Tepekulede Jinekologlara Video Sempozyum

  • 0
  • 9.670
Yazı Boyutu:

Bizim İzmir portalının değerli okuyucuları.

Bu hafta sizlere İzmir’deki jinekologların  katıldığı  sıra dışı bir etkinlikten ve bu etkinlikte paylaşılanlardan söz edeceğim. MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde gerçekleşen bu sempozyum sadece Ege bölgesi jinekologlarının operasyon deneyimlerini ,videolarla sergilemeleri  nedeniyle diğer toplantılardan farklı bir özellik taşıyordu. Katılan jinekologlar konularında uzman meslektaşlarının sunumlarında deneyim ve teknolojiyi birleştirerek gerçekleştirdikleri operasyonların videolarını ilgiyle izlediler. İki gün süren oldukça yoğun bilimsel etkinliklerin sergilendiği bu sempozyumda sırayla konuşmacıların verdikleri çarpıcı mesajlardan örnekleri tıp dilinden uzaklaşarak sizlerle paylaşmaya çalışacağım;

Dokuz Eylül Üniversitesinden Jinekolojik onkoloji uzmanı Prof. Dr. Turhan Uslu sunumunda rahim ağzı kanseri erken tanısında kullanılan ve rahim ağzını büyüterek değerlendirmek için kullanılan kolposkopi aygıtının önemini vurguladı ve kanser erken tanısı konduğunda sadece Leep denilen yöntemle sadece rahim ağzı çıkarılarak, başka ek tedavi uygulanmadan erken safhada kanserin tedavi edilebildiğini belirtti.

SB Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesinden Jinekolog onkolog Op. Dr. Sefa Kurt  ise kolposkopinin  dış genital organlardaki kanserin erken tanısında da kullanılabileceğini belirtti.Geçmiş yıllarda ağırlıklı olarak ileri yaştaki kadınlarda görülen dış genital organ kanserlerinin, cinsel yolla bulaşan artan HPV enfeksiyonları nedeniyle rahim ağzı kanserindeki gibi genç kadınlarda daha fazla görülmeye başlandığını belirtti.Ergenlik öncesi kız ve erkek çocuklara HPV aşısı uygulanmasının önemini vurguladı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Girişimsel Radyoloji bölümünden Yar.Doç.Dr. Aytaç Gülcü, yansı ve videolarında girişimsel radyolojinin jinekolojideki yerini anlattı.Rahimdeki iyi huylu urlar olan  bazı myomların kateter ile embolizasyon  uygulanarak küçültülebileceğini gösterdi.

Antakya’dan gelerek sempozyuma katılan İzmirli jinekolog Prof. Dr.Ali Baloğlu , klasik bir operasyon olan Abdominal Histerektomiyi(karından rahim çıkarılması),Manisa Celal Bayar Üniversitesi  Prof.Dr.Tevfik Güvenal jinekologların bir sanatı olarak kabul edilen Vajinal Histerektomiyi (vajinadan rahim çıkarılması) veEge Üniversitesinden  Doç.Dr.Teksin Çırpan da teknolojinin jinekolojiyle bütünleştiği Laparoskopik Histerektomi(Karından ışıklı boru eşliğinde küçük deliklerden rahim çıkarılması)tekniklerini videolarında gösterdiler.

Jinekolojik Acillerde Laparoskopik yaklaşımı videolarıyla sunan Ege Üniversitesinden Prof.Dr.Sait Yücebilgin dış gebeliklerin,yumurtalık kistleri patlamasının ve kistlerin kendi etrafında dönmelerinin acil servise en sık başvurma nedenleri olduğunu belirtti.

Dokuz Eylül ÜniversitesindenYar. Doç.Dr. Bahadır Saatli yumurtalıklarda görülen ultrason görüntüsü ve kanda tümör belirteçleri kuşkulu olmayan menopoz öncesi 7 cm den küçük, menopoz sonrası 5 cm den küçük kistlerin operasyondan önce birkaç ay beklendiğinde kaybolabileceğini vurguladı.

Ege Doğumevinden jinekolog onkolog  Doç. Dr. Muzaffer Sancı  ise çok erken evredeki bazı yumurtalık kanserlerinde rahimi almadan sınırlı cerrahiyle genç kadının gebe kalabilme şansının korunabileceğinden bahsetti.

Ege Üniversitesinden Çocuk cerrahı Doç.Dr. Ahmet Çelik , erişkinlerdekinin  tersine, yaş küçüldükçe üreme organlarında gördükleri tümörlerin daha kötü huylu olma olasılığının arttığını vurguladı.

jinekoloji onkoloji uzmanları ;Dokuz Eylül Üniversitesinden Prof. Dr. Uğur Saygılı  ve Ege Doğumevi ve Kadın hastalıkları Eğitim Hastanesinden Doç.Dr. Yusuf Yıldırım, Ege Üniversitesinden Doç. Dr. Coşan Terek ve Aydın Üniversitesinden Prof. Dr. Mutlu Meydanlı jinekolojik kanserlerde uyguladıkları  operasyonları videoları üzerinde anlatırken izlenen mükemmel yaklaşım ve teknikleri tüm katılımcı jinekologları gururlandırdı  ve jinekolojik onkolojinin önemini gözler önüne serdi.

İleri evre jinekolojik kanserlerde sadece genital organlar ve ilgili lenf düğümleri ,apendiks ,karın iç zarı dışında çok daha geniş alanların operasyonla çıkarılması gerekiyor. Burada diğer cerrahi dalların uzmanları da devreye giriyor ve operasyonlara katılıyorlar. Ege Üniversitesinden Genel cerrahi bölümünden Doç. Dr.Cemil Çalışkan ileri kanser olgularında kalın ve ince barsak, dalak ve diğer iç organlarda gerçekleştirdikleri operasyonları,Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji bölümünden Prof.Dr.Uğur Mungan ise mesane ,idrar kanalları ve böbrekler üzerinde ilerlemiş jinekolojik kanserlerde uygulanan operasyon tekniklerini videolarıyla katılımcılarla paylaştılar.

Ege Üniversitesi Plastik cerrahisi bölümünden Prof. Dr. Cüneyt Özek ise jinekolojiyle ilintili plastik cerrahi operasyonlarından bahsetti. Cinsiyet değiştirme operasyonlarından bahsederken kadınlarda erkek cinsiyete sahip olmak için başvurma oranının otuzbin de bir, erkeklerde ise sadece yüzbin de bir olduğunu belirtti.

Kısırlık cerrahisi ile ilgili operasyon teknikleri de sempozyumda yer almıştı. Ege Üniversitesinden Prof.Dr.Fatih Şendağ videolarında kadında kanalların tıkanmasının,adet sancısı ve ağrının en sık nedeni olan endometriozisteki, çukulata kistleri ve endometriomaların laporoskopik cerrahisini jinekologlarla paylaştı.Ege Üniversitesinden Prof.Dr.Erol Tamergen ise hangi hastalara tüp bebek öncesi operasyon gerektiğinden bahsetti ve bu hastalara Laparoskopik girişimin  ayrıntılarını bizlere videolarıyla gösterdi.

Dokuz Eylül Üniversitesinden Prof .Dr. Erbil Doğan  myomların(rahim iyi huylu urlarının) kadın infertilitesiyle gittikçe artan ilişkisini vurguladı ve belli büyüklüğe kadar olan myomların laparoskopiyle nasıl çıkarıldığını videolarıyla gösterdi.

SB.Ege Doğumevi ve Kadın hastalıkları Eğitim hastanesinden ,tam gün yasası gereği benimle ayni dönemde emekli olan meslektaşım Jin.Op.Dr.Salih Sadık Histeroskopi(rahim içine ışıklı boru yerleştirilerek gerçekleştirilen operasyon) ile ilgili deneyimlerini bizlerle paylaştı.Kısırlık ve düşük nedeni olabilen özellikle kürtaj sonrası gelişen rahim içindeki yapışıklıkların ve 4-5 cm e kadar rahim iç tabakasındaki myomların bu yöntemle nasıl  tedavi edilebildiğini videolarında katılımcılarla paylaştı.

Jinekolojik kanserlerin tedavisinde radyoterapi ve kemoterapideki gelişmeler de iki günlük yoğun sempozyumda yer aldı. Ege  Doğumevinden Op. Dr. Egemen Ertaş onkoloji kliniklerinde de uygulanan kanser cerrahisi sonrası HİPEC denilen aygıtla kemoterapinin direk olarak dokuya gönderilmesiyle ilgili tekniği anlattı. Ege Üniversitesi  Tıbbi Onkoloji Bilim dalından Prof. Dr. Bülent Karabulut  son 17 yıldır kemoterapide ayni ilaçların başarıyla uygulandığını, fakat yeni ilaçlarla ilgili bilimsel çalışmaların da sürdüğünü belirtti. Ege Üniversitesi  Radyasyon Onkolojisi bölümünden Prof . Dr Zeynep Özsaran ise kullandıkları yeni teknolojilerle çevre dokuya daha az zarar vererek sadece kanserli dokuya ışın tedavisini başarıyla uygulayabildiklerini belirtti. Bazı hastalarda cerrahi olmadan tek başına uygulanan radyoterapi başarısının rahim ağzı kanseri tedavisinde cerrahiyle yarıştığını vurguladı.

Kanserli hastaların özellikle son dönemlerinde ağrılarının tedavisi de sempozyumda yer aldı. Ege Üniversitesi Algoloji (Ağrı bilmi) bölümünden. Pro f. Dr. Meltem Uyar  kanserli hastaların son dönemlerinde ağrıları hafifletildiğinde hastaneda kalmak yerine evlerinde yakınlarıyla birlikte olduklarında daha mutlu olduklarını belirtti. Ağrı biliminin de tedavilerde yer almasını istedi. Sunumundaki ‘’Bir araya gelmek başlangıç ,bir arada durabilmek ilerleme,birlikte çalışmak ise başarıdır.’’ cümlesi bu video sempozyumun anlamını vurguluyordu.

Ürojinekoloji de sempozyumun önemli konularındandı. Ege Üniversitesinden Prof.Dr İsmail Mete İtil özellikle fazla ve zor doğum yapan kadınlarda ortay çıkan rahim ve idrar torbası sarkması ve idrar kaçırmaları için uygulanan operasyonlardaki gelişmeleri ve artan başarı oranlarını vurguladı. Operasyon sonrası pelvis tabanında tekrar sarkma olmaması için operasyonda uygulanacak teknikleri videolarında gösterdi. Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesinden Doç. Dr. Cüneyt Eftal Taner ise idrar kaçıran bazı kadınların tedavisinde kullanabilen mini-sling yöntemiyle ilgili deneyimlerini video ile aktardı. Vajinadan idrar torbası girişi altına küçük bir kesi ile 10 dakika süren ve lokal anestezi ile yapılabilen bu operasyonda başarı oranı yüksek ve komplikasyon oranı oldukça düşük görünüyor.

Üroloji uzmanı Doç. Dr.Ahmet Bölükbaşı jinekolojide sistoskopi (idrar torbasının ışıklı boruyla görüntülenmesi) ilgili deneyimlerini videolarıyla paylaştı.

Sempozyumun son oturumu operasyonlardaki yaralanmalarda (her türlü basit veya ileri cerrahi girişimde karşılaşılabiliyor, özellikle kanser cerrahisi, karın içinde yapışıklığı fazla olan olgularda daha sık oranda karşımıza çıkmakta) onarım teknikleri videolarla paylaşıldı.Ege Üniversitesi Genel Cerrahi Bölümünden Doç. Dr. Özgün Fırat ince ve kalın barsak yaralanmalarında hasarın yerine ve büyüklüğüne göre farklı operasyon uyguladıklarını, bazen barsakları iyileşinceye kadar karın duvarına birkaç ay süreyle ağızlaştırdıklarını anlattı.Tepecik hastanesi Üroloji kliniğinde uzun yıllar şeflik görevini başarıyla yürüten Dr.Ferruh Zorlu jinekolojik operasyonlarda mesane ve idrar kanalındaki yaralanmaların başarılı onarım tekniklerinin videoları ilgiyle izlendi.

Her türlü jinekolojik operasyonda karşımıza çıkabilen, çok acil müdahale edilse bile ölümcül olabilen damar yaralanmaları konusunu Dokuz Eylül Üniversitesi  Kalp Damar Cerrahisi bölümünden Prof.Dr.Özalp Karabay işledi.Sunumunda akciğer embolisinin özellikle kanser cerrahisi sonrası yaşamı tehdit eden bir komplikasyon olduğunu vurgulandı.

Mütevazi gibi görünen,fakat üst düzeyde bilimsel  içeriklerle donatılmış bu görsel şölen, katılımcı jinekologların  konu yoğunluğuna rağmen ,tüm oturumları ilgiyle izlemesine neden oldu. Türk Jinekoloji Derneği Başkanı Ege Üniversitesinden Prof. Dr.İsmail Mete İtil  1.İZMİR OPERATİF JİNEKOLOJİ VE JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ CERRAHİSİ VİDEO SEMPOZYUMU  açılış konuşmasında ‘’İzmir de toplantılar, toplantı gibi, sempozyumlar sempozyum gibi yapılır!’’diye sözlerine başlamıştı. Sempozyum eş başkanlarından Prof. Dr. Aydın Özsaran’ında giriş konuşmasında yeni operasyon tekniklerini öğretirken  video ile görsel eğitimin önemini vurguladığında  ne derece haklı olduğu ortaya çıktı.

Her üçü de Jinekolojik onkoloji uzmanı olan SB Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesinden. Doç. Dr.Yusuf Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesinden Prof.Dr  Uğur Saygılı  ve Ege Üniversitesinden Prof.Dr  Aydın Özsaran bu başarılı sempozyumun mimarları oldular. Sempozyum sekreteryasını Op.Dr.Aşkın Doğan, Op.Dr.İ.Egemen Ertaş ve Doç.Dr.Coşan Terek yürüttüler.

Sempozyuma destek İzmirde tüm kurumlarda yönetici ve eğitici olan  öğretim görevlileri jinekologlardan  geldi. Ege Doğumevi Başhekimi Prof. Dr. Abdullah Taşyurt , Ege Üniversitesi Kadın Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Niyazi Aşkar , Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Doğum Bölüm Başkanı Prof.Dr.Berrin Acar ,Türk Jinekoloji Derneği İzmir şube başkanı  Prof.Dr.Nedim Karadadaş ve İzmir ve çevre illerimizden diğer öğretim üyeleri, oturumları yöneterek sunumları yapan  meslektaşlarına katkıda bulundular.Prof.Dr.Namık Demir,Prof.Dr.Sermet Sağol,Prof.Dr.Sebahattin Altınyurt,Prof.Dr.Hüseyin Yılmaz,Prof.Dr.Kemal Öztekin,Prof.Dr.Cemal Posacı,Prof.Dr.Bülent Gülekli,Prof.Dr.Erdinç Özkınay.Prof.Dr.Gürsen Gündem,Prof.Dr.Yılmaz Dikmen ,Prof.Dr.Murat Celiloğlu. Op.Dr.Sivekar Tinar,Prof.Dr.Faik Koyuncu,Prof.Dr Güngör Tuncay ve adını burada anamadığım bir çok değerli öğretim üyesi ve meslektaşım oturum başkanı olarak veya oturumlara katılarak bu sempozyuma destek oldular.

CHP Muğla Milletvekili kadın doğum uzmanı Prof.Dr. Nurettin Demir de bu anlamlı bilmsel etkinliği kaçırmayıp, sempozyum oturumlarından birinin yöneticisi olarak meslektaşlarına destek oldu.

Kapanış konuşmasını yapan sempozyum eş başkanı değerli dostum genel cerrahi ,jinekoloji ve jinekolojik onkoloji uzmanı  Doç. Dr. Yusuf Yıldırım'ın mutluluğu gözlerinden okunuyordu.Uzun zamandır planladığı ,özveriyle emek verdiği projesi meslektaşlarının samimi destek ve katkılarıyla hayata geçmişti.Bu interdisipliner sempozyum beklentilerinin ötesinde bir kalitede gerçekleşmişti. Hayatta en pahalı şeyler olan bilgi ve tecrübenin karşılıksız bir şekilde paylaşıldığı bu toplantıya destek veren kuruluş ve öğretim üyelerine ve toplantıya katılan meslektaşlarına teşekkür eden Yıldırım, sempozyumun gelenekselleşerek sonraki yıllarda da devam edeceğinin mesajını verdi.  

YORUM YAZ
Arşiv