Üzülüyorum….

  • 0
  • 820
Yazı Boyutu:

Filistin’e, Filistinliler’e yardım götürmek için yola çıkan gemide İsrail komandolarının kurşunlarıyla ölenlere üzülüyorum…

Yaralananlara, çirkin bir şekilde hırpalananlara, dövülenlere, kolu –bacağı kırılanlara üzülüyorum…

Güneydoğu’da vurulan, şehit olan veya sakat kalan, bedenen sakatlanmasa bile yaşadığı travmanın ardından ruhsal sakatlanan askerime, polisime üzülüyorum…

Yüce yaradanın insanlara verdiği yaşam kaynağı enerjinin bir şekilde elinden alınmasına üzülüyorum…

Ellerinde nazar boncukları veya benzeri unsurlarla trafik ışıklarında kırmızı ışık yandığında sürücülere satmaya çalışan kadınlara- kızlara- çocuklara para vererek ışıklardaki terörün sürdürülmesine olanak sağlayanlara  üzülüyorum… 

Dilenen, mendil- çiçek satan çocuklara üzülüyorum..

Kocasının veya kocası olarak tanıttığı ortağının elinden tutmuş (adamın sağlıklı olduğu bal gibi belli ama melül melül bakarak yürüyor) dilenen kadınlara, 3 yaşındaki çocuğunun elinden tutmuş dilenen güçlü kuvvetli adamlara ve de bu numaraları yiyerek para verenlere üzülüyorum…

 

Anlamıyorum…

İsrail’in yaptığı insan dışı davranış, çeşitli mitinglerle protesto ediliyor, lanetler yağdırılıyor. İsrail’i ben de lanetliyorum ama kendi burnumun dibindeki gelişenlere duyarsız kalmayı da kabullenemiyorum doğrusu…

Haktan, adaletten yana olduklarını savunan insanımız neden teröre kurban verilen yüzlerce binlerce Türk askeri için, Türk polisi için niçin yürüyüş yapmaz; niçin kendi askeri için, kendi polisi için miting düzenlemez anlayamıyorum…

Dibinde gelişenler, dibinde vurulanlar dikkatini mi çekmez, yoksa onların kendisinden olmadığını düşünür anlayamam…

4x4 keyif içinde bir eli yağda bir eli balda, can güvenliğinin tam olduğu bir ortamda, sözüm ona cezaevinden dağdaki katillerine talimatlar yağdırarak yaşamını sürdüren Apo için hiç lanet yağdırıp benim askerime, benim polisime adalet istemez anlayamıyorum..

Anlayamadığım bir şey de başkasına yardıma uçarken, burnumuzun dibindeki açları neden görmezliğimiz. Bu memlekette o kadar aç, yardıma muhtaç insan var ki. Bu açlar arasında sözüm ona tarım ülkesi olan güzel yurdumun çiftçisi, köylüsü, hayvan üreteni de var…

Ben çok denk geldim, mutlaka çöpten bir şeyler bulmaya çalışarak karnını doyurmak isteyenlere denk gelenler de olmuştur…

Neden önce kendimizi kurtarmayı denemeyiz ki…

Neden hali vakti yerinde olan bir kişi, gazetelere- televizyonlara haber vermeden, bunu kendine reklam amaçlı kullanmadan çevresindeki ihtiyaçlı bir aileye yardım yapmaz da ölümlere neden olacak bir eyleme kalkışır bir türlü anlayamıyorum...

Anlayamıyorum…

YORUM YAZ
Arşiv