanmamaktır. Bazı vakalar ömür boyu bu dönüşümlü diyet uygulamasını devam ettirmek zorunda olsalar da çoğu vaka iyileşir ve besin sınırlamaları gevşetilebilir. Şiddetli alerjiye yol açan besinler söz konusu olduğunda o besin ailesinin tümü beslenme programından çıkarılmalıdır.

YORUM YAZ
Arşiv