Abdi İbrahim, “Aynı pencereden bakıyoruz” sloganı ile diyabetle savaşıyor

  • 0
  • 1.168
Yazı Boyutu:

“Aynı Pencereden Bakıyoruz” sloganı ile diyabet pazarına giren Türk ilaç pazarının lider firması Abdi İbrahim, sektördeki yenilikçi anlayışı doğrultusunda diyabet tedavisinde etkin çözümler sunmayı hedefliyor.

Gücünü insana verdiği değerden alan Abdi İbrahim, diyabet ve diyabet tedavisinin öneminin bilinciyle yeni bir tedavi grubu oluşturdu. Grupta diyabetli hastaların etkin şekilde tedavisi ve olumsuz sonuçların önlenmesi için eşdeğer ilaçları yer alırken yeni ve yenilikçi ilaçların Abdi İbrahim’in inovatif vizyonu kapsamında Türk tıbbı ile buluşturulması hedefleniyor.

“Aynı Pencereden Bakıyoruz” sloganı ve ruhu ile oluşturulan diyabet grubu hakkında konuşan Abdi İbrahim İlaç Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdürü Dr. Cüneyt Gedikli, diyabetli hastaların yaşamına onların penceresinden bakmanın tedavi sürecinde çok önemli olduğunu belirtirken, Türk hekimlerinin diyabet tedavisine yaklaşımını da aynı strateji doğrultusunda izlediklerini belirtti. “Aynı pencereden bakmak, hem hasta hem de hekimlerle empati kurabilmeyi, onların düşüncelerini ve duygularını anlamayı gerektiriyor” diyen Dr. Cüneyt Gedikli, Abdi İbrahim’in diyabet ekibi yapılanmasını, tüm bu noktaları hedefleyen stratejiler ve bu stratejilerle uyumlu projeler üzerine geliştirdiklerini ifade etti.

2030 yılına kadar diyabetli hasta sayısının 450 milyona ulaşması bekleniyor
Ciddi metabolik hastalıklar arasında diyabetin en yaygın hastalık olduğunu ve diyabetli birey sayısının; nüfus artışına, yaşlanmaya, kentleşmeye, fiziksel aktiviteye ve obezite prevelansının yükselmesine bağlı olarak ciddi artış gösterdiğini ifade eden Gedikli “Dünyada her 10 saniyede iki kişiye yaşamı tehdit eden ve organ hasarlarına yol açabilen diyabet tanısı konulurken, her 10 saniyede bir kişi de diyabet ya da diyabete bağlı olumsuz sonuçlar nedeniyle yaşamını yitiriyor.Tüm dünyada 2010 yılı için tahmin edilen diyabetli sayısı 285 milyona yükselerek, dünya nüfusunun %6,6′sı diyabetli haline geldi. Öte yandan, diyabetli hasta sayısının 2030 yılına kadar 450 milyona yükselmesi bekleniyor.” dedi.

Diyabet ve Türkiye
Diyabet, kalıtsal ve sonradan edinilen faktörlerin etkileşimi ile oluşan insülin adı verilen hormonunun aktivitesindeki yetersizlik nedeniyle yüksek kan şekeri ve buna bağlı olarak dokularda oluşan metabolik anormallikler ile kendini gösteriyor. Kronik bir hastalık olan diyabet, uzun yıllar belirti göstermeden, organ hasarı geliştiğinde kendini belli edebiliyor. Hastalık kontrol altına alınmadığında organ kaybı ya da diyabete bağlı organ yetersizliği ve ölümle sonuçlanabiliyor. Kan şekeri kontrol altına alınması gereken bu kişilerde, aşırı şişmanlık yani obezite en önemli risk faktörüdür.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri Türkiye’de diyabetin artış hızının dünya ve Avrupa genelinin üzerinde olduğunu ortaya koyuyor. Metabolik Sendrom Derneği tarafından 17 ülkede yürütülen PURE (İleriye Dönük Kentsel Kırsal Epidemiyolojik Çalışma) çalışmasına göre; Türkiye’de her 2 kişiden birinde şişmanlık, her 4 kişinin birinde şeker bozukluğu bulunuyor.

Bugün yüzde 14’lere ulaşan diyabet prevelansına sahip bir ülke olarak diyabetin hem hastaya hem de devlete yükünü azaltabilmek için iyi ve doğru tedavinin önemi çok büyük.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Medical Point, çocuk sesleriyle şenlendi!

Rakiplerini geride bıraktı!

Araç tercihi çevreden yana

Eşrefpaşa Hastanesi’ne ek hizmet binası

Karın ağrısıyla gitti, yumurtalığında tümör ortaya çıktı

Geçmeyen alerjiye endoskopik çözüm

Arşiv