Günümüzde Bakırlı Rahim İçi Araçlar

  • 0
  • 1.133
Yazı Boyutu:

Bizim İzmir portalının değerli okuyucuları. Bu haftaki yazımızda sizlere ülkemizde en çok kullanılan gebelikten korunma yöntemi olan bakırlı rahim içi araçlardan bahsedeceğim.

Bakırlı rahim içi araçlar (RİA) ülkemizde en çok kullanılan etkin ,geçici gebelikten korunma yöntemlerindendir. Dünyada yaklaşık 50 yıllık tarihine rağmen 21. yüzyılda bile geliştirilmesi devam eden modern bir yöntem olarak kabul görmektedir.

 Bakır içeren RİA’ ların etkinlik ve süreleri modeline göre değişmektedir. İçlerindeki bakır miktarı gebelikten koruyuculuk sürelerini belirler. Özellikle kamu kuruluşlarında yaygın olarak kullanılan Cu T 380 A modeli 12 yıla kadar gebelikten etkin bir şekilde gebelikten korur. Özel sağlık kurumlarında yaygın kullanılan Multiload 250Cu 3yıl, Multiload 375 Cu 5 yıl süreyle gebelikten korumaktadır. Bu modellerde kanama ve ağrı oranları daha az ,aşağı kayma ve atılma oranları biraz daha yüksektir.

RİA ların süreleri bitince (içlerindeki bakır bitince) gebelikten koruyuculukları azalacağı için hemen değiştirilmelidirler. 

Rahim içi araç çıkarıldığında yenisi hemen uygulanabilir. Rahimin dinlendirilmesi diye bir kavram yoktur.

RİA’lar ergenlikten (adolesan dönemden) menopoza kadar kullanılabilirler.

Doğum yapmamış kadınlar güvenle rahim içi araç kullanabilirler.

Tüm RİA’lar menstruasyonun herhangi bir gününde tercihan son gününde uygulanabilir. Cinsel beraberlik yoksa adet kanaması dışında siklusun herhangi bir günü de uygulanabilir. Ayrıca cinsel beraberlikten sonra ilk  5 gün içinde uygulandığında %98 oranda gebelikten koruyacaklardır. 

Rahim içi araçlar uygulanır uygulanmaz, beş gün öncesinden itibaren gebelikten korumaya başlarlar.

Rahim tahliyesi (kürtaj) ile birlikte RİA uygulanabilir. Normal doğumda plasenta çıktıktan sonra 15 dakika içinde ve sezaryende RİA uygulanmasında sakınca yoktur.Doğumdan veya sezaryenden 1.5 ay sonra adet kanaması başlamadan dahi güvenle uygulanabilirler. Emzirmenin RİA uygulanmasına sakıncası yoktur.

 Kanama ve ağrı, RİA’ların en sık görülen yan etkileridir. Rahim içi araçlar uygulandıktan sonra ilk 3 ay kanama düzensizlikleri olabilir. Genelde RİA kullananlarda adet kanamaları daha uzun ve fazla olabilir.

 Prostoglandin inhibitörü denilen ağrı kesiciler kanama miktarını yarı yarıya azaltırlar ama kanayan gün sayısı ayni kalır.

 Kasık ve bel ağrılarında, adet sancılarında da spazm çözücü ilaçlarla birliktede kullanılabilirler.

 Rahim içi araçların uygulandıktan sonra ilk üç ayda fazla olmak kaydıyla aşağı kayma ve atılma riskini göz önünde bulundurmak gerekir. Aşağı kaydıklarında hiç bulgu vermeyebilirler veya kanlı akıntı, kasık ve bel ağrısı artabilir. Bu nedenle ilk üç ayda ultrasonografi ile değerlendirmek önemlidir. Daha sonra yakınma veya ek bulgu yoksa yıllık izlem önerilir.Uygulandıktan 3 ay sonra aşağı kayma riski % 1 e düşecektir.

Rahim içi araç aşağı kaydığında gebelikten koruyuculuğu azalacağı için hemen değiştirilmelidir. Perforasyon dediğimiz rahimin delinerek RİA nın karın boşluğuna geçmesi nadiren (binde birin altında)görülür. Laparoskopi veya minilaparotomi tekniğiyle karından küçük bir operasyonla çıkartılır.

 Rahim içi araçlar steril koşullarda uygulanmadığında özellikle ilk üç haftada pelvik enfeksiyon riski artacaktır. Bunun dışında toplumda yanlış bilinen rahim içi aracın yumurtalık iltihabı yaptığı görüşünün bilimsel kanıtı yoktur.

Cinsel ilişkiyle bulaşan Gonore (bel soğukuğu) ve birlikte sık görülen klamidya yumurtalıklara ve kanallara enfeksiyonu taşıyarak kanalların tıkanmasına ve kısırlık riskinin artmasına neden olurlar.Sadece bu iki enfeksiyondan kuşkulanıldığında RİA uygulanmaz.Sifilis(frengi),hepatit, HPV enfeksiyonları bile rahim içi araç uygulanmasına engel değildir.

Yaygın kanının tersine, rahim ağzında yara denilen kızarık görüntü rahim içi araç uygulanmasına engel değildir. Ayrıca rahim içi araç yara yapmaz.

Rahim iç tabakasına baskı yapmayan myomlar (rahimin iyi huylu urları), rahim içi araç uygulamasına engel değildir.

Rahim içi araçlar kanser riskini arttırmazlar.

 Rahim içi, yumurtalık ve rahim ağzı kanserinin RİA kullananlarda daha az görüldüğü ile ilgili çalışmalar mevcuttur.

Ayrıca tedavi sürecindeki rahim ve yumurtalık kanserlerinde bile RİA kullanımının sakıncası yoktur.

RİA’lar dış gebelik riskini arttırmazlar. Bakırlı RİA’lar dış gebelik geçirende de kullanılabilir.

Rahim içi araca rağmen % 1 gebelik riski mevcuttur. Ultrasonografi ile değerlendirildiğinde RİA gebelik kesesinin altındaysa çıkarılır ve hasta istiyorsa gebeliğin devamına izin verilir. RİA çıkarılamayacak konumdaysa rahim içinde gebelik sürecinde kalmasında sakınca yoktur. Doğumda bebek çıkıp plasenta ayrıldığında RİA kendiliğinden düşecektir. RİA varlığında devam eden gebeliklerde bebekte anomali (sakatlık) riski artmaz, sadece düşük oranı fazladır.

RİA uygulama ve izleminde Dünya Sağlık Örgütü’nün düzenli güncellenen uygunluk ölçütlerine  uyulmalıdır.

Etkin yöntemlerle gebelikten korunmanız dileğiyle

YORUM YAZ
Arşiv