Dondurma Hakkında

  • 0
  • 1.249
Yazı Boyutu:

Dondurma hakkında bilmek istedikleriniz:
Yazın en sevdiğiniz tatlı dondurma… Sevmeyen yok gibi…
Süttozu ve katkı maddelerini yoğun içerenler, en çok satanlar arasında olsa da, en sağlıklısı; ‘günlük üretim’ yapan ve süt kullanan güvenilir pastanelerin dondurmalarıdır. Pastanelerde üretilen gerçek meyveli buzlu dondurmalar da makul seçenekler arasındadır.

Kış aylarında kilo verdik. Dondurma yerken kilolar geri gelmesin istiyoruz. Bu amaçla karar verilirken çikolatalı dondurma imkansız sanılıyor. Oysa burada önemli olan tek seferde 2 en çok 3 top dondurma yemek ve bunu her gün yapmamaktır. Haftada 2-3 kez 2 iri top dondurma yerseniz kilo verebilirsiniz. Bu şartlarda dondurmanın ‘neli’ olduğunun önemi yoktur. Haftanın her günü 2-3 top dondurma yiyorsanız da artık kilo alma riski göze alınmış demektir: “Çikolatalı mı değil mi”nin önemi kalmamıştır.

Meyveli dondurma mı yesek karpuz mu derseniz: Karpuz derim. En azından ekstra şeker ilavesi yok karpuzda… 2 top meyveli dondurma yerine, 5-6 kg lık orta boy bir karpuzun dörtte biri yenilebilir. Gerçek sütten yapılan dondurmada sütten gelen yağ ve protein, şekerin kana karışmasını yavaşlatır. Hamurlu bir tatlı kaçamağına (cheesecake, tart, tahinli çörek, kek, soslu kekler vb) göre daha sağlıklıdır.

Karpuzda da bol miktarda lif vardır. Lifler de şekerin kana karışmasını yavaşlatır. Fakat karpuzun olanca lifine rağmen, glisemik indeks değeri yüksektir. Yani şekeri kana hızla karılır. Çünkü aynı zamanda sıvı oranı yüksektir ve mideyi çabuk terk eder. Dolayısıyla şeker kana yine hızlı karışır.

Burada önemli olan 2 topu geçmemenizdir. Haftada 2 defadan daha sık yiyorsanız bağımlılığa gidiyor olabilirsiniz. Ayrıca gerçek sütten dondurmaları tercih etmeniz önemlidir. Karpuz için de: Tek oturuşta orta boy karpuzun sekizde birini yiyip durabilmek, bunu sık sık yapmamak, biraz daha fazla yiyorsak haftada 2 kereden daha sık yememek önemlidir.
Her şekilde dondurma da karpuz da dildeki tat tomurcuklarının tatlı tada duyarlılığını artırır. Bu esnada şeker eşiği denilen bağımlılık seviyesi yükselir. Sık sık şeker girdisi ise pankreasta uzun vadede hasarlara yol açmaktadır.

İnsulin direnci, reaktif hipoglisemi gibi sağlık sorunları ise, basitçe bizi yoklayan tatlı isteğinin, bitmek bilmeyen tatlı nöbetlerine hatta krizlerine dönüşmesine yol açar. Bu nedenle, diyabet, insülin direnci, reaktif hipoglisemi, her türlü karbonhidrat metabolizması bozukluğu, obezite, hepatosteatoz (karaciğerde yağlanma), kalp hastalıkları, obezite ve metabolik sendrom sorunu olanlarda seyrek ve tadımlık tüketilmesi daha doğrudur. Şekersiz olup, yarım yağlı sütle üretilen, güvenilir, pastane günlük dondurmaları; bu grup hasta için daha makul seçenektir.

Dondurma yemek için o gün veya ertesi gün için beslenme planı yaparsanız kilo verebilir dondurma yiyebilir ve aynı zamanda sağlığı koruyabilirsiniz. Doğru dondurmayı seçip, makul ölçüde belirli sıklıkta zayıflarken bile yiyebilirsiniz. Önemli olan gün boyu karbonhidrat miktarını ve kalitesi doğru ayarlamaktır. Örneğin yalnızca kahvaltıda az miktarda esmer ekmek tüketirsiniz. O gün boyunca öğle ve akşam yemeklerinde yalnızca patatessiz/unsuz bir porsiyon ana yemek, yoğurt ve salata ile beslenirsiniz. Ekstra karbonhidrat kaynağı almazsınız. Böylece bir plan dahilinde dondurma/karpuz yemek diğer yandan kilo vermek mümkündür. Gün içinde ne yediğinize mutlaka dikkat edin.  

Eğer işten eve geldiğinizde yemek sonrası 1 saat tempolu duraklamasız yürüyüş de yaparsanız; duş sonrası şöyle bir 2 top dondurma veya buz gibi 1 kayık dilim karpuzu gece ara öğünde yiyebilirsiniz.

Kan şekeri düşmeye eğilimli birisiniz diyelim… Öğle yemeğinde karpuzu 1 dilim esmer ekmeğe tercih ettiniz. Öğleden sonrayı masa başında uyuklayarak geçirmeyi göze almışsınız demektir. Toplantıda yüksek performansı unutun gitsin. Yani öğle öğününde karpuz/dondurma kararını alırken takip eden saatlerde nasıl hissettiğinizi dikkate alın. Kan şekeriniz düşmeye eğimliyse, ara öğün olarak yediğinizde de bu sorunlar belirginleşir. İnsülin direnci olanlarda o an uyku rehavet yapmasa da; takip eden saatlerde iştahı durduramama ve/veya oral antidiyabetik (şeker hastalığı ve insülin direnci tedavisinde kullanılan) ilaçlar ile olumsuz etkileşimler ortaya çıkabilir. Bu grup ilaçla yan etkilerini artırabilir. Tedavi edici özelliklerini ortadan kaldırabilir. Aslında bu grup hastada yalnızca gece ara öğünde az ölçüde ve haftada en çok 2 kez yemek nispeten daha güvenlidir.

YORUM YAZ
Arşiv