Sağlıktan iyi haber

  • 0
  • 946
Yazı Boyutu:

Aort cerrahisi üzerinde önemli bilimsel çalışmalara da imza atan Kalp Damar Cerrahisi Profesörü Suat Buket,  hekime ulaşmanın kolaylaşıp ultrason gibi tetkiklerin yaygınlaşması sayesinde ani ölümlere götüren aort anevrizması gibi hastalıkları artık görmediklerini söyledi. Sağlığın demografisinin değiştiğini belirten Buket, “Boğaz enfeksiyonu da erken tanıyla tedavi edildiği için romatizmal kalp kapak hastalıkları da görmediğimiz hastalıklar arasında. Bu sevindirici” dedi.
İzmir Kent Hastanesi Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Buket, eskiden erken tanısı koyulamadığı için pek çok insanın yaşamını yitirmesine neden olan bazı hastalıkların tıbbın ilerlemesi ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşmasıyla “öldürücü” olmaktan çıktığını söyledi. Prof. Dr. Buket, kalpten çıkan büyük atar damarın (aorta) genişlemesine ya da balonlaşmasına “aort anevrizması”,  bu damarın üç tabakaya ayrılıp çatlaması ve kanın bu duvar içine akar hale gelmesine “aort diseksiyonu” dendiğini hatırlatırken, bu iki önemli damar hastalığının geçmişte epey hayata mal olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Buket, şöyle konuştu:

KARIN ULTRASONU HAYAT KURTARIYOR
“İki hastalık da düne kadar çok tehlikeli, hayati risk taşıyan hastalıklardı. Aort anevrizmasında damar yavaş yavaş genişlediği için çok büyük çapa ulaşmadan şikayet yaratmaz. Çok büyük çapa ulaşır etraftaki dokulara baskı yapmaya başladığında ağrı olur. Anevrizmanın en çok rastlandığı yer karın içi böbrek altında olandır. Genelde yaşlılarda olur. Artık hekime ulaşmak kolay, ultrason her yerde var. Ve hasta bir başka nedenle doktora gittiğinde karın ultrasonu çekildiğinde aort anevrizması çok küçük çaptayken yakalanıyor, patlamadan tedavi ediliyor. O nedenle 8-10 santimetrekare çapa ulaşmış anevrizma vakaları hemen hemen hiç gelmiyor. Esasta en gizli kalan ve en ölümcül olan ise aort diseksiyonudur. Aort diseksiyonunda ölüm oranı ilk 24 saatte saat başına yüzde 2’dir Yani 100 hastada akut diseksiyon olursa müdahale yapılmaması halinde ilk 24 saatte bu vakaların 48’i ölür. Ölüm oranı 15 günlük vakalarda yüzde 90’ı geçiyor. Yani ilk 24 saatte yüzde 52’si hayatta kalırken, 15 günde hayatta kalanların oranı yüzde 10’a düşüyor. O nedenle aort diseksiyonları acil cerrahi müdahale gerektiriyor. Artık ilçelerde bile ekokardiyografi, tomografi cihazları var ve yaygın kullanılıyor. Bu olanaklar bu vakaların tanısını da kolaylaştırdı.”
Prof. Dr, Buket bu iki önemli damar hastalığından korunma konusunda “yüksek tansiyondan kork, sigara içme” uyarısı yaptı. Kronik bronşitin de bu hastalıklarda risk faktörü olduğunu kaydeden Buket,  sözlerini şöyle sürdürdü:

KALP ROMATİZMASI DA GÖRMÜYORUZ
“Sağlığın demografisi değişti. Sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştıkça hastalıklar daha erken yakalanıyor. Eskiden romatizmal kapak hastalıkları vardı. Şimdi bunları da hemen hemen hiç görmüyoruz.  Romatizma boğaz enfeksiyonunun bir komplikasyonu. Boğaz enfeksiyonu erken tanıyla erken tedavi edildiği için hasta akut eklem romatizması pozisyonuna gelmiyor. Bunlar sağlıkta sevindirici gelişmeler.”

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Eşrefpaşa Hastanesi’ne ek hizmet binası

Karın ağrısıyla gitti, yumurtalığında tümör ortaya çıktı

Geçmeyen alerjiye endoskopik çözüm

Mamografi Eşliğinde Biyopsi

Duygusal travma, ‘Kırık Kalp Sendromu’na neden olabilir!

63 yaşında yeni nefesine kavuştu!

Arşiv