İzmir Balçovada 1,5 yıl önce geçirdiği trafik kazasında iki bacağı birden kopan emekli astsubay Recep Alkan (47), Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde gerçekleştirilen başarılı ameliyat ve sonrasındaki tedavi ile mucizeyi gerçekleştirdi. 17 Temmuz 2008de eşi Muazzez Alkan (43) yönetimindeki otomobilin, otoyolda bir başka otomobilin sıkıştırması sonucu sağ taraftaki bariyerlere çarpması üzerine iki bacağı kopan Alkan, tesadüfen yoldan geçen bir hemşire ve ambulansın ilk yardımı ile 10 dakika içinde DEÜ Hastanesine yetiştirildi.
DEÜ Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı El Cerrahisi Bilim Dalı öğretim üyeleri Doç. Dr. A. Kadir Bacakoğlu ve Doç. Dr. Mustafa H. Özkan, saat 20.00 sıralarında kendilerine getirilen Alkanı hiç bekletmeden iki ekip halinde ameliyata aldı. Erken müdahale ile alınan sonuç, Alkan ailesine yeni bir hayat hediye etti.
Recep Alkanın diz üstünden kopan sağ bacağı ile diz altından kopan sol bacağı 7şer santim kısaltılarak eşit boya getirildikten sonra saatler süren operasyonla yerlerine takıldı. Ameliyattan 3 ay sonra destekle ayağa kalkan ve egzersizlerle birinci yıl sonunda yürümeye başlayan Alkan, eşi Muazzez Alkan ve 20 yaşındaki üniversite öğrencisi oğlu Cansının da desteği ile yaşama sımsıkı tutundu.
Çift bacak (uzuv) kopmalarının ender görülen bir durum olduğunu son 15 yılda kendilerine bu türden sadece üç vaka geldiğini belirten Doç. Dr. A.Kadir Bacakoğlu şöyle konuştu: İlginçtir ki, 2008de hastanemize bir hafta ara ile iki çift bacak kopuğu geldi. Birisi Recep Alkandan bir hafta önce gelen Hülya Aktaştı. Ancak Hülya Aktaş Uşaktan İzmire getirilmişti. Bize ulaşıncaya kadar farklı merkezlere uğramış ve geldiğinde şoktaydı. İki bacağı takmak bile mümkün olmadan hasta genel durumundaki bozulma nedeniyle maalesef kaybedildi. Recep Alkanın en büyük şansı, kazanın hastanemize çok yakın bir yerde gerçekleşmiş olması ve bize hemen ulaştırılması oldu. Bu iki hasta örneği zamanında tedavinin önemini çok iyi bir şekilde yansıtmaktadır. Bu olguları bir kongredeki sunumumda da gösterdim. Mikrocerrahi tedavi gerektiren ağır hasarlı uzuv yaralanmaları ve büyük uzuv parçalarının kopmasında, hele bu yaralanmaların birden fazla uzuvu ilgilendirmesinde sadece uzuv kaybı değil kan kaybı ve gecikme, hastanın da kaybına neden olur. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan toplantılarda Dokuz Eylül Üniversitesi olarak merkezimize hastaların hiç vakit kaybına neden olmayacak şekilde sevk öncesi bildirilerek gönderilmesi konusunu vurguladık. Bu, dünyada tüm merkezler için gerekli bir önceliktir. Yakın zamanda medyada sevk-organizasyon sorunlarıyla uzuvlarını kaybeden hastalar yansıtıldı. Organizayon ve bu merkezlerin koşulları iyileştirilmedikçe bu sorunlar sürecektir. Bu tip hastalar için 7/24 saat hizmet veren sadece cerrahi değil, anestezi-yoğun bakım rehabilitasyon konusunda deneyimli ekip ve fiziksel koşulların oluştuğu merkezlere, bu merkezlerin de tek elden kordinasyonuna gereksinim var dedi.
Öğretmen eşi Muazzez Alkan ile birlikte geçirdikleri zor günlerin ardından yeniden doğduğunu belirten Recep Alkan, Samsunluyum. 13 yıldır İzmirde yaşıyoruz. 5 yıl önce Hava Kuvvetlerinden emekli oldum. 2008de geçirdiğim kazadan sonra çektiğim dayanılmaz ağrılar nedeniyle ilk günlerde ötenazi bile düşündüm. Ancak Dokuz Eylül Üniversitesindeki hocalarımızın müthiş çaba ve desteği, ailemin gösterdiği özen, kaza anında bir hemşire ve ambulansın tesadüfen olay yerinde bulunması gibi önemli tesadüfler beni yaşama yeniden kazandırdı. Yürüyebildiğim için çok mutluyum diye konuştu.