Lüksün Gölgesindeki Vefasızlık

  • 0
  • 700
Yazı Boyutu:






Yaz geliyor.
Özellikle Çeşme, Bodrum gibi lüks beldelerdeki yazlık evlerin kepenkleri birer birer açılmaya başladı.
Ancak bu açılış sadece bir mevsimin gelişi değil aynı zamanda vicdanları sızlatan bir dramın da başlangıcı.
Bazı aileler, yazın çocuklarını oyalamak, sosyalleşmelerine katkı sağlamak amacıyla edindikleri kediyi, köpeği kış geldiğinde acımasızca kaderlerine terk ediyor.

Oysa o sevimli kediler neşe dolu köpekler yazlık evlerin bahçelerinde çocuk kahkahalarıyla önlerine konulan yemek ve su ile yaşamaya alışıyorlar. Onlar için o ev, güvenli bir liman, sevgi dolu bir yuva oluyor. Kışın soğuk ve ıssız sokakları, açlık, hastalık ve yalnızlık onların kaçınılmaz gerçeği oluyor. Sokağın acımasız kurallarına alışkın olmayan bu zavallı canlar, hayatta kalma mücadelesi verirken büyük eziyet çekiyor.

Bu vicdansız davranış sadece hayvan haklarına aykırı değil, aynı zamanda insani değerlerle de bağdaşmıyor. Bir canlıyı keyfi bir şekilde sahiplenip sonra da bir eşya gibi sokağa terk etmek en hafif tabirle insanlık dışı ve sorumsuzluktur.

Resmen bu aileler çocuklarına hayvan sevgisini aşılamak yerine, onlara canlıların hatta sevdikleri bir varlığa ümit verip ardından acımasızca, vicdanlarını rahatlatacak bahaneler üreterek nasıl terk edilebileceklerini öğretiyorlar.

Peki bu duruma karşı ne yapılmalı? Öncelikle yasal düzenlemeler hayati önem taşıyor. Hayvan sahiplenme süreçleri daha sıkı denetlenmeli, hayvanların terk edilmesi durumunda yerel yönetimler, terk eden haneyi belirleyip cezai işlem uygulamalı.

Lüks yazlıkların sessiz sokaklarında yankılanan bu çaresiz çığlıklara kulak vermeliyiz. Unutmayalım ki, bir canlının hayatına dokunmak, onu sahiplenmek büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu taşıyamayacaksak, o masum gözlere umutla bakmaya hakkımız yok.
Kışın soğuğu sadece bedenleri değil vicdanları da dondurmamalıdır!

YORUM YAZ
2022-09-24-1664012764330-banner.jpg