Ormanlar…
Bir ağacın gölgesinde soluklandığımız, kuş sesleriyle içimizi dinlediğimiz, toprağın kokusuyla hayata karıştığımız en güzel yerler. Sessizce büyüyen, bize sessizce nefes olan yeşil dostlarımız. Ama şimdi alevlerin arasında çırpınıyorlar…
Her yaz yeniden başa sarıyor bu acı. Bir kıvılcım yetiyor binlerce cana. Rüzgarla büyüyen alevler, sadece ağaçları değil, orada yaşayan binlerce canlıyı da alıp götürüyor. Minik bir kaplumbağa kaçacak yer bulamıyor, yavru bir kuş göğe değil dumanlara yükseliyor. Ve biz, elimizden bir şey gelmeden sadece izliyoruz.
Bir orman yanarken, sadece ağaçlar yanmaz. Bir çocuğun hayalleri, bir yaşlının anıları, bir toplumun geleceği de kül olur. Gözlerimizde yaş, içimizde öfke, doğanın sessiz çığlığı kulaklarımızda çınlar.
Bu acıya alışamayız. Alışmamalıyız da… Çünkü doğa sustuğunda biz de susarız.
Lütfen unutma…
Bir izmarit, bir cam parçası, bilinçsiz bir hareket… Tüm bu güzelliği bir anda yok edebilir. Her orman bir yaşamdır, her ağaç bir candır. Ve bizler, bu hayatın emanetçileriyiz.
Ormanlarımızı korumak, geleceğimizi korumaktır.
Çünkü orman yanınca sadece ağaçlar değil, biz de yanarız…
Sağlıklı yarınlara nefes almak dileğiyle
İçimiz Yanıyor…
06 Temmuz 2025- 0
- 432