Yorgunluk ve Unutkanlık Yaşıyorsanız Sebebi Bu Olabilir!

Uyumadan önce İnternet başında bilinçsizce vakit geçirmek zaman içerisinde öğrenme güçlüğü ve unutkanlık yapabiliyor. Nöropsikoloji Uzmanı Adil Maviş, internete erişimin gittikçe yaygınlaşması ve yatağa taşınmasının uyku ve sinir sistemimiz üzerinde tehlikeli etkileri olabileceğinin altını çiziyor.

  • 0
  • 556
Yorgunluk ve Unutkanlık Yaşıyorsanız Sebebi Bu Olabilir!
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Uyumadan önce İnternet başında bilinçsizce vakit geçirmek zaman içerisinde öğrenme güçlüğü ve unutkanlık yapabiliyor. Nöropsikoloji Uzmanı Adil Maviş, internete erişimin gittikçe yaygınlaşması ve yatağa taşınmasının uyku ve sinir sistemimiz üzerinde tehlikeli etkileri olabileceğinin altını çiziyor. Maviş, “Özellikle içe dönük olduğunuz gece vakitlerinde internet başında negatif transa girerek saat kavramını unutursunuz bu da korteksin aşırı uyarılması ve zihinsel ve duygusal performansı olumsuz etkiliyor” dedi.

Gece Uykuları Kaçırılıyor
Kafayı dağıtmak ve biraz eğlenmek için uyumak yerine saat kavramını unutup saatlerce oyun oynayan veya sosyal medyada vakit geçirenlerin hem uykusuz kaldığına hem de kaliteli ve dinlendirici bir uykuya geçemeyip uyku bozuklukları yaşadığına dikkat çeken Adil Maviş, bu durumun faturasını bedensel ve psikolojik bağışıklık sistemimizin çökmesi ve zihinsel aktivitemizin verimsizleşmesi olarak yaşam kalitemiz büyük zarar görebileceğini sözlerine ekledi. Maviş, “Cep telefon, tablet veya bilgisayarımız, yoğun bir şekilde kısa dalga boylu mavi ışık üretir ve bu da uyku hormonu olan melatonin üretimini olumsuz etkiler. Gece uykusu en önemli uykulardandır. Uyumamız gereken saatlerde bilgisayar ya da telefonlarımızın başında oyun oynadığımızda zihnimiz uyarılıyor ve kaliteli bir uykuya geçmekten mahrum kalıyoruz. Uyku eksikliği, iş hayatında veya okulda çalışma yeteneğini azaltıp, uyuşukluk, dalgınlık, unutkanlık gibi tehlikeli davranışlara yol açabilir. Bunun yanında kilo almaya sebep olabilir ve depresyon duygularını tetikleyerek derinleştirebilir. Uyku kaybı cinsel işlev bozukluğuna da neden olabilir. Uykusuzluk yüzünden normalde olduğu kadar etkili çalışamayan beyin aynı performansı yakalayabilmek için çok daha fazla çalışır. Uykusuzluk çeken beyin bu etkileri yok etmek için prefrontal kortekse daha fazla enerji göndermeye çalışır bu da dengemizi bozarak nörolojik düzeyde zarar verebilir” diye konuştu.

Internet Bağımlılığının Beynimize Etkisi
İnternet bağımlılığın son yıllarda giderek arttığını dile getiren nöropsikoloji uzmanı Adil Maviş, sözlerini şöyle sürdürdü, “İnternet bağımlılığının beynimize büyük etkileri vardır. Bu etmenleri şöyle sıralayabiliriz, Kısa süreli ve uzun süreli hafıza kötü etkilenir, dikkat bozukluğu baş gösterir, planlama karar alma konularında sorunlar yaşanır, bilinçaltının kodlarıyla alışkanlıklarımız hareketlerimize egemen olur, riskli davranışlar artar, beyin hücreleri zarar görür, halüsinasyon, öfke patlamaları ve mani gözlemlenir”

Bağımlılığın Kriteri
Birçok kişinin merak ettiği “Ben bağımlı mıyım?” Sorusuna Maviş şöyle açıklık getiriyor; “Bağımlı kişilerin ortak özelliği bağımlı olmadığını düşünmektir. Bağımlı olduğunuz davranışı yapmadan duramıyorsanız ve bu durum sizi, yaşamınızı, sağlığınızı olumsuz etkilemeye başladıysa bağımlı olduğunuzdan şüphelenmeye başlamalısınız. Cihaz elinizin altında olmadığında huzursuzluk duyuyor ve mutsuzluğunuzu internet dünyası içinde kendinize unutturmaya çalışıyorsanız hayattaki sorumluluklardan kaçınmanın yan etkisi olan bilişim bağımlılığına yakalanmış olabilirsiniz”   
 
Bağımlılığa Karşı Neler Yapılabilir?

Adil Maviş, internet bağımlılığı veya buna yatkınlığı olan kişinin bu sorununu çözebilecek yöntemleri şöyle sıraladı,  “Her şeyden önce teknolojik cihazları nerde ne amaçla ne kadar kullanacağınıza dair net planınız olsun ve bu planın dışına çıkmamalıyız. Her gün aşağı yukarı aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya özen gösterilmeli, bunun mümkün olmadığı durumlarda kaçta yatarsanız yatın aynı saatte kalkın ve eksik uykunuzu gün içinde veya bir gün sonra daha erken yatarak telafi edin. Gün içinde yeterli ışıkta bulunmaya güneşli günlerden açık havada yararlanmaya özen gösterilmeli, uyku gelince ertelemeyin hemen yatın, gece uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte zorluk çekiyorsak, hava karardığında yemeği kesin. Kahve, sigara özellikle akşam saatlerinde kısıtlanmalı ya da hiç içilmeme kararı verilmelidir. Yatmaya yakın zihne aynı televizyonlardaki yayın arasında çocuklara hatırlatıldığı gibi ‘yatma ve ritmi düşürme saati geldi’ sinyali verip pasif dinlendirici ve meditatif eylemlerle zihin hazırlanmalıdır. Bütün bunlara rağmen uyuyamıyorsanız ilaç almaktan uzak durun bunun yerine vişne suyu, melisa çayı, sarı kantaron, papatya gibi bitki çayları yatma öncesi törenin bir parçası olabilir. Ancak tüm bunlara rağmen zorlanıyorsanız eczacınızdan uykuya geçirmeyi kolaylaştıran bitkisel bir şurup isteyebilir ve yatmadan önce melatonin takviyesi yapabilirsiniz. Yatarken ılık duş almak ta bedeni çok rahatlatır. Bütün bunlara rağmen nörolojik veya psikolojik hasar görmüş ve bunların da işe yaramadığını düşünüyorsanız zihninizi uykuya geçirme konusunda uzmanlaşmış hipnoterapistlerden destek alabilirsiniz”

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Bu uyarıya kulak verin

On Binde Bir Görülen Hastalık başarıyla tedavi edildi

MR Eşliğinde Biyopsi İşlemi

Ferhat, artık özgür yaşayabilecek!

Göz İçi Lenslerindeki Son Gelişmeler

DEÜ'DEN Kadınlar Gününe özel sağlık yatırımı

Arşiv