Tatilde Kilo Alımı Artıyor

  • 0
  • 363
Yazı Boyutu:














Okullar kapandı tatil başladı. Beslenme sürecine dikkat edilmezse çocuklarda obezite görülme sıklığı artıyor. Okulların kapanmasıyla birlikte gelişen hareket kısıtlılığı, sürekli bilgisayar başında vakit geçirme hali çocukları obezite ile karşı karşıya bırakabiliyor. Oysa bu yaş aralığı çocukların sosyal ve bilişsel yönden gelişim ve değişim basamaklarını hızla tırmandıkları önemli bir zaman dilimi. Bu dönemde çocuklar öğretilenleri hemen kapıp uygulamaya başlar ve ömür boyu sürdürecekleri alışkanlıkların temellerini atar. Zihinsel ve bedensel faaliyetlerin oldukça hızlıdır. Hem bu dönemdeki büyüme ve gelişmenin sağlıklı olması hem de bundan sonraki dönemde uygulayacağı sağlıklı beslenme modelinin oluşabilmesi için uygulanacak beslenme stiline dikkat edilmelidir.

Obeziteyi vücuttaki yağ yüzdesinin sağlığı bozacak şekilde yükselmesidir. Sadece fiziksel değil aynı zamamda psikolojik olarak da olumsuz etkileri olduğu için vakit geçirmeden harekete geçilmelidir. Genetik yatkınlık, hormonal bozukluk, vitamin mineral eksiklikleri ve tabi ki yanlış yaşam alışkanlıkları çocukluk çağında obeziteye sebep olabilir. Burada önemli olan sorunun kaynağını bulmaktır. Bu da danışanımızın öyküsünü detaylıca dinledikten sonra tespit edilebilmektedir. Kimi zaman doğum şeklinin normal veya sezaryen oluşu anne sütünü kaç ay aldığı bile bugün yaşanan sorunun kök nedeninde etkili olmaktadır. “Çok yiyor ondan ya da hareketsiz ondan” demek doğru değildir. Çünkü iştahını kontrol edememesinin nedeni bir mineral yetersizliği ya da hareket etmek istememesinin nedeni enerji metabolizmasındaki bir bozukluktan kaynaklanıyor olabilir.

Bu yaş grubunda görülen obezite ile birlikte kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, ortopedik sorunların riskini arttırır. Bunun yanında akran zorbalığı nedeniyle yaşanan özgüven kaybı, sosyal izolasyon gibi sorunlar da sık karşılaştığımız sorunlar arasındadır. Unutmadan şunu da hatırlatalım. Bazen “Çok kilo aldın, dur yeme, bu sana zararlı” gibi cümlelerle çocuğun ruhuna ve bedenine bilmeden zarar veren anne babalarla karşılaşabiliyoruz. Bilinçsiz uygulanan düşük kalori diyetleri de çocuğun hormonal dengesini bozup, bedendeki vitamin ve mineral depolarını boşaltıp durumu işin içinden zor çıkılır hale getirebilir. O nedenle iyi niyetle de olsa anne babalar çocuklarına bilinçsizce diyet yaptırmamalı, beden algısı ile ilgili olumsuz cümleler kurmamalıdır.

Yapılan bilimsel çalışmalarda okul çağında iyi beslenen çocukların zihinsel ve bedensel faaliyetlerinin kötü beslenenlere oranla daha hızla geliştiği, iyi beslenen çocukların okul başarının iyi beslenmeyen çocuklara göre yüksek olduğu gösterilmiştir. Yani hem okul başarısının kontrolü hem de sağlığın kontrolü için obezite sorununun doğru bir yöntem ile önlenmesi önemlidir.

Obezite ile baş ederken yapılacak ilk şey tatilde evde olan çocukların ‘junk foods’ diye tabir ettiğimiz abur cubur besinleri kaldırmaktır. Bu besinler kalorisi fazla fakat besinsel değeri az olan besinlerdir. Günümüzde yaygınlaşan fast food kültürü, çok yağlı ve çok şekerli kötü beslenme alışkanlıkları başta obezite, hiperaktivite olmak üzere pek çok sağlık sorununa davetiye çıkarmaktadır.

Çocuğunuzu abur cubur gıdalardan korumanızı gerektiren bir diğer neden katkı maddesi bakımından oldukça zengin olan paketli gıdaların obeziteyi desteklemesi, dikkat dağınıklığına yol açması, hiperaktiviteyi artırması, okul başarısını düşürmesidir. Başarılı ve sağlıklı bir çocuk için tatilde de olsa mutlaka kahvaltı yaparak güne başlayın. Yapılan çalışmalarda okul çocuklarının %57'sinin kahvaltı yapmadan evden çıktığı, kahvaltı yapmayan çocukların sağlıksız gıda tüketimi artarken okul başarısının düştüğü bulunmuştur.

Çocuğunuzun sağlıksız gıdalardan uzak kalması için yapabileceğiniz diğer önemli adım sağlıklı ve kolay ulaşabileceği besinlerin evde olmasıdır. Kiraz, erik, karpuz gibi mevsim meyveleri, ayran, badem, ceviz, fındık ile desteklemeniz çocuğunuza sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandıracaktır.

Çocuğunuza söylediğiniz şeyleri siz de uygulamalısınız. Anne babayı model olarak seçme çocukluk çağının en belirgin özelliklerinden biridir. Çocuklar beslenme stratejilerini geliştirirken de anne, babaları başta olmak üzere diğer aile bireylerini kendilerine model olarak seçer. Enginar sevmeyen bir babanın çocuğu da yüksek ihtimalle enginar tüketmekten çok hoşlanmayacaktır. Unutmayın! Çocuğunuz sizin beslenmenizi taklit eder.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta beslenmenin ceza veya ödül aracı olarak tanıtmamasıdır. Bu yöntemi seçtiğinizde o da aynı yöntemi ebeveyn için kullanır. Böylece oklar size çevrildiğinde onun yemek seçimi ebeveynin cezanız olur.

Tüm bunları uygularken çocuğunuza bu değişimlerin sebebini açıklamayı unutmayın. Daha sağlıklı tercihleri niye yaptığını doğru yoldan öğrettiğiniz takdirde çocuğunuzun doğru beslenme prensiplerini hayatına dâhil etmesi daha kolay olacaktır. Çünkü çocuklar anlamadan öğrenmez. Öğrenmediği şeyi ise sadece duyar ama uygulamaz. O nedenle çocuğunuzun sizin yanınızda değilken de doğru tercihler yapması için çocuğunuza sağlıklı beslenmeyi hem anlatın hem öğretin. Gerekirse birlikte mutfağa girin. Göreceksiniz çocuğunuz çok daha sağlıklı seçimler yapmayı severek öğrenecek.

Çocuğunuzla birlikte yapabileceğiniz pratik yoğurt bar tarifi

1 su bardağı yoğurt

5 kaşık bal

1/2 su bardağı çilek

2 yk antep fıstığı içi

2 yk badem

2 yk hindistan cevizi

  1. Yoğurt ve balı bir kapta güzelce karıştırıp pişirme kağıdı üzerine düz tepsiye yayın.
  2. Üzerine çilekleri, bademi, hindistan cevizi ve Antep fıstıklarını serpin.
  3. En az 6 saat dondurucuda bekletin.
  4. Yeterince dondurduktan sonra bir bıçak yardımıyla istediğiniz şekilde kesin ve bekletmeden afiyetle tüketin.

YORUM YAZ
Arşiv