Adet Sancısı Tehlikelimidir?

  • 0
  • 1.176
Yazı Boyutu:

Bizim İzmir portalının değerli okuyucuları . Bu haftaki  yazımızda genç kızların ve kadınların büyük bir bölümünün yaşamlarında  önemli bir yeri olan dismenoreden (adet sancısı) ve ilgili olabilecek sorunlardan bahsedeceğim.

Kadınların neredeyse yarısından fazlası adet dönemlerinde az çok ağrı hissederler.Fakat  yaklaşık onda birinde sancılı adetler o kadar şiddetlidir ki kadınlar günlük yaşamlarını zorlukla idame ettirebilir,bir-üç  gün iş göremez hale gelebilirler.Kısaca dismenore diğer adıyla sancılı adet görme kadınların her ay karşı karşıya olduğu ,verimliliklerini büyük ölçüde azaltan ve ağrı kesicilere en çok gereksinim duydukları zaman sürecidir.

Adet sancısı adet kanaması sırasında veya hemen öncesinde başlar, kasıklarda rahatsızlık ve kramp tarzında alt karın bölgesinde ortaya çıkarak, bele,sırta ve bacaklara da yayılabilir.Adet sancısı genellikle adet kanamasından bir iki gün önce başlar ,adetin birinci günü çok şiddetlidir ve genellikle iki,üç gün devam eder.Adet ancısı olan kadınlarda birlikte baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, terleme,yorgunluk,iştahsızlık ,baygınlık,şişkinlik hissi,ishal veya kabızlık gözlenebilir.

Neden kadınlar adet sancısı hissederler?

Adet döneminde rahim, iç tabakasını döküp yenilerken, kasılarak ,oluşan kanama miktarını en az düzeyde tutmaya çalışır. Rahim kasılırken prostoglandin adı verilen maddeler salgılanır.Adet sancısının nedeni bu prostoglandinlerin aşırı salgılanması veya kadının prostoglandine aşırı duyarlılığıdır.Burada vurgulanması gereken önemli bir konu, prostoglandinlerin yumurta çıktıktan sonraki dönemde (adet kanaması gelmeden önceki 14 gün) yoğun salgılandıklarıdır.

Adet sancısının kadındaki yumurtlamanın var olduğunun bir göstergesi olduğunu söyleyebiliriz.

Ergenlikte kızlarda adet kanaması ilk başladıktan sonraki birkaç yıl adetler düzensiz ve sancısızdır, çünkü yumurtalıklar yeterli olgunlaşmamıştır ve düzenli yumurtlama henuz başlamamıştır. Daha sonra yumurtlama düzene girecek sancılı ve düzenli adet kanamaları ortaya çıkacaktır.

Ergenlikle birlikte başlayan adet sancılarında altta yatan başka bir neden saptanmazsa bu duruma Primer Dismenore denir. Üreme çağının sonuna doğru menopoz öncesi yıllarda yumurtlama azalmaya ve düzensiz olmaya başlayacak ve adet sancıları da azalarak menopozla birlikte kesilecektir.

.Ne zaman doktor kontrolü gereklidir?

Eğer ağrılar normal zamanında gelen bir adet kanamasına eşlik etmiyorsa, her zaman olduğundan çok daha şiddetli ise,2-3 günden daha fazla sürüyorsa ,her zaman olandan daha farklı algılanıyorsa mutlaka doktor kontrolü için başvurulmalıdır.

Primer(Birincil) Dismenore nasıl tedavi edilir?

Non-steroid anti inflamatuar (NSAİ) ilaçlar  primer dismenorenin  tedavisinde en çok kullanılan etkili ilaçlardır. Gastro intestinal (mide,bağırsak)problemleri nedeniyle  tok olarak veya süt ve yoğurtla birlikte alınmaları önerilir.

Bu ağrı kesicilerin kullanımına adet kanaması başlamadan birkaç gün önce başlanırsa prostoglandin üretimini azaltacakları için etkileri çok daha belirgin olacaktır.

Ağrı kesicilerle adet  sancısıyla müdahelede başarı sağlanamazsa doğum kontrol hapları tedavide en iyi seçenek olarak karşımıza çıkar.Doğum kontrol hapları sadece kullanıldıkları aylarda yumurtlamayı baskılayarak prostoglandin üretimini engelleyecek,ayrıca rahim iç zarının daha az kabarıp dökülmesine neden olarak adet sancısı ve adet kanaması miktarını azaltacaklardır.

Risk grubunda bulunanlar dışında kadınların büyük çoğunluğu ergenlikten menopoza çocuk istemedikleri dönemlerde doğum kontrol hapları kullanarak adet sancılarından kurtulabilirler.

Derin damarlarda tromboz (pıhtı nedeniyle tıkanıklık),emboli (pıhtının akciğer, beyin gibi organlara giderek damarları tıkaması),lupus gibi pıhtılaşmayı etkileyecek bağ dokusu hastalıkları,trombojenik mutasyon gibi pıhtılaşmayı etkileyecek durumlar,150/100 üzerinde yüksek tansiyon,uzun yıllar süren , böbrek ve gözde bozukluklar ortaya çıkarmış olan şeker hastalığı ve 35 yaş üstü çok sigara içen kadınlar doğum kontol hapı veya aylık enjeksiyon ve vajinal halka gibi östrojen içeren  yumurtlamayı baskılayan yöntemleri kullanamazlar.

Yukarda belirttiğimiz risk gruplarında olan ve östrojen içeren yöntem kullanamayan kadınlarda  , sadece progesteron içeren yöntemler adet sancılarını azaltmak için diğer  seçeneklerdendir. Ülkemizde bulunan sadece progesteron içeren yöntemler üç ayda bir uygulanan DMPA enjeksiyonu, hormon içeren rahim içi araç, ön kola yerleştirilen implant ve ülkemizde yeni piyasaya sunulan sadece progesteron içeren haplardır.

Fakat sadece progesteron içeren tüm bu yöntemlerin kullanıldıkları dönemlerde düzenli adet kanamaları beklenmemelidir. Bu yöntemleri kullananlarda aylarca süren düzensiz kanamalar,kanlı akıntılar veya adet gecikmeleri sık karşılaşılan durumlardır.

Hafif adet sancılarında bölgesel  sıcak uygulamaları yararlı olabilir. Sıcak banyo veya ayaklara sıcak havlu veya termoforla sıcak uygulamak sancıları azaltabilir.

Adet döneminde de süren dengeli beslenme ve sıvı alımı önemlidir. Diyette B vitamininden ve magnezyumdan zengin gıdaların alınmasını önerenler vardır.

Düzenli egzersiz de primer adet sancısını gidermede kullanılan yöntemlerdendir. Kas tonusunu güçlendiren egzersizler adet sancılarının kontrolünde yardımcıdır.Yüzme kas tonusunu arttırarak adet sancısını azaltacak egzersizlerin başında gelir.Ev ortamında yapılabilecek egzersizlerde adet sancısını azaltmada yardımcı olabilir.

Masaj da ağrıyı azaltmada etkili bir yöntemdir. Ağrıyan bölgeye yoğurma tarzında ritmik masaj uygulanırsa ağrının algılanması azaltılabilir.Düzenli uyku da gerginliği azaltacağından adet sancısını kontrol etmek için önerilir.

Kişinin kadın olmaya ve adet görmeye ilişkin pozitif tavır takınması da ağrıyı etkileyebilecek  psikolojik nedenleri giderecektir.

Psikolojik faktörler primer  dismenorenin  nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Cinsiyete ilişkin olumlu duyguların sergilenmesi adet sancılarının azaltılması için önemlidir.

Çocukları  ergenlik öncesi üreme organları ve işlevleri konusunda eğitmek , konuyla ilgili olası ön yargılarından kurtarmak için gereklidir.Adet kanamasını kirlenmek şeklinde yorumlayan toplumsal ön yargılarla da mücadele etmek  önemlidir.

Sekonder(ikincil) dismenore de adet sancısına neden olan bir hastalık veya patoloji mutlaka vardır. Genellikle bu sonradan edinilmiş bir hastalıktır.Adet sancısına neden olan hastalığın açıklanması , düzenli izlenmesi veya tedavisi gerekir.

Rahim içindeki kanın dışarı atılırken geçtiği rahim ağzı kanalının dar oluşu, yüzde otuzlara varan oranla karşımıza çıkabilen rahimin arkaya dönük yatışı nedeniyle içinde biriken kanı rahat boşaltamayışı veya toplumda yüzde üçe yaklaşan oranda  gözlenen Müllerien Anomali dediğimiz (çift rahim, rahim içinde septum veya bölme gibi) rahimin doğuştan hastalıklarında  da ilk adet kanamasından itibaren adetler daha sancılı olabilecektir.

Sancılı adet görmenin nadir görülen nedenleri arasında  rahim ağzının kürtaj, enfekiyon gibi nedenlere bağlı olan yapışıklıkların etkisiyle daralması ve buna bağlı olarak adet kanamasının zorlukla atılması yer almaktadır. Rahim içi araç kullanan  kadınların yaklaşık yedide birinde de adet sancıları karşımıza çıkacaktır.

Ergenlikten itibaren karşımıza çıkabilen endometriozis ve yaş ilerledikçe ortaya çıkan ve menopoz öncesi dönemde kadınların yarısında görülebilen myomlar sonradan kazanılmış adet sancısının en fazla görülen nedenleridir.

Endometriozis ,üreme çağında hormonların etkisiyle her ay kabarıp dökülen  endometrium  dediğimiz rahim iç tabakası dokusunun başka bir bölgede bulunmasıdır.Örneğin burunda bulunursa  kadında her ay burun kanaması olacaktır.Endometriozis  en fazla yumurtalık içinde bulunacak ve yumurtalık içine her ay kanayan dokudaki eski kan birikerek  kahverengi, çukulata renginde kist oluşturabilecektir.(Bu nedenle endometrioziste yumurtalıkta görülen kistlere çukulata kisti denir.)

Karın iç zarında bulunan endometriozis dokusu her ay kanarken çevresindeki dokuda oluşacak reaksiyonlar nedeniyle adezyon dediğimiz yapışıklıklara neden olacaktır.Bu yapışıklıklar yumurtalık kanallarında olduğunda kanaları tıkayıp kısırlık nedeni olabilir.Yapışıklıklar bağırsaklar arasında olduğunda da peristaltik dediğimiz bağırsakların dalgalanma şeklinde hareketlerini engelleyerek gaz sancısı,şişkinlik gibi yakınmalara neden olacaktır.

Endometrioziste sancı adetten çok önce başlar,giderek artar adetin birinci günü en üst düzeye ulaştıktan sonra giderek azalmaya başlar

.Jinekolojik muayenede rahim hareketleri ağrılıdır. Ultrasonografide çukulata kisti oluştuysa tanı konabilir veya yapışıklığa bağlı yumurtalıkların rahime çok yakın olması durumunda  endometriozisten kuşkulanılır.

Endometriozis yakınmaları yumurtalıkların işlevlerini bitirdiği üreme çağının sonuna yani menopoza kadar devam eder. Doğum kontrol hapları gibi östrojen içeren yöntemler veya yukarda bahsedilen sadece progesteron içeren yöntemler anormal yerleşimli rahim iç dokusu olan endometriozis alanlarında olan kabarıp dökülmeyi azaltarak adet sancısını hafifletebileceklerdir. Endometriozis odaklarını tahrip etmek,varsa çukulata kistlerini  çıkarmak veya yapışıklık nedeniyle tıkanan kanalları açmak amacıyla laparoskopi sıklıkla kullanılır.

Endometriozis menopozda kendiliğinden kaybolacaktır.

Yaş ilerledikçe ise kadınlarda myom görülme şansı artar ve menopoz öncesi kadınların yarısında myom gözlenir. Myomlar rahimin iyi huylu urlarıdır. Kanser olmazlar. Rahimi bir armut şeklinde çizecek olursak, myomları  armutun çüçükleri olarak yorumlayabiliriz.

Myomlar rahimin içinde, üzerinde bulundukları yere ve büyüklüklerine göre bulgu verirler. Kadınlarda adet sancısı dışında, kasık bel ağrıları,cinsel ilişkide ağrılar,fazla veya uzun adet kanamaları,ara kanamaları veya kanlı akıntılar,idrar torbasına bası,sık idrara çıkma veya kabızlığa neden olabilirler.

Myomların ilaçla tedavisi sadece ağrıları azaltmak içindir. Operasyon öncesi geçici menopoza sokan ilaçların etkisiyle birkaç  aylığına  geçici olarak küçültülebildikleri tedavi şekli, kemik erimesini ve yapışıklıkları olumsuz etkilediği gerekçesiyle artık önerilmemektedir. Doğum kontrol hapları kullananlarda rahimde yeni myomların yüzde otuz daha az oluştuğu bazı bilimsel yayınlarda bildirilmiştir. Kadın  menopoza girince östrojen hormonu kaybolacağı  için myomlar yarı yarıya küçüleceklerdir.

Myomlar altı ayda bir, en geç yılda bir ultrasonografi ile izlenmeli, hızlı büyüyorlarsa operasyonla çıkartılmalıdır.İlaçlı tedaviye rağmen ağrı ve kanama düzensizlikleri devam ediyorsa operasyon yine bir seçenek olarak karşımıza çıkacaktır.Çocuk isteyen kadında operasyonda rahim korunabilirse sadece myom çıkartılabilir,diğer durumlarda rahimin alınması öngörülen operasyon  şeklidir.

Tüm kızlara ve kadınlara sancısız günler dileğiyle

YORUM YAZ
Arşiv