Aman Yediklerinize Dikkat!

 

GDO’lu besinler tartışması yine alevlendi. Bir hafta önce tüm TV kanalları ve gazetelerde, Fransa Caen Üniversitesi’nde genetiği değiştirilmiş (GDO) besinlerle beslenen farelerin çoğunun kansere yakalandığı haberi yayınlandı. Büyük gizlilik içinde 2 yıl süren araştırmada, Fransız bilim adamları, genetiği değiştirilmiş gıdalarla beslenen kobay farelerin daha genç öldüğü ve daha sık kansere yakalandığı, dişi farelerin yüzde 93’ünde meme tümörlerinin belirlendiğini, erkek farelerin çoğunun ise böbrek ve karaciğer sorunları nedeniyle öldüğünü açıkladı. Nedir GDO? Bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması sonucunda üretilen yeni canlıya Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) deniyor.

Daha önce yapılan açıklamalarda GDO’lu besinlerin, insanlarda alerjik reaksiyona neden olduğu, antibiyotik direncini zayıflattığı, toksik etki yarattığı, ekosistemde yani normal ve organik tarımı tehdit ettiği, ne kadar uzak alanda olursa olsun rüzgar ve arılar yoluyla organik ürünlere de bulaştığı, GDO'lu tarım yapılan alanlardaki haşereleri yiyen kuşların türlerinin tükendiği, canlı türleri açısından bioçeşitliliği yok ettiği, GDO'lu ekinlerin tozlaşma yoluyla aynı türden akrabalarının da genlerini değiştirebildiği açıklanmıştı. Şimdi bu etkilere bir yenisini Fransız Bilim Adamları ekledi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün incelemelerine göre her yıl dünya çapında 10 milyon hastaya kanser teşhisi konuluyor. GDO, hormon ve tarım ilaçlarının hücrelere verdiği zararın kansere yol açtığı kesin olarak kanıtlandı. Sağlığımız her şeyimizdir. Organik gıdalar, bitkisel ve hayvansal gıdaları içerir. Organik gıdalarının yetiştirilmesinde, işlenmesinde yapay ve benzeri gübrelerin, böcek ilaçlarının, büyütme düzenleyicilerinin, hormonların, antibiyotiklerin, koruyucuların, katkı maddelerinin, kimyasal kaplama ve parlatıcı maddeleri ile kimyasal ambalaj malzemelerinin kullanılmadığı gıdalardır. Hayvanlar için organik, en az bir yıl sadece doğadaki bitkilerle beslenmiş, antibiyotik ve büyüme hormonları verilmemiş olan anlamındadır. Organik (Ekolojik) ürünün etiketinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın organik tarım logosu yer almalı. Organik ürünler, diğer ürünlerden ayrı reyon ve bölümlerde satışa sunulmuş olanlardır. Ayrıca, ürünün kapalı ambalajda olması zorunluluğu da vardır. Her zaman alışveriş yaptığınız marketten organik ürünler getirmesini isteyin. Tüketiciler bunlara dikkat ederlerse yanılma payları kalmaz. Gıdaları mevsiminde satın alın. Sebze ve meyveleri mevsiminde, en ucuz ve bol olduğu zamanda alın. Tüm il, ilçe, belde ve belediyeler, organik ürün üreticilerine doğrudan satış noktaları tahsis etmek zorundadır. Ayrıca, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın resmi sitesinden organik ürün yetiştiren firmaların isimlerini de bulabilirsiniz.

İnsan yaşamını yakından ilgilendiren ve sağlıklı yaşamın sürdürülmesinde önemli bir etken olan gıda fuarları daha sık yapılmalı. 5 gün önce biten Uluslararası Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı ve nisan ayında 3’ncüsü yapılan İzmir Organik Ürünler Fuarı hem üreticiler hem de tüketiciler için çok önemli. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Karşıyaka Belediyesi, İzmir Tarım İl Müdürlüğü ve Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) işbirliği ile Türkiye’nin ilk sertifikalı organik ürünler pazarı her cuma günü Karşıyaka Bostanlı’da kuruluyor. Seferihisar Sığacık Kalesi’nde pazar günleri sadece köylülerin satış yapabildiği organik pazarda büyük ilgi görüyorlar. Yine Seferihisar Ulamış Mahallesi yol üzerinde 16 dönüm alan üzerine kurulan Yörük Pazarı’nda da organik gıda ve ürünler satılacak. Güzelbahçe Oba Tesislerinin sahiplerinden Özgür Güler’ün kurduğu Yörük Pazarı’nda zeytin yağından, reçele, baldan enginara ve narenciyeye kadar yüzlerce çeşit organik sebze, meyvenin yanı sıra pek çok çeşit bulmak mümkün olacak. Ekim sonunda hizmete açılacak olan Yörük Pazarı’nda, kentten kaçmak isteyenlere yeşillikler arasında, kahvaltı cafe ve restoran hizmetleri sunulacak.