İzmirli basın mensuplarıyla bir araya gelen Hoşcoşkun, hoş şeyler yapacaklarını ve bu göreve gelmekte ki amaçlarının hizmet etmek ve bütün herkesi kucaklamak olduğunu belirterek, “herkesi seviyle kucaklaşacak, sevgiyi paylaşacağız” dedi.
Darbe olayının olayından sonra Ege Üniversitesi’nin iş yükünün aşırı miktarda arttığını ifade eden Hoşcokun, Göreve geldiği 4 haftanın her iki gününü YÖK’te geçirmek zorunda olduğunu ve bu nedenle çok sayıda kutlama ziyaretini geri çevirmek zorunda kaldığını itiraf etti.
Hoşcoşkun, “Gediz, Şifa ve İzmir Üniversiteleri kapatılmış ve fiilen yok olmuşlardır. Yani herhangi bir değişiklik olmazsa bu üniversiteler artık yoktur. İzmir Üniversitesine Dokuz Eylül Üniversitesi, Şifa Üniversitesi’ne Ege Üniversitesi, Gediz Üniversitesi’ne ise İzmir Katip Çelebi üniversitesi Koordinatör üniversite olarak tanımlanmıştır. Biz Ege Üniversitesi olarak bu öğrencilerin mağdur edilmemesi, eğitim –öğretimine devam edebilmesi, YÖK nezdinde veya YÖK dışında başka üniversitelerle yapılacak olan iletişimin kurulması, öğrenim durumlarının belgelendirilmesi, diplomalarının hazırlanması işlemlerini yapacağız.
Bu öğrenciler girmiş oldukları dönemdeki aldıkları puanlamaya göre ÖSYM tarafından girebilecekleri üniversiteler üzerinde tercihlerini yapacaklar. Öğrenci arzu ederse, o zamanki şartlar içinde gidebileceği üniversiteye kaydını yaptıracak, okuyamıyorsa, onlara tanıtan özel öğrenci statüsünde, kayıtlı olduğu üniversite dışında başka bir üniversitede eğitim ve öğrenimini gerçekleştirebilecektir. Son darbe girişiminden sonra böyle bir uygulamaya geçildi. Burada tek amaç; bu öğrencilerin kategorize edilip ötekileştirilmeden, toplum içinde yer bulmalarını sağlamaktır. Şifa kanalıyla gelen 3500 civarında öğrencinin fakültelerimizde eğitimi söz konusudur. Öğrencilerin öğrenciliklerini devam ettirmesi gerek. Bu devletin temel görevlerinden biridir. YÖK’ün da bu konuda çalışmaları var. Bu öğrencilerin mağdur edilmeden kazanılması, okularını devem etmesi oluyor” dedi.
Ege Üniversitesi’nde Paralı ve düşük puanlarla giren öğrencilerle, yüksek puanla giren öğrencilerin nasıl bir öğrenim göreceği sorusunu ise: bu kişilerin Türkiye Cumhuriyeti’nin bir öğrencisi, bir vatandaşı olduğunu ve ötekileştirmeden, çözüm üretilmesinin sağlacağını anlattı. Onların da bu ülkenin evlatları olduğunu, ayrımcılık yapılamayacağını, onların da aynı sıralarda okuyacağını ifade etti. Öğrenci sayısının fazla olup sınıflara sığmama halinde ikili sistem veya üçlü sistem düşünülebileceğini, bu kişilerin daha önce ödedikleri ücreti devlet üniversitelerine da aynı şekilde ödeyeceklerini ekledi.
ÜNİVERSİTE VE SEKTÖREL İŞBİRLİĞİ
Üniversite ve Sektörel İşbirliğiyle ilgili bir soruyu cevaplayan Rektör Hoşcoşkun konuşmasını şöyle sürdürdü: Bizim öncelikle üniversite ile sektör işbirliği yapmamız gerekiyor. İletişim Fakültemiz var. Yıllardan beri çoğunuzun içersindeyim, Ayrı gayrımız olmadı. Bırakın koğuşları, ameliyatlarda bile çok rahatlıkla girerek, haber kaynağına ulaşabiliyorsunuz. Basınla işbirliği yaptığımız gibi diğer sektörlerle; sanayi , tarım, diğer Pek çok anlamda sektörlerle iş birliği içinde olmamız gerekiyor.
Üniversitenin kapalı kutular içinde veya sınırlar içinde olmaması, halka, millete ulaşması, sektörlerle buluşması gerekiyor. Bilim, teknoloji ve sanatın üretilip geliştirmesi, bunun uygulanabilir olması için sektörle buluşması gerekiyor. Bu;Türkiye’nin Dünya standartlarında üst seviyede yer alan bir ülke olmasına sebeb olacaktır. Ekonomide, sanayide, teknolojide, bilimde, kısaca her sektörde ülkemizin yücelmesini, yükselmesini getirecektir. Bölgeselden ziyade küresel bir aktör haline getirecektir.”
O GİRİŞLER, MEDENİ ŞARTLARA, İNSAN ONURUNA YARAŞIR HALE GELECEK
Üniversite de yaşanan terör olayı ile girişlerin cezaevi kapılarına benzemesiyle ilgili görüşleri sorulan Hoşcoşkun şöyle cevapladı: “Üniversitenin ortamında terörün olması mümkün olamaz. Terör ile üniversiteyi, eğitimi bir araya getirmek aklın alacağı bir mesele değil. Herkesin çok rahatlıkla girebildiği ama güvenliksiz de olmaması için gerekli tedbirler neyse alınacaktır. Üniversite ve Ülke şartları içinde O girişler medeni şartlara, insan onuruna yakışır şekle dönüştürülecektir. Yaşanan terör nedeniyle Edebiyat Fakültesi’nin önündeki kapatılan alan da eğitim yuvası haline getirilecektir.”
.jpg)
