Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, 103 yıl sonra bile Türkiyede sansür en ağır en katmerli biçimde kendini gösteriyor. Otosansür uygulamaları da tarihinin zirvesine çıktı dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu, 24 Temmuz Gazeteciler Günü ve basında sansürün kaldırılışının 103. Yıldönümü nedeniyle İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Serteli etti. Ziyarette İGC Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin Coşkun ve gazeteci Çetin Gürel de hazır bulundu.
Basında sansürün kaldırılışın 103. Yılı ve Gazeteciler Gününü kutladıklarını ifade eden CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, şunları söyledi: Türk basınında sansür 103 yıl önce kaldırılmış ama bugün ne yazık ki Türkiyede sansürün en ağırı, en katmerlisi uygulanıyor. Öylesine bir korku ortamı yaratıldı ki otosansür uygulamaları tarihinin zirvesine çıktı. Gazeteciler işini kaybetmenin haricinde acaba kendi kurumuma zarar verir miyim? Meslektaşlarım işsiz kalır mı düşüncesiyle otosansür uygular oldu.
MUHALİF SESLER SUSTURULUYOR
Türkiyede her muhalif sesin farklı yöntemlerle susturulmaya çalışıldığını söyleyen Yüksel, Dünyada 145 gazeteci tutuklu. Bunların yarısı da Türkiyede. İktidarın muhalif seslere hiçbir şekilde tahammülü yok. Muhalif sesleri susturmak için her türlü yöntem kullanılıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak özgürlükler için mücadelemizi her platformda sürdüreceğiz diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da, basına uygulanan sansürün sadece basını değil toplumun tüm kesimlerini ilgilendirdiğini söyledi. Moroğlu, basın özgürlüğü olmayan bir ülkede demokrasiden, insan haklarından ve doğru bilgilendirmeden söz edilemeyeceğini de sözlerine ekledi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel ise, yeni mecliste gazetecilerin sendikal haklarına yeniden kavuşması, kaybedilmiş yıpranma hakkının geri kazanımı ve başta Terörle Mücadele Yasası olmak üzere, TCKnın, Basın Yasasının ve basın özgürlüğüne ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.
