Filtreler yüzünden hepimizin psikolojisi bozuldu. Kadınından erkeğine dudak dolgulu, elmacık kemikli, ince belli, kaslı, uzun bacaklı, kendimizin hangi versiyonunu beğeniyorsak filtreleyerek sosyal medyada paylaşır olduk.
Ufak dokunuşlar uygulayanlar neyse de bazılarımız bu duruma kendini fazla kaptırıyor. 70 yaşında ki 25 yaşında, 25 yaşında ki 55 yaşında görünür oldu.
Çok sevdiğimiz arkadaşlarımızı bile tanıyamaz olduk. İnanın ben birçok kişiyi artık ismine bakmadan tanıyamıyorum.
Lütfen telefonlarınızı elinize alın ve normal kamerayla ardında da instagram kamerasıyla fotoğrafınızı çekin.
Aynada gördüğünüz siz ile instagram kamerası ve normal kamera ile alınan görüntü oldukça farklıdır.
Aynada ki biz gerçek olan biziz.
İnsanları filtre kullanmaya yönlendiren bir sistem var.
Aslında bu sistem aynı zamanda insanlara kendini sevmemeyi, beğenmemeyi aşılıyor.
Mutsuzluğun kapısını açıyor.
Kendimizi beğenmez oluyoruz.
Oysaki mutlu olmak için ne çok çaba sarf ediyoruz.
Bir yandan enerji çalışmaları yapıp, ‘’7-7-7 dedim oldu, Omm derken’’ diğer yandan da kendi doğal güzelliğimizi çirkin görmek için bize sunulan dolaylı yollar tuzağına düşüyoruz.
Oysaki tüm enerji çalışmalarında da öncelik insanın kendisidir.
Kendini sevmek, kendini olduğu gibi kabul etmek, kendine dürüst olmak başta gelir.
Peki hepimiz filtrelediğimiz yüzümüzle önce kendimizi kandırmıyor muyuz?
Bu filtre olayının bir de ticari etkileri var.
Kendini filtreli görmeye alışan ve o haline erişmeye çalışan soluğu güzellik merkezlerinde almaya başladı.
Evet şaşırmayın filtrelere uyumlanmaya çalışanların sayısı hiç de az değil.
Bazı merkezler bu konu üzerinden reklam çalışması bile yapıyor.Instagramda ’’Gelin yüzünüze fresh beauty filtresi uygulaması yapalım’’ diye sponsorlu yayınlar dönüyor.
Nasıl bir psikolojiye düştüysek bir tanıdığım 49 kg hala şişmanım diyor.
Resmen farkında olmadan uçsuz bucaksız doyumsuzluk evrenine çekiliyoruz.
Her dudak, her yanak, her burun, her insan aynılaştı.
Karakteristik yüzler yavaş yavaş silinmeye başladı.
Aslında herkes benim gibi bunun farkında fakat bu uygulamaları kullanmaktan bir türlü vazgeçemiyoruz.
Çok merak ediyorum acaba bütün bunlar ileride hedeflenen tek tipleştirme, aynılaştırma çalışmalarının parçası mı?
Yoksa altında başka nedenler mi var?
Filtresiz çıkmam abi
16 Nisan 2025- 0
- 438