Ultrasonda ve mamografide tespit edilemeyen kanser riski olan kuşkulu kitleler MR görüntülemesi ile tespit ediliyor ve anında alınan biyopsi ile kesin tanı konuluyor. İzmir’de kamu hastaneleri içinde tek olması ise İzmir Şehir Hastanesi’nin öncü rolünü ve teknolojik donanımını bir kez daha öne çıkartıyor.
Ailesinde meme kanseri öyküsü olan Ayfer Çelik İzmir Şehir Hastanesi’ndeki bu özellikli işlemden faydalanan ilk hasta. 60 yaşındaki hastanın düzenli yaptırdığı mamografi ve ultrason tetkikleri sırasında kuşkulu sayılan ve netleştirilemeyen iki adet kitle tespit edildi. Kesin tanı ve ileri tetkik için İzmir Şehir Hastanesi Radyoloji Kliniği’ne başvuran hastaya MR eşliğinde meme biyopsisi yapılarak kitlelerden örnek alındı. Temiz çıkan biyopsi sonuçları sonrasında rahat bir nefes alan Çelik, İzmir Şehir Hastanesi’nden aldığı özellikli hizmet için çok mutlu ifade ederken doktoru Radyoloji Doktoru Prof. Dr. Zehra Hilal Adıbelli ve ekibine çok teşekkür etti.
En çok rastlanan kanser türlerinden biri olan meme kanserinde, teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemelerin, özellikle de erken teşhis ile birleştiğinde tam tedavinin mümkün olduğunu, bu nedenle MR eşliğinde biyopsi işleminin önemini vurgulayan Prof. Dr. Zehra Hilal Adıbelli; “MR’da cihaza uyumlu biyopsi ekipmanları kullanarak dokudan örnek alınması ve bu örneğin laboratuvarda incelenmesi işlemleri MR eşliğinde biyopsi uygulamaları olarak tanımlanmaktadır. Kanser açısından kuşkulu lezyonlara, öncelikle saptanabiliyorsa ultrason eşliğinde, ultrasonla görülemiyorsa mamografi eşliğinde biyopsi yapılmaktadır. Ayfer hanımda olduğu gibi az sayıda hastada ise lezyonlar sadece meme MR’da görüldüğü için biyopsinin de sadece meme MR ile yapılması gerekmektedir. Her iki lezyondan aldığımız örnekler patolojiden iyi huylu olarak geldi. Hastamızı sağlıkla uğurlamak onun olduğu kadar bizim içinde sevinç kaynağı.” dedi.
.jpg)
