Taş Değildir Taşeron İşçim…

  • 0
  • 292
Yazı Boyutu:

İtilen, kakılandır.
En zor ve kirli işte çalıştırılır.
Asgari maaş verilir, mesaisi yoktur.
Müdürün, amirin, çavuşun “Olsa da olur, olmasa da…” diye baktığı emekçidir.
İhtiyaç yoksa…
Kolayca gözden çıkarılır, sokağa bırakılır.
Kıdem, ihbar tazminatı hak getire!
 
             *
En çok koşturandır.
İşi zor bulduğundan dört elle sarılır.
Yemek fişi, asansör kartı yoktur.
Servis otobüsüne uzaktan bakar, iç çeker. Verdikleri elbise ona paşa üniforması gibidir.
Bugünü, yarını patronun elindedir.
Kamuda çalışıyorsa kadrolu işçi gözünde çok büyük, bürokratlar ise umuttur.
 
             *
Hayali hep kadrodur.
Yani yerleşik iş.
Atılma korkusu, ekmeksiz kalma, çoluğa çocuğa bakamama endişesini giderecek tek çaredir, ulaşılmak istenen zirvedeki hazinedir.
Nedense hiç nasip olmaz.  Yılı dolmadan gönderilir.
O’nun adı hep “Taşeron işçisidir”
 
           *
Her tarafa sürüklenir.
‘Git’ denir yürür, ‘gel’ denir koşar.
Belediye başkanı adliyede ifade verecekse otobüslere bindirilir, “Takviye kuvvet” olarak gönderilir.
Neden, niçin, nasıl bilmez.
Birisi bağırınca aynısını tekrarlar.
Eline verilen pankartta ne olduğunu merak etmez.
Oysa…
Beyninde, yüreğinde ne fırtınalar vardır.
Ahhh bir kadrolu olsa…
Bunları ona kim yaptırabilir.
 
              *
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi “Taşeronluğa Hayır” diyen ilk sesti. Modeldi.
Bugün tersine taşeronluk sistemi hızlandı.
Belediye şirketinde çalışan 650 işçi, hizmet ihalesi kaybedildiği için özel sektöre (taşeron)  verildi.
İsteyen, yeni patronun belirleyeceği ücretle işe başlayacak.
Geçmek istemeyene kapı gösterilecek.
Belediye Başkanlığı, “ Elimizden bir şey gelmiyor. Üzgünüz ama…” diyor.
 
                  *
 
İzmir’de taşeron işçisinin krizi, kent yaşamına yansıyacak.
Önce ulaşım duracak, ardından diğer hizmetler.
Taşeron işçiler sokakta.
Korkuları; bugün arkadaşlarının yaşadığı yarın başlarına gelmesin.
Yürüyüşle destek verecekler.
Bu kez başka sorun çıktı.
Dayanışma eylemine kim katılırsa…
İfadesi alınacak; “ Ne işin vardı orada” sorulacak.
Sendika ayakta; “ Yakışıyor mu?  Hani biz baş tacıydık?”
 
               *
Emek piyasasının isimsiz kahramanı, başkahramanı taşeron işçi.
Ne acıdır ki İzmir gibi kentte siyaset malzemesi.
O çekiyor.
Bu çekiştiriyor.
Hiç sesi çıkmıyor, her şeyi kaderi görüyor.
 
           *
 
Ama…
Kimse onu anlamıyor.
“Halin nedir” diye sormuyor.
Bir canı var, bir da para etmeyen kutsal alın teri.
İşine gelen oy potansiyeli görüyor.
İşine gelmeyen basıyor tekmeyi…

YORUM YAZ
Arşiv