Cemiyetim Adına…

  • 0
  • 396
Yazı Boyutu:

Gazeteciyim.

Eğitimini aldım, mesleğimin ekmeğini yedim.

Muhabirdim, büyüklerim sabırla yetiştirdi.

Deneyim kazandım, yöneticilikte genç arkadaşlarımla çalıştım.

Üniversitede hocalığını yaptım, öğrendiklerimi aktardım.

Meslek ilkelerine, basın ahlakına sadakatle…

Ve becerebildiğim kadar.

              *

Genç yaşta İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetimine girdim.

Her gün yeni bir şey öğrendim.

Bakan, başbakanları tanıdım, sohbet ettim.

Onurla, gururla çalıştım, rozetini taşıdım.

Mesleğin sevdalısı biri olarak, Cemiyet’imizin hep yükselmesini istedim.

              *

İzmir Gazeteciler Cemiyeti ki…

Demokrasinin çok seslilik kuralını işletebilmek, halkın doğru, tarafsız, gerçek haber almasını sağlamak üzere mesleki dayanışma çatısı olarak kurulmuştur.

Basın üzerine baskı ve sansürün dayanılmaz boyuta vardığı, gazetelerin süresiz kapatıldığı, gazetecilerin tutuklandığı, haklarının silindiği dönemde, 1946 yılında “İnanç ve azimle” büyüklerimiz tarafından yaratılmıştır.

65 yıllık saygınlık abidesidir.

Bugün çoğunu rahmetle andığımız Şevket Bilgin, Burhan Belge, Mithat Perin, Nihat Kürşat, İlhan Esen, Orhan Rahmi Gökçe, Cezmi Zallak, Jerfi Yener, Sabri Süphandağlı, Süha Tekil, Güngör Mengi, İsmail Sivri, Erol Akıncılar’ın başkanlığında cemiyetimiz sadece basın yaşamına değil cumhuriyet tarihine damga vurmuştur.  

                 *

Şimdiki Başkanımız Atilla Sertel’den öğreniyoruz ki…

Cemiyetimiz günlerce didik didik incelenmiş.

Bu nedenle kendisinden her şeyi üyelere açıklamasını, nedenini bilmediğimiz baskının örtüsünü kaldırmasını istedim.

Sağ olsun bizlerle paylaştı.

                *

Şaşkınlıkla bilgileniyoruz ki…

İçişleri Bakanlığı müfettişleri, bakkal fişlerine kadar kontrol etmiş.

İzmir’den çıkıp İstanbul’a giden üyelere verilen sosyal yardımlar için “ Zimmet” çıkarmış.

7 bin 600 TL.

Yönetimdeki üyeler, kendi aralarında ödemiş.

Yine hayret ediyoruz ki…

İzmir Cemiyeti’ne kayıtlı değişik yerlerde çalışan arkadaşlarımızın üyelikten çıkarılması istenmiş.

Ben aynı zamanda İstanbul Gazeteciler Cemiyeti üyesiyim.

Onlara neden söylenmiyor?

İzmir’e var da, İstanbul’a, Ankara’ya olmaz mı?

                *

Sözümüz o dur ki…

Düşünce yanlış, yapılanlar düşündürücüdür.

İleri demokrasi arayışlarına yakışmamaktadır.

Varsa mesleki suçumuz, yargıya saygıyla cezasını çekeriz.

Varsa usulsüzlük-yolsuzluk, cemiyetimizin kepengini hep birlikte indiririz.

Ama mesleki ve kişi onurumuza, cemiyetimizin şahsiyetine dokundurmayız.

              *

Büyüklerimiz geçmişte çok yaşamış.

Bugün tekrar etmemeli.

Türk demokrasisi, basını adına yaşanmamalı, yaşatılmamalı.

              *

Yok, böyle olacaksa…

Açıkça ortaya çıkıp söylenmelidir.

Yakışan budur, gerisi boştur!

YORUM YAZ
Arşiv