Türkiyenin öncü katılım bankası Türkiye Finans, 2011 yılının ilk altı ayını değerlendirmek, yönetim değişikliğini ve gelecek hedeflerini aktarmak üzere 23 Haziran 2011 Perşembe günü Çırağan Sarayında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, Türkiye Finans Yönetim Kurulu Üyesi ve The National Commercial Bank (NCB) Uluslararası Sektör Başkanı Donald Paul Hill ve Türkiye Finans Genel Müdürü V. Derya Gürerk katıldı.
Katılım bankacılığının büyümesinde önemli bir rol üstlenen ve müşterilerinin faizsiz ürün ihtiyaçlarını başarılı bir şekilde karşılamaya yönelik ürünleriyle dikkat çeken Türkiye Finans, bugün ülke geneline yayılmış 182 şubesi ve 3 bin 400 çalışanı ile faaliyetlerini sürdürüyor. Özkaynak kârlılığı itibarıyla Türkiyenin en kârlı bankalarından biri konumunu sürdüren banka, son iki yılda kaydettiği yüzde 25 büyüme ile önümüzdeki dönem pazar payını da artırmayı hedefliyor.
Basın toplantısında görüşlerini dile getiren Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak: Türkiyenin öncü katılım bankası olarak NCB ortaklığımızdan bu yana büyümemizi ve konumumuzu her geçen gün daha da geliştiriyoruz. Özellikle son iki yılda aktif büyüklüğümüzü 6 milyar TLden 11 milyar TLye çıkardık. Yüzde 25 gibi önemli bir büyüme kaydeden bankamızda bu büyümeyi daha da ileriye taşıyacak bir yapılanma içerisindeyiz. Bu çerçevede 1 Haziran 2011de göreve başlayan yeni Genel Müdürümüz Veysel Derya Gürerk ile birlikte Türkiye Finansın büyümesini hızlandırarak sektördeki öncü vizyonumuzu güçlendireceğimize inanıyoruz dedi.
Türkiyede katılım bankacılığı sektörünün son iki senede aktif büyüklüğünü ortalama yüzde 30 artırdığını ve bu gelişmenin devam edeceğinin altını çizen Boydak, buna bağlı olarak yüzde 5ler seviyesinde olan bankacılık sektörü aktif paylarının birkaç yıl içinde yüzde 10 seviyesine ulaşacağını belirtti.
Türkiyede Katılım Bankacılığının Geleceği Çok Parlak
Mustafa Boydaktan sonra söz alan Türkiye Finans Yönetim Kurulu Üyesi ve The National Commercial Bank (NCB) Uluslararası Sektör Başkanı Donald Paul Hill ise, 2008 yılında ortak olduğumuz Türkiye Finansın bugün gelmiş olduğu noktadan çok memnunuz. 2001 yılından itibaren uygulamaya alınan bankacılık sektöründeki yapısal değişiklikler küresel ekonomik kriz sürecinde bankacılık sektörüne çok önemli katkılar sağladı ve sektöre duyulan güveni artırdı. Türkiye Finansa ortaklık sürecindeki öngörülerimizin üzerinde bir büyüme başarısı gösteren Türkiye, küresel ekonomik kriz sürecini çok iyi yönetebildi ve bu dönemde büyüme gösteren sayılı ekonomilerden birisi olma başarısı gösterdi dedi.
Kriz süreci ve Ortadoğuda yaşanan siyasi gelişmeler sonrası Türkiyenin, mevcut güçlü yapısı ile Körfez fonları ve yatırımcılar için güvenli bir liman olduğunu hatırlatan Hill, Türkiyenin bu durumu bir fırsat olarak değerlendirmesi gerektiğini dile getirdi. Hill ayrıca Körfez ülkeleri yatırımcıları uzun süredir faizsiz enstrümanlar geliştirilmesi konusunda Türkiyeden adımlar bekliyordu. Gelire Endeksli Senetler ve Sukuk bu ürünler için bir başlangıç olarak değerlendirilebilir. Ancak bu iki ürünün tek başına yeterli olacağını düşünmüyoruz. Farklı faizsiz yatırım enstrümanlarının geliştirilmesi Körfez Bölgesi fonlarının Türkiyeye gelişi açısından önemli olacaktır. Dolayısıyla biz Türkiyeye çok güveniyoruz ve katılım bankacılığı sektörünün geleceğinin çok parlak olduğunu düşünüyoruz. Türkiye Finans ile gücünü her geçen gün artıran ülke ekonomisinin en önemli bankalarından birisi olmayı sürdürmeyi amaçlıyoruz dedi.
Türkiye Finans KOBİ ve bireysel bankacılığa öncelik vermeye devam edecek
1 Haziran 2011de göreve başlayan Türkiye Finans Genel Müdürü V. Derya Gürerk de Türkiye Finans olarak katılım bankacılığı sektöründe her zaman öncü ve yenilikçi bir rol üstlendiklerini ve katılım bankacılığı prensipleri çerçevesinde sundukları ürünleri önümüzdeki dönemde çeşitlendirerek müşterilerin ihtiyaç duyacağı tüm konularda onlara alternatif sunmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Toplantıda gelecek dönem öncelikleri hakkında bilgi veren Gürerk şunları söyledi: Türkiye Finansın Nisan 2010 ve Nisan 2011 arasındaki bir yıllık büyümesine baktığımızda, yüzde 25 civarındaki mevduat büyümesi ile yüzde 18 büyüyen mevduat bankaları ve yüzde 20 büyüyen katılım bankaları ortalamalarının üstünde olduğunu görüyoruz. Yeni dönem vizyonumuz dahilinde bu büyümeyi sürdürülebilir hale getirme adına KOBİler ve bireyselin öncelikli olduğu kredi portföyümüzü genişletmeye devam edeceğiz. Sektörde şubeleşmenin, özellikle potansiyeli yüksek olan şehirlerde ön plana çıkacağını düşünüyoruz ve bu doğrultuda önümüzdeki dönemde şubeleşme stratejik önceliklerimiz arasında olacak.