Merdivenaltı'Nın Çarşı Anarşisi…   

 
Öyle bir çakma ki, yani sahte…
Gerçeğini ayırt edemiyorsun.
Orijinali 300 TL ise…
Çakması 25-30 lira.
Üzerine “cuk” diye oturuyor.
Yakınına hediye et, hayran bırakıyorsun.
Gömlek, tişört, ceket, pantolon, ayakkabı, saat, çanta aklına ne geliyorsa…
Her markanın çakması pazarda tezgâhta, dükkânda rafta.
Merdivenaltı’nda öyle bir üretim var ki…
Dünyanın ünlü firmaları, bunlarla baş edemiyor.
Polisiye tedbirlerle durdurmak istiyor.
Beyhude!
 
        ***
 
Merdivenaltı’nın üretimi…
Turistik merkezlerde çarşı anarşisi yaratıyor.
Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Didim, Fethiye’de sırasıyla yaşanıyor.
Marka avukatları, mahkeme kararı çıkartıyor…
Yanına polisi, icra memurlarını alıyor…
Çarşıya dalıyor.
Denetim, tespitle markanın varsa çakma benzerleri…
Malları toplatıyor, tezgâhı boşaltıyor, esnafa işlem yaptırıyor.
Sonra…
Ortalık karışıyor.
Ayaklanan esnaf sokağa dökülüyor.
Kepenk indirme, bağırış-çağırış, tekme-tokat, darp ortalık savaş alanına dönüyor.
 
        ***
 
Zararı gören?
Memleketin turizmi, turistik merkezler.
Zaten işler kesat, gelen yabancı sayısı belli.
Koca sezon ticaret durgun.
Yetmezmiş gibi…
Adeta kitle savaşına dönen, çakma ürün protestoları, kavgaları.
Turist mi kalır, turizm mi canlanır?
 
        ***
 
Merdivenaltıı sektörünün yarattığı çarşı anarşisi biter mi?
Zor, çok zor.
Daralan esnaf, onbinlerce lira kira veriyor, diğer masrafı çok.
Ucuz mal bulacak ki, marka diye pahalıya satacak.
Geçimini sağlayacak, sezonu kurtaracak.
Bundan vazgeçmez.
 
        ***
 
Marka firmalar da haklı.
Kalitesi, itibarı, maliyetini korumak durumda.
Mücadele etmezse yok olacak.
O nedenle hukuki hakkıyla avukatlarını seferber ediyor.
Mahkeme kararları çıkartıyor.
Polisi, haciz memurları zaten bezmiş durumda.
Kavga, darp bitmek bilmiyor.
 
        ***
 
Tüketici turist bir şey bilmiyor.
Çakma mala, avuç dolusu para ödüyor.
Uyandığında ise vakit çok geç oluyor, bir daha alış verişe tövbe ediyor.
 
     ***
 
Sonuç?
Binmişiz bir alamete, sakat turizm gidiyor kıyamete!