Mutluluk Senin, Bedeli Benim

  • 0
  • 471
Yazı Boyutu:

 
Sonuna kadar gideceğiz.

Su abonesi vatandaşın faturasındaki haksızlığı ortadan kaldıracağız.

Vicdanları zorlayacağız.

Sessiz çoğunluğu uyandıracağız.

İzmir’e bu anlayışın yakışmadığını tekrarlayacağız.

Ve…

“Mutluluk benim, bedeli senin” zihniyetindeki ilçe belediye başkanlarına karşı Büyükşehir Belediye Başkanını yalnız bırakmayacağız.

 
            ***

 
Konuyu hatırlatalım.

İzmir’de tüketilen su bedelinin birkaç kat fazlası Katı Atık Bedeli adı altında aboneye yükleniyor.


İlçe belediyeleri kendine göre tarifeyi belirliyor, Büyükşehir’e gönderiyor.

Su ve Kanal idaresi İZSU, rakamı aynen faturaya ekliyor, gönderiyor.

10 TL’lik kullanılan suyun bedeli 30-40 TL’ye çıkıyor.

Uyanan abonenin haklı isyanı var ama ne yapsın?

Şikâyet dilekçesi veriyor, “ Git, dava aç” cevabı alıyor.

Tüketici derneğine gidiyor, akıntıya kürek çekiyor.

Fazla da sesini çıkaramıyor, suyu kesilirse ne yapacak?

Yıkanmak için yağmuru bekleyecek hali yok.

 
              ***

Su faturasındaki katı atık bedeli birçok büyük şehirde alınmıyor.

İstanbul, Ankara, Antalya, Denizli, Malatya, Kayseri, Konya,  Samsun, Kocaeli, Balıkesir, Denizli.

Bunlar iktidar partisinin belediyeleri. Ak Partili.

MHP’li Manisa belediyesi de tahsil etmiyor.

3 CHP’li büyükşehir belediyesi “ Bize göre alınması yanlış, haksızlık” diyerek bedeli faturaya koymuyor.

Eskişehir, Muğla, Aydın.

 

             ***

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile bu konuya konuştuk.

Mesajı netti:
“ İlçe belediyeler istemesin, biz de almayalım”

Aslında “ almıyorum” dese, kimsenin gıkı çıkmaz. Neyse!

Ne var ki mesajına karşılık gelmedi.

Sonunda da kamuoyuna patladı:
“ Parayı ben topluyorum. İlçe belediyelere her ay gönderiyorum… En çok üzüldüğüm, ben köşeye sıkışırken hepsi sessiz…” Bu para geliyor, büyükşehir para almıyor. Biz alıyor, size harcıyoruz” diyebilirlerdi. Hiçbirinin sesi çıkmıyor”
 

              ***

 
Böyledir Sayın Başkan.

İnsanoğlunun fıtratındadır.

Külfetten kaçmak, nimete yumulmak…

Vermeden almak…

Ekmeden biçmek…

Yatırmadan kazanmak…

Üretmeden harcamak…

Faturayı başkasına ödetmek…

El kesesinden hovardalık yapmak.

Külfetsiz nimetin her çeşidinin önü tıkanmadıkça, “Mutluluk benim, bedeli senin” devri kapanmadıkça…

İşler düze çıkmaz.

 

             ***
 
Ama böyle de sürmez.

İzmir’deki su abonesinin sırtındaki haksız bedel, bir gün mutlaka kalkacak, kaldırılacak.

Karşı bedeli de ödettirilecektir.

Sessiz kalanlara…

Külfetsiz nimeti cukkalayanlara!

YORUM YAZ
Arşiv