ramazan için beslenme önerileri

  • 0
  • 703
Yazı Boyutu:

 
 
 
 
 
 
 
 
Oruç tutmak ibadetin bir parçasıdır. Ancak, bir zayıflama yöntemi gibi kullanıldığını görmekteyiz. Halbuki; önemli olan bu dönemde kiloyu korumaktır. Düşünün ki; uzun saatler boyu açlık nedeniyle metabolizma yavaşlıyor.  Yavaşlamış bir metabolizma hızıyla kilo verebilmeniz için, çok düşük kalorili beslenmeniz gerekir.

Şok diyete eşdeğer bu durum, Ramazan ayı boyunca sürdüğünde:

*Kas atrofisi (kasların günlük harcadığınız enerjiyi karşılamak üzere yakıt olarak kullanılması ve sonuçta kaslarda erime)

*Metabolizma hızı yavaşladığı için bayramda ve sonrasında daha hızlı kilo artışı

*İnsülin direnci, reaktif hipoglisemi ve diyabet gibi kanglukoz/insulin düzeyinde düzensizliği olanlar için zayıflama yöntemi gibi kullanılması halinde; sağlık sorunlarının şiddetlenmesi, ilgili ilaç tedavilerinden beklenen yanıtın alınamaması

*Bu grup hastanın iştahının ve karbonhidratlara, tatlılara eğilimi artarak; ‘Şeker’ Bayramı’ ndan daha fena nasibini alması

*Ketoasidoz (ağızda aseton kokusu ile kendini gösteren beyindeki hücrelere de zarar verebilen istenmeyen bir durum  )

vb bir çok olumsuzluk ortaya çıkmaktadır.

*Bu nedenle oruç tutarken ibadetinize odaklanınız.

*Bu esnada kilonuzu koruyacak biçimde beslenmeniz çok önemlidir.

*İftardan sonra dilerseniz tempolu, 30-40 dk’ lık yürüyüşler yapabilirsiniz.

*İnsulin direnci, reaktif hipoglisemi ve diyabet gibi kanglukoz/insulin düzeyinde düzensizliği olanlar, oruç tutup tutamayacakları konusunu doktorlarına danışmalıdır.

*Bu grup hastanın üniversitelerin Beslenme ve Diyetetik bölümlerinden mezun diplomalı, eğitimli beslenme uzmanlarından da danışmanlık almaları gerekmektedir.  Tıbbi ilaç tedavilerinin saatlerine göre iftardan sahura belenmelerinin planlanması ve metabolizma hızlarının dikkate alınması profesyonel danışmanlık gerektiren biriştir. Ayrıca beslenme uzmanınız size, hastalığınıza özel diyet tedavisini ve Ramazan’ a özel beslenme prensiplerini anlatacaktır.

*Oruç açmak için kullanılan atıştırmalıkların yer aldığı tabaktakilere çok seçici yaklaşın, hepsini asla bitirmeyin.

*Sunulan yemekleri tadımlık tüketin, sindirim sisteminize yüklenmeyin. Yüklüce besin tüketildiğinde, bize emanet edilen ve bahşedilen iç organları hor kullanmış oluruz, hem de oruç amacından uzaklaşmış olur.

*Çorba, patates, pilav, makarna, pide, lavaş, meşrubat, tatlı meyve, etsiz sarma/dolma, içli köftenin bulgurları, çiğ köfte gibi tahıl içeren ve kan şekerini etkileyen besinlerin hepsi ekmek yerine geçer. Aslında ekmek yemediğimizi zannederken, aşırı miktarda ekmek tükettiğimizi fark etmemiş oluruz.

*Bu hatayı özellikle sahurda yapmayın. Ortalama 2-3 ince dilim esmer ekmekten kontrollü biçimde tüketerek, az yağlı yumurta, az yağlı peynir, süt, 2 ceviz, 4-5 zeytin ve bol miktarda salatalık, domates, biber içeren bir sahur yapın ki; kan şekerinizde ani iniş çıkışlar yaşamayın. Böylelikle daha geç acıkır, daha geç yorulur, zihinsel fonksiyonlarınızı ve işinizde, trafikte vb dikkatinizi daha uzun süre korursunuz.

*Sahurda asla beyaz ekmek, börek, tatlı, reçel, pekmez, meyve, meşrubat tüketmeyin. Kan şekerinizi olumsuz etkiler, daha çabuk yorulur ve acıkırsınız. Ayran, süt, meyve çayları daha güvenlidir.

*Aşırı yağlı besin, iftardan kalan ağır yemekler tüketmeyin. Yalnız önerilen şekilde kahvaltıyı tercih etmeniz acıkma süresi, sağlık, dinamizm ve zihinsel performans açısından yararınıza olacaktır.

*Soda, maden suyu, et suyu tavuk suyu bulyon tablet içeren besinler, şiddetli susamaya yol açabilir.

*İftardan sahura planlı biçimde ölçerek bol su tüketin. Karaciğer ve böbrek sağlığı için özellikle Ramazan’ da vazgeçilmezdir.

*Kilo aldırabilen yüksek enerjili besinleri sonraya bırakarak tadımlık yerken, iftardan sahura olan süreçte sürekli suya öncelik tanıyın. Böylece daha kontrollü enerji almış olacak, kilo alma riskini azaltacaksınız.

*Sütlü tatlı veya meyvelerden tadımlık tüketin. Hamur tatlılarını denemek istediğinizde tadımlık bırakmaya çalışın, sürecin ucunda ‘Şeker’ Bayramı olduğunu unutmayın...

YORUM YAZ