Kadın

  • 1
  • 2.466
Yazı Boyutu:

KADIN
 
Olarak Sizi Dinliyoruz...
 
Bugün hem kırıldık hem şaşırdık öyle değil mi ?
 
İstanbul  Sözleşmesi, Türkiye’de kadınların can güvenliği, fiziksel ve ruhsal sağlığının güvence altına alınabilmesi için tüm adımları atmayı görev bilenlerin riayet edeceği, el üstünde taşıyacağı bir anlaşmadır.
 
Bu anlaşmada bilgi eksikliği olmuş olabilir. Biz bunu anlayabiliriz ve tekrar  ifade edebilir, niçin bu kadar istediğimizi yeniden paylaşabiliriz.
 
Çünkü bu sözleşmenin önemini, çok ve niçin istediğimizi son günlerde anlatmaya çalıştık, yazdık, çizdik, sesimizi duyurmak için her fırsatı şans kabul ederek yılmadık,  
yeniden yine söyledik. Bugün yine akşam haberlerinde 29 yaşındaki bir hemcinsimiz ve annesinin anlamsız bir şekilde cinayetleri ile içimiz yandı…
Ah! dedik, yapmayın dedik.
 
Peki neden?
 
Siyasi  taraflara mı çekildi, bu aşılabilir.
Taraf mı olmak şeklinde anlaşıldı? Taraf olarak çözemeyiz bu sorunlarımızı, kazanamayız haklarımızı…
 
Aksine aynı taraftayız; çünkü kadınız, farklı düşünenlerin de anneleri, eşleri, kız kardeşleri, kızları var değil mi, onlar gibi…
 
Bu  bakışla kadını, şiddete ve özellikle aile içi şiddete karşı koruyan bu sözleşmenin reddini anlamakta zorlanıyoruz, inanamıyoruz…
Bir bilmediğimiz mi var? diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Gece yarısı bu kararın alınmasında gerçekten bir bilmediğimiz olabilir mi?
 
 
Elbette inanıyoruz, kadınların korunması için elden gelen her şey yapılacak ve uluslararası platformlarda bunu gururla ve güzel İstanbul’umuzun adıyla olan İstanbul Sözleşmesiyle bir örnek olarak yapacaktır. O yüzden bu sözleşme, bu anlamda herkesin gururla açıklayacağı ve uygulayacağı kurallar, yasalar bütününden başka bir şeyi işaret etmez.
 
O yüzden yeniden düşünüleceği konusunda endişemiz yok.
 
Kadının yerini layık olduğu biçimde gören, kadını taciz etmek, kadına fiziksel ve ruhsal şiddet uygulamak gibi bir amacı olmayanların, şiddet ve nefret eğilimi  bulunmayanların bu sözleşmeden rahasız olabileceğine inanmak bile istemiyoruz.
 
Yanımızda olduğunuzu biliyoruz.
 
2021 yılının ilk 78 gününde 77 kadın öldürüldü.
Defalarca darp edildik, çocuklarının annelerinin ölümüne şahitlik etmelerine  seyirci kaldık, gücümüzü yetiremeyince bazen ağladık, bazen yeniden alevlendik, İstanbul sözleşmemiz yaşatır diye teselli olduk.
 
Şimdi peki?
 
O umudumuz tükendi diyemeyiz. Sizler de diyemezsiniz, çünkü sizler bizlere borçlusunuz.
 
Koşulsuz şartsız bu korunmayı, yaşam hakkının her şeyden üstün tutulduğu bu evrensel anlayışı kabul etmekten başka bir  alternatifiniz var mı?
 
Sizi dinliyoruz...
 

Yorumlar (1)
  • Öktem Yeşilkaya

    Öktem Yeşilkaya

    Kalbimizin sesi oldunuz. Sizin düsüncelerinize tamamen katılıyor..kadınlarımızın yaşam hakkının her şeyden üstün tutulduğu bir dünya da yaşamak istiyoruz.

    21 Mart 2021 00:00
YORUM YAZ
Arşiv