Sevenlerinin Gönüllerinde Yaşayacaksın İlhan İrem

  • 0
  • 1.052
Yazı Boyutu:





O; şarkılarıyla bende de inanılmaz bir yeri olan Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden, romantik şarkıların besteci ve solistiydi.
Eserlerinde en büyük müzik cahilinin bile farkedebileceği farklılıklar vardı...

Bir süredir böbrek yetmezliği tedavisi görüyordu ve rahatsızlığı artınca hastaneye kaldırılan 67 yaşındaki sanatçı diyaliz makinasına bağlanmasına rağmen kurtarılamadı...

O, İlhan İrem'di...

"Her sevincin her kederin
En ölumsüz sevgilerin
Sonsuz denen göklerin
Herşeyin bir sonu varsa

Ayrılıkların da sonu var!
Bir gün çıkıp geleceksin
İçimde bir ümit var
Yeniden seveceksin..."
di.

"Yıllardan sonra bu akşam ilk defa
Anılar içinde, başbaşayız seninle
Yıllanmış mektuplar, sararmış resimler
Hepside birer birer gözyaşlarım gibiler

Dokunmayın bu akşam, gözyaşıyla doluyum
Artık resimlerde kalmış, bir sevdanın kuluyum

Hayır ben değilim, ben olamam yanındaki
Hayır ben değilim, yanı başındaki
Böylesine dopdoluyken bugün gözlerim
Nasıl da gülmüşüm, şu resimlerdeki gibi

İçimden geliyor, her şeyi yakıp yıkmak
Ne bir mektup, ne bir resim, hiçbir şey bırakmamak
Bu akşam sana ait, ne varsa yakacağım
Anılarla beraber, ben de yok olacağım"
dı...

“Gittiğin gün hayat bitti sanmıştım
Gittiğin gün ölümü yaşamıştım
Gittiğin gün zaman durdu sanmıştım
Meğerse ben yanılmışım
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman her şeyi siliyor”
du...

Fotoğraf üzerlerine tıklayarak İlhan İrem klipleri izleyebilirsiniz...
lk albümünü 1973 yılında çıkaran, "İşte Hayat", "Son Selam", "Ayrılık Akşamı", "Sen Bilirsin", şarkılarıyla liste başı oldu. 6 kez Altın Plak olmak üzere pek çok ödül alan, çeşitli kurumlarca "yılın erkek sanatçısı" ve "yılın sanatçısı" ödüllerine layık görülen İlhan İrem'in cenazesi İstanbul'daki Aşiyan mezarlığında toprağa verilecek.
İlhan İrem sevenlerinin gönüllerinde yaşamayı sürdürecek....
Işıklar içinde uyu İlhan İrem...   

KİMDİR.
1 Nisan 1955'de Bursa'da dünyaya gelen, 1969'da ortaokul son sınıftayken, okul orkestrasının solisti olarak müziğe ilk adımını atan İrem, 1970'te Milliyet gazetesinin düzenlediği liselerarası müzik yarışmasında kendisinin de yer aldığı "Meltemler" orkestrası ile Marmara Bölgesi birincisi oldu. Aynı orkestrayla 1970-1973 arasında Bursa'da çeşitli otellerde şarkıcılık yaptı.
1973'te kendi imkanlarıyla besteci, söz yazarı, yorumcu olarak ilk 45'lik plağı "Birleşsin Bütün Eller Bazen Neşe Bazen Keder"  çıkaran İrem’in 1973-1981 arasında, 10 adet 45'liği yayımlandı. 1979'da yayımladığı senfonik yapıdaki "Sevgiliye" uzunçalar plağıyla akademik bir çalışma yaparak, müzik yaşamında yeni bir yola girdi...

1974’de ikinci 45’liği "Yazık Oldu Yarınlara” ve “Haydi Sil Gözlerini" ile ilk kez hit oldu. 1975’te 3’cü 45’liği "Anlasana Ne Güzel Bak Yaşamak" geldi. 30.000 Adet basılan 4’ncü 45’liği "Bir Varmış Bir Yokmuş (Kuklacı Amca) Hasretim Sana" Tanrı'yı sorguladığı, metafizik bağlamdaki ilk yapıtı baskılar sonucu plak şirketi tarafından toplatıldı. "Ver Elini Üzülme Dostum" adlı 5’nci 45'liğin ardından 1976’da "İlhan İrem 1973-1976" adlı  İlk 33'lüğü yayınlandı.  "Havalar Nasıl Gözünü Seveyim", 1977 "(İşte Hayat)Sensizde Yaşanıyor Son Selam", 1978 "Ayrılık Akşamı (Konuşamıyorum) Sen Bilirsin", 1979 "Bir Zamanlar Yeni Bir Şarkı", İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliği, Esin Engin'in aranjörlüğünde, ilk kez sözleri kendine ait olmayan, Nazım Hikmet’in “Hoşgeldin”ini besteleyen İrem, bu albümde yer alan şarkılardan "Bir Yıldız" ile 1979 Eurovision Türkiye finaline kaldı, ancak yarışamadan askere alındı.
70'li yıllar boyunca aşk baladları söyleyen, 80'lerin ikinci yarısında iyice belirginleşen bu yeni çizgisi, yeni dinleyici kitlesi ile bütünleşirken düşünceleriyle, görüntüsüyle, ürettikleriyle bambaşka bir İlhan İrem vardı sevenlerinin karşısında.  
Anladığı anlamdaki pop müziğin eriyip gitmesi, arabesk'in ardından piyanist ve udi şantörler furyası, kısa tarifiyle müziğin el değiştirmesi bir yana, insan olarak, sanatçı olarak çok farklı bir çizgiye yönelişini ateşleyen olgu, en yakınların başlayarak sevdiklerinde, arkadaşlıklarında, müzik dünyasında ve neredeyse tüm Türkiye genelinde gördüğü, hissettiği duyarsızlık, şekilsizlik oldu ve 1980 yılına kadar ki hayatını, hayatının anlamını sorgulaması sonucu çok şekillerle ilgilenen popüler kültürden uzaklaştı, bir anlamda yabancılaşarak 87'ye kadar sürecek bir inziva için evine kapandı. Bu kapanış 70'lerin şarkılarındaki iyileşmez hüzünden mistik huzura, metafiziğe uzanan bir serüven başlattı.

1981’de onuncu ve son 45'liği “Er Mektubu Görülmüştür ve Bal Ağızlım" ile askerlik sürecinde yaptığı bestelerinin yer aldığı "Bezgin" adlı albümü, ardından yedi yıllık bir çalışmanın ürünü olan 150 dakikalık bir Rock Senfoni: "Pencere…Köprü…Ve Ötesi…" üçlemesinin bestelerini ve kitabını yazmaya başladı.
1983’de yaşam, ölüm ve ölüm ötesinin anlatıldığı üçlemenin ilk ayağı olan ve şarkı sözlerindeki evrensel örgü ve derinlik, metafizik çıkışlı kozmik açılımlar ve dünyadaki Senfonik Rock ekiplerinde bile az görülen yüksek müzikalite içeren "Pencere" yayınlandı.

1985’de Enerji dönüşümü bağlamında ölümün anlatımı olan "Köprü" (Üçlemenin ikinci albümü) ve yayınlanan ilk kitap: "Pencere… Köprü… Ve Ötesi…"  Kitapta, İlhan İrem'in Rock Senfonideki müzikal anlatımı kaleme aldığı öykü, bu öykünün Nuri Kurtcebe’nin çizgileri ile Burak Eldem, İzzet Eti ve Adnan Özer'in İlhan İrem Müziği üzerine kapsamlı bir araştırması yer aldı.
Aynı yıl İlhan İrem'in üretimlerindeki titreşimleri algılayan, "Işık ve sevgiyle", 1986’da Türkiye'ye Eurovision'da o zaman kadar en iyi dereceyi getiren kurgulayıp, sözlerini yazdığı "Halley" projesini besteci Melih Kibar'a teslim etti ama TRT ile olan sıkıntıları nedeniyle yurt dışındaki yarışmaya gidemedi.

1987’de İlhan İrem müziğinin evrensel huzura ve meditasyon boyutlarına ulaştığı albümü "Ve Ötesi" ve yayınlanan ikinci kitabı: "Uzaklarda Biri Var (Denemeler)".

1988 "Dünden Yarına", 1989 "Uçun Kuşlar Uçun",   1990 üçüncü kitap: "Katastrof (Şiirler)",
1991 yılı 1 Ekim’de İlhan İrem'in son dönem eserlerinin pek çoğunun şiirlerini yazan, albümlerinin kapak fotoğraflarını çeken ve sanat yönetmenliğini yapan Hansu İrem ile evlendi.

1992’de "İlhan-ı Aşk" albümü, 1994’de 8 yılda tamamlanan yapıt bir anlamda ulaşılan şiirsel ve müzikal yetkinliğin, İlhan İrem felsefesinin manifestosu niteliğindeki "Koridor", "Delirium, Dördüncü kitap (Denemeler), Koridor albümünün meditasyon versiyonu "Romans" albümü.

1995 "Sevgililer Günü The Best Of İlhan İrem 1", 1997 "Aşk İksiri & Cadı Ağacı The Best Of İlhan İrem 2”, 1998 "Hayat Öpücüğü The Best Of İlhan İrem 3" albümü.

5. Kitabı "Millenium / Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar Ve Diğerleri (Denemeler)", 2000 yoğun istek üzerine 1980'li yıllarda çıkardığı "Bezgin", "Pencere", "Köprü", "Ve Ötesi" isimli albümlerini aynı yıllarda kaydedilmiş özdeş versionlarla tekrar yayınlandı: "Bezginin Gizli Mektupları", "Uçuk Mavi Pencere", "Bulutlara Köprü", "Düşler ve Ötesi".
2001 İlhan İrem uzun süredir üzerinde çalıştığı, yeni şarkılardan oluşan albümü "Seni Seviyorum"u  yedi yılda tamamladı ve yayımladı.

2002 Şalamar (Rock Version), 2003 "Bir Meleğe Aşık Oldum / Best Of İlhan İrem 4" le birlikte tüm diskografyası ulaşılabilir hale geldi.

2004’de 30 Yıl" albümü "Işık ve Sevgiyle 30. sanat yılını kutladı.  

2006’da "Cennet İlahileri", Seni Seviyorum" (2001) sonrası, tümüyle yeni şarkılardan oluşan kült albümü yayınlandı.
14 yı aradan sonra "Ayrılıkların da Sonu Var" adını verdiği konserler dizisini başlatarak, İstanbul / Harbiye Açık Hava Tiyatrosu ve Ankara / Anatolia ve  2007’de "Siyah Kuğunun Şarkısı" adlı şiir kitabını yayımladı.    

YORUM YAZ
Arşiv