Badem Bıyıklıyı Öğrendik Ki…   

Bir yerlerde okumuştum.
 
Çok sık sözü ediliyordu.
 
Aklımız ermediğinden bu kadar merak etmemiştik.
 
“Badem Bıyıklı”
 
Badem biçiminde bıyık mı olur?
 
“ Adolf Hitler gibi “ dediler.
 
Ama, değilmiş. O bıyık burun gölgesi denilen bıyıkmış.
 
 
 
      ***
 
 
 
Öğrendik ki, badem bıyık…
 
Uzun yıllar önce devri kapanmış. Sonra toplumda muhafazakâr yapıyı yeniden simgeleştirmek için şekillendirilmiş.
 
Her kesime yaygınlaştırılmış…
 
Siyasi sembol haline gelmiş.
 
Aynı düşünceden, camiadan olduğunu anlatmak için biçimsel parola haline getirilmiş.
 
Kişilerin işe girme, tayini, terfisi, ihale alması, reis-mebus adayı olmasına sağlayan özelliğe dönüşmüş.
 
 
 
      ***
 
 
Yine diyorlar ki…
 
Son yıllarda devletin üst makamlarında görülen bıyık tarzıymış.
 
Diploma, yabancı dil, tecrübeden daha etkili olguymuş.
 
Bıyığı bademe döndürdün mü, kimse senin önünü kesemezmiş.
 
 
      ***
 
 
Anlattılar, tarif ettiler…
 
Badem bıyık, ağzın yanlarından taşmayacakmış.
 
Dudağın üstünden sarkmayacakmış.
 
Seyrek olması makbulmüş.
 
Özel berberleri varmış, makineyle üzeri belli belirsiz keser, usturayla yanlarını kazırlarmış.
 
Beyaz camlı, kalın çerçeveli gözlük takılırsa badem bıyık imajı tamamlanırmış.
 
Bir dönem bürokrasiye tümüyle hakim olmuş.
 
“ Tarafım belli olsun” diye işadamları, sanayiciler bile bu modaya uymuş.
 
Badem bıyığı olmayanların nasibi kapanmış!
 
      ***
 
15 Temmuz darbe girişiminden sonra badem bıyıklar kaybolmuş.
 
Bıyıklar ya kazınmış, ya kalınlaştırılmış ya da sakala çevrilmiş.
 
Dedikoduculara göre, kabinenin bakanlı bile imaj değiştirmiş.
 
 
      ***
 
 
Önceki gün…
 
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin “ 15 Temmuz’da gördük ki badem bıyıklılar canavara dönüşmüş”
sözüyle uyandık, bilgilendik.
 
Badem bıyığın geçmişini, kerametini.
 
Beynin, bilginin değil bir bıyığın ne işler bitirdiğini…
 
Hatta insanı canavara bile dönüştüreceğini!