GRİP TEDAVİSİ VE KİLOLAR

  • 0
  • 1.017
Yazı Boyutu:

Bildiğimiz üzere grip, virüslerin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Ya 7-10 günde iyileşiriz, ya da bağışıklık sistemimiz zayıfsa hastalığın seyri ağır ve süresi de uzun olur. Çalışma hayatımız, ev içi sorumluluklarımız, zihinsel ve bedensel performansımızı olumsuz etkiler ve yaşam kalitesini azaltır.
 
Önlem almak isteriz fakat her yıl protein yapısında değişiklikler meydana gelen virüsü beden tanıyamaz ve savunmaya geçemeyebilir. Oysa aşı yalnız bilinen bazı virüs tiplerine yönelik yapılabilmektedir. Yani aşıya rağmen gribe yakalanabilirsiniz ve aşıya rağmen hastalık kış boyu sürebilir. Çünkü temelde aşı, virüsün etkisiz hale getirilerek, yani adeta uyuşturularak, vücuda verilmesidir. Virüslerle ilgili bu işlem etkili biçimde yapılamazsa korunmaya çalışırken umulmadık biçimde grip de olabilirsiniz. Hatta ağır seyredebilir. İyileşmesi de uzun sürebilir.
 
Grip tedavisinde, virüs varlığına dair bulguları ortadan kaldırmak üzere tedavi uygulanır. Belirtiler daha sinyal verirken, tedaviye hızla başlanması çok önemlidir. Böylece hastalığın seyri hafifler ve belirtiler şiddetlenmeden hızla ortadan kaldırılır. Bu dönemdeki antibiyotik tedavileri ise bazen yararlı mikroorganizmaları da yok edebilmektedir. Zorunlu olarak kullandığınız bu ilaçlar nedeniyle gribin akabinde ummadığınız başka bir enfeksiyonla karşılaşabilmekteyiz. Ayrıca sık antibiyotik kullanmak, bakterilerin direnç kazanmasına da neden olabilir.
Yani aslında çok güvenli ve kesin bir tedavisi yoktur.
 
Grip esnasında limitsiz yemenin rastgele içecek kullanmanın bu tedaviyi hızlandıracağını zannederiz. Fakat bu durum sadece kilo artışına yol açar ama süreci hızlandırmaz ya da hastalığın seyrini hafifletmez. Ancak alınabilir tedbirler neler olabilir derseniz:
Beslenmeye dikkat edin. Kalori alımının çok yükselmesi için bir neden yoktur.  Her 1 kcal nin vitamin mineral içeriği bakımından kalitesini sorgulamakta fayda vardır. Çünkü; yatarak geçen bir süreçtir ve hastalık mevcuttur.
Bol bol su içilmelidir.
Mutlaka çok iyi dinlenin.
Sıvı besinlerle beslenmek, yutma ve çiğneme fonksiyonlarınızı zorlamayacaktır.
Kahvaltıda tarçınlı süt içilebilir, soğuk olmayan süte veya yoğurda meyve doğranabilir.
 
Öğle ve akşam kıymalı çorbalar tercih edilmeli ki; böylece protein alımı artacaktır ve çiğneme yutmayla ilgili önemli bir sorun teşkil etmez.
Bazı çorbaları tercih etmek daha kaliteli sonuçlar doğurur. Yani; sebze çorba, kırmızı mercimek çorba, sarı mercimek çorba, yeşil mercimek çorba, sebzeli kırmızı mercimek çorba, ezogelin çorba, yoğurtlu buğday çorbası, içilebilir. Hatta bir tarif de vermek gerekirse; üzerine yoğurt, süt ve domates sos eklenerek yapılan tarhana çorba gibi protein,  vitamin, mineral ve lif içeriği yüksek seçenekler daha faydalı olacaktır.
Klasik yani suyla pişirilen tarhana çorbası, şehriye, erişte ve domates çorbaları, ağırlıklı olarak beyaz un içeren çorbalardır. Düpedüz salçalı, bol miktarda yağlı, birkaç dilim beyaz ekmek ayarındadır. O nedenle bunları kullanmayınız.
 
Kasalarla meyve yediğinizde ancak 1000 mg lık C vitamininin etkisine ulaşabilirsiniz. Bu nedenle taze sıkma meyve suyunu abartılı miktarlarda almanızın yararı yoktur. Yattığımız yerde kilo alma açısından da anlamlı fark yaratır. Sürekli sıkma meyve suyu içmek, özellikle genetiğinizde diyabet veya sizde fazla kilo sorunu varsa, sıklıkla yapılan bir hatadır diyebiliriz.
Ayrıca, grip nedeniyle yeterince ilaç alıyorsunuz diye, kan şekerini düzenleyici ilaçların ve  tiroid bezi hastalıklarının tedavisi için kullanılan ilaçların bırakılması kilo artışına yol açabilir, hastalıklarınızın tedavisini güçleştirebilir. Hareketsiz de kalınan bu dönemde süratle kilo almanıza yol açabilir. Oysa yangında bile ilk kurtarılacak olanlar yukarıda adı geçen ilaçlarınızdır. Yani kronik hastalıklarınızın seyrini şiddetlendirecek bu hamleden sakınmalısınız.  
 
·         Yine risk nedir derseniz; sınırsız sıkma meyve suyu tüketiminin yanı sıra:
·         Glukoz şurubundan elde edilip edilmediği asla bilinemeyen, sanılanın aksine vücuda hiçbir yararlılığı olmayan bal tüketimi
·         Boğazı yumuşattığı sanılan, sıcak-ılık, ama şekerli içecekler
·         Rastgele yenilen hamur işleri
·         Uydurma karışımdaki ballı bitki çayları tedavi edici olmadığı gibi bu dönemde kilo artışına da sebep olan beslenme hatalarıdır.
Tv ve gazetelerde icat edilmiş hurafeleri takip edip, kendi üzerinizde boşuna denemeyin. Zannedilenin aksine yutkunmayı rahatlatmak, bala özgü bir fonksiyon değildir. Bahsedilen herhangi bir rahatlatıcı içeceği; ılık ama balsız içtiğinizde de, boğaz eşit süre için yumuşar ve rahatlar. Meyve suları ve bala yüklenmeyin. Hastalığın seyrine arpa boyu katkısı yoktur. Gereksiz yere şeker düzenleyici ilaçları bırakıp, rastgele yiyip içmeyin. Dinlenin, gerekirse doktorunuzla konuşarak belki eczaneden  C vitamini almanız rahatlatıcı olabilir. Ama ilaçlarınızı hiçbir sebeple bırakmayın, pisi pisine de kilo almayın. Gripte, tedavi edici özel bir besin yoktur. Grip dışındaki hastalıkların da tedavilerinin akışını bozmayın. Hepinize sağlıklı bir kış dilerim.

YORUM YAZ