Yazı Boyutu:
Oğlu 23 yaşındaki Gökhan Yalçınkayaya böbreğiyle can aşısı olan 3 çocuk annesi Şadiye Yalçınkaya, (51) kendini dünyanın en mutlu annesi ilan etti. Evladını hemodiyaliz cihazına hiç mahkum etmeden, yeniden hayat vermesinin bugüne kadar aldığı en güzel anneler günü hediyesi olduğunu belirten Şadiye Yalçınkaya, Her anne benim gibi çocuğunun her derdinin dermanı olmasını ister. Ben bu şansı buldum, çok mutluyum dedi. Oğlu da Koruyucu meleğim, kurtarıcım dediği annesinin boynuna sarıldı, anneler gününü bir öpücük ve çiçekle kutladı.
Manisanın Turgutlu İlçesi Urganlı Beldesinde tüp servisçiliği yapan Gökhan Yalçınkaya 2 yıl önce tırnaklarında morarma şikayetiyle gittiği devlet hastanesinde böbreklerinde problem olduğunu öğrendi. Böbreklerinin küçüldüğünü, ilaç tedavisi bile yapılamayacağını öğrenen Yalçınkaya, düşüp kalırsın uyarılarıyla karşın hastalığı kendine konduramadı, teşhise inanamadı. Doktorların önerisi üzerine zaman zaman gidip tahlil yaptıran Yalçınkaya, yakınması olmadığı için hayatına eskisi gibi devam etti. En son geçtiğimiz Ocak ayında yine şikayeti olmadan, sadece tahlil için hastaneye gittiğinde Yalçınkayanın önüne üç seçenek kondu; Diyaliz, periton diyaliz, böbrek naklinden birini seçmesi istendi. Yalçınkaya, evde kendi kendine de yapabileceği periton diyalizi tercih etti. Ancak buna uyum sağlayamadı. Anne Yalçınkaya nakil kararı aldı, böbreğini vermeye hazır olduğunu söyledi. Nitekim Şadiye Yalçınkaya Gökhanla İzmir Kent Hastanesine başvurdu, oğlunun makineye bağlanmadan kurtarılmasını istedi. Tetkikler yapıldı, annenin uygun donör çıkması üzerine Opr. Dr. Işık Özgü ve Uzm. Dr. Serkan Yıldızın başkanlığındaki ekip, 1 Şubatta nakli gerçekleştirdi. Oğul Yalçınkaya, annesinin böbreği sayesinde hiç diyalize mahkum olmadan ikinci hayata başlarken, anne Yalçınkaya, şunları söyledi:
Delikanlı oğlum tüpçülük yapıyordu, taş gibiydi. Hiçbir sağlık sorunu yoktu, hepimiz şok geçirdik. Hastalığın onun hayatını karartmasını istemedim, makineyle yaşarsa kahrolurdu, ben de onu öyle görmeye dayanamazdım. Ona canımı bile vermeye hazırdım. Oğlum benim böbreğimle yeni bir hayata başladı, sağlıklı. O nedenle dünyanın en mutlu annesi benim. Bir anneye evladının iyi, sağlıklı olmasından daha büyük bir hediye olabilir mi? Ben şanslıyım ki ona derman olabildim. Bundan daha güzel bir anneler günü hediyesi olabilir mi?
Öte yandan iki yıl içinde yaşamında çok şey değiştiğini belirten Gökhan Yalçınkaya, Biz üç kardeşiz. Babam Mesut çiftçilik yapıyor. Kızkardeşim Nadire (20) evli, erkek kardeşim Erkan (21) Mersinde üniversite öğrencisi. Ben annem babamla beraberim, tüpçülük yapıyordum. 5. ketlara tüp taşıyordum yani moraran tırnaklarımdan başka bir şikayetim yoktu. Ama hastalık için için ilerlemiş, inanamadım.Ya diyalize ya da bağış organa mahkum olacaktım. Ama annem nakil için soluğu hastanede aldı. O benim her zaman koruyucu meleğimdi, kurtarıcım oldu. Anaların hakkı ödenmez derler ya ben de ödeyemem. Annemi çok seviyorum dedi. Yalçınkaya, yaklaşık 2.5 ay önce kendisine hayat veren annesinin anneler günü dalından kopardığı bir gül ve öpücükle kutlarken, Annem bana, benim anneler günü hediyem sensin, senin hayatta olman diyor. Annelik işte böyle bir şey diye konuştu.