Arapsaçı Trafiğin Çilekeş Polisleri…

  • 0
  • 210
Yazı Boyutu:

Trafik polisleri “ Oynatmaya az kaldı” şikayetindeydi.
“ Neden oynatacaklarmış?” diye merak edildi.
400 trafikçi memura tek tek soruldu.
“Şikâyetiniz kimden?”
“Herkesten… Siyasiden, torpilliden, alkollüden, ehliyetsizden, rüşvetçiden”
 
              *
Son yılların en ilginç mesleki araştırmasında tuhaf sonuçlar alındı.
Öncelikle…
Suçlu sürücü, kusurunu kesinlikle kabul etmiyor.
Zeytinyağı gibi üste çıkıyor, üstelik çıkışıyor:
“ Hatam yok ispatlayın… Vatan haini miyim?  Millet her türlü iş yapıyor, bir beni yakalıyorsunuz”
Adam konuşuyor ama polise talimat var, yanıt veremiyor, sesini çıkaramıyor.
 
               *
Sonra…
Sürücü hırsını alamıyor. Cezaya direniyor.
Baktı olmuyor, edepsizce yükleniyor:
“Neden sert davranıyorsunuz, hakaret ediyorsunuz”
Sürücü kadın ise;
“ Utanmıyor musunuz? Bana sapıklık yapıyorsunuz…”
Memur yine içine atıyor.
Çünkü sonrası malum. Önce karakol, sonra adliye.
 
             *
Trafik polisleri, isyan ettiren olayları sıralıyor:
Ceza makbuzu verilirken, sürücü artık kopma noktasında
“ Sizi öldürenler haksız değilmiş…”
Bir başkası;
“ Sizlere hiç sevgim, saygım kalmadı”
Diğeri; “Adamı zorla dağa çıkaracaksınız”
Hiç kabullenmeyeni;” Haram, zıkkım olsun… Boğazınızdan geçmesin”
 
            *
Memurun çilesi bu kadarla bitmiyor.
Esas dert; siyasiler, yakınları, tanıdıkları.
Daha ehliyet, ruhsat istenirken, konuşuyor:
“ Sen benim kim olduğunu biliyor musun?”
En çok tekrarlanan tablo:
“Partinin yöneticisine sen ne hakla sorarsın… Ver bakayım adını, sicilini…”
Ayrıca…
En çok rahatsız eden, istifa noktasına getiren olay ise;
“ Üst düzey siyasetçiye ceza yazıldıktan sonra savunmaları alınmaksızın görev yerlerinin değiştirilmesi”
Yüzlerce örneği varmış.
 
            *
Trafik polisleri bazen de trajikomik olaylarla karşılaşıyor.
Örneğin…
66 TL kusur cezası kesiliyor, sürücü teklifte bulunuyor:
“ Al şu yüzlüğü… Cezayı yazma”
66 TL’lik cezaya 100 TL rüşvet!
 
                *
Trafik polisleri hep haklı mı?
Tabii ki değil. Keyfi davranışları, ilgisizlikleri malum.
O ayrı.
Bugün onların dertlerinden gidiyoruz.
Soru:” En çok neye üzülüyorsunuz?”
Yanıt;”  Amir ve müdürlerimiz yaptığımız işlerde vatandaş fakirse arkamızda duruyor. Zenginse durmuyor”
 
           *
Dedik ya…
Araştırma sonucu çok yönlü tuhaf.
İhalelerde yolsuzluğun yapılmadığı…
Terfi, tayinde torpilin işlemediği…
İşadamının vergi kaçırmadığı…
Uyanık esnafın pirince taş, süte su katmadığı…
Çakma çiftçinin sebze-meyveye hormon basmadığı…
Doktorun hastasından bıçak parası almadığı…
Belediyelerin her ay kaldırım taşı değiştirip, adamına kıyak çakmadığı bir memlekette…
Trafik polisinin çektiği nedir?
İnanmak zor… Hem de çok zor!

YORUM YAZ
Arşiv