Tüberkülozdan dünyada her yıl 1.7 milyon insan ölüyor

  • 0
  • 886
Yazı Boyutu:

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği  Tüberküloz Çalışma Grubu Başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Yüce, “24 Mart Dünya Tüberküloz Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, hastalığın 21. Yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından birisi olduğuna dikkat çekti.

Dünyanın en eski hastalığı olan Tüberkülozdan yılda 1.7 milyon kişinin hayatını kaybettiğini ve bunun 0.4 milyonunu HIV pozitif kişilerin oluşturduğunu belirten Profesör Yüce, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2010 yılı verilerine göre yılda 9.4 milyon yeni olgunun bildirildiğini, bunun yüzde 35’ini de kadınların oluşturduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Yüce, dünyada Tüberkülozun en yaygın olduğu bölgenin yüzde 55 ile Asya Kıtası olduğunu, en yaygın görüldüğü ilk beş ülke sıralamasında Hindistan, Çin, Güney Afrika, Endonezya ve Nijerya’nın yer aldığını belirterek şöyle konuştu:
“Türkiye’de Dünya Sağlık Örgütü’nün 2010 verilerine göre yılda 15.183 yeni olgu bildirilmekte, bunların 879’u 15 yaş altı çocuklar, 581’i ise HIV ile enfekte kişilerdir. Tüberküloz hastalarının büyük çoğunluğunun ise genç yaşta (15-59 yaş grubu) olduğu görülmektedir. Tüberkuloz tedavisinde kullanılan az sayıda etkili ilaç vardır. Yeni olgularda tedavi başarısı oldukça yüksek olup hastalığın eradike edilmesinde erken tanı ve düzenli tedavi çok önemlidir. Ancak düzenli tedavi yapılamaz ise direnç kazanmış bakterilerle oluşan ‘Çoğul ilaca dirençli’ tüberküloz (ÇİD-TB) olguları ortaya çıkar ki bu kişiler toplum için büyük bir sorun oluşturmaktadır. Ülkemizdeki ÇİD-TB oranının yüksek olması, uygulanmakta olan Tüberkuloz kontrol programlarının Dünya Sağlık Örğütü hedeflerine ulaşılmasında yetersiz kaldığını düşündürmektedir.
Son yıllarda dünyada az sayıda yaygın ilaç dirençli (YİD-TB) olguları da bildirilmeye başlanmıştır. Mart 2010 itibariyle tüm dünyada 58 ülkeden en az bir yaygın ilaç dirençli olgu bildirilmiş olup, önümüzdeki yıllarda yaygın ilaç dirençli vakaların sayısının yıllık 25 binlere varacağı düşünülmektedir. Ülkemizde de az sayıda YİD-TB olguları bildirilmeye başlanmıştır. Tüberkülozdan korunma ve kontrolünde aşı çalışmaları büyük bir hızla devam etmektedir. Halen kullanılmakta olan BCG aşısına alternatif olarak 200’den fazla yeni aşı adayı geliştirilmiş, 11 yeni aşı adayında klinik çalışmalara başlanmıştır. Ayrıca Sağlık Bakanlığı Verem Savaşı Daire Başkanlığı (VSDB) koordinasyonu ile sürdürülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı (UTP) kapsamında Tüberküloz olgularının tanımlanması, takibi ve ülke düzeyinde ilaç direncinin belirlenebilmesi için ‘İlaç direnci sürveyans sistemi’nin kurulması planlanmış ve 2012 yılı itibarı ile ‘Ulusal Antitüberküloz İlaç Direnci Laboratuvar Sürveyans Ağı’ pilot çalışmaları kapsamında öncelikli olarak Ankara ve İstanbul illerinde laboratuvarlar arası standardizasyonun sağlanmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır.” Bu kapsamlı organizasyon, kurumlararası sıkı işbirliği, erken tanı,  uygun tedavi ve izlem ile tüberküloz kontrolü ve eradikasyonunda başarı sağlanabilir.”

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Hayat Projesi ile hedefe tam isabet

Alfa kuşağının teknoloji alışkanları değişti

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Akredite Edildi

Gürcü hasta robotik cerrahi teknolojisiyle şifa buldu

Şehir Hastanesi’nde Tüp Bebek Tedavisi

Eşrefpaşa’nın hidroterapi havuzlu sağlık hamlesi

Arşiv