Bir Dünya Kenti: Kuşadası

  • 0
  • 790
Yazı Boyutu:

Kuşadası denilince ilk aklıma dünyanın en büyük turistik gemilerinin uğrak yeri olan Türkiye'nin turizmdeki gururu gelir. Kuşadası, son günlerde yine gazetelerin birinci sayfalarını 3-4 bin kişilik turist kafilesi getiren transatlantiklerin ziyareti ile adından sıkça söz ettirmeye başladı. Hıristiyan aleminin en önemli yeri olan Selçuk Meryem Ana Evi ve Efes Antik Kenti'nin 15 kilometre yakınında olması Kuşadası'nı bir dünya kenti yapıyor. Avusturalya'sından, Amerikalı'sına, Japon'undan, İngilizi'ne kadar tüm dünya insanları Kuşadası Limanı sayesinde tarihi geçmişini öğrenip hacı olma imkanı buluyor. Efes, Meryem Ana ve turizmdeki önemli yeri Kuşadası'nı bir dünya kenti yaparken, Türkiye çapında önemli bir konuma taşıyan özellikleri de kuşkusuz pek çok tabi 1950'li yıllarda turizmi keşfeden Kuşadası Türkiye'nin ilk turizm beldesi olma onurunu kazananlardan. "turizm" denilince ise Kuşadası'nın bir prensesi vardı ki hiç ama hiç unutulmadı. Suade Hümeyra Özbaş. O Kısmet Otel'in sahibi ve Osmanlı Padişahı 6. Mehmet Sultan Vahdettin'le Sadrazam Tevfik Paşa'nın torunu. Suade Hümeyra Özbaş, Adalıların turizm öncüsüydü, öğretmeniydi. Kısmet Otel de okul. İngiltere Kraliçesi 2.Elizabeth'ten, Belçika Kralı Albert, ABD eski Başkanı Jimmy Carter, Demis Roussos, Joan Baez, Peppino Di Capri, Vehbi Koç, Sakıp Sabancı'ya kadar yerli ve yabancı pek çok ünlü devlet adamı, işadamı ve sanatçıyı otelinde ağırlayıp Kuşadası'nın adını en iyi şekilde duyurmuştu. Kuşadası'nı yazarken O'nu anmadan geçmek olmazdı. Yani, Kuşadası bacasız fabrika olarak anılan turizmin önemli bir mihenk taşıdır.

Döviz Bürosu Gibi Kuşadası'na Türkiye'nin döviz bürosu da diyebiliriz. Çünkü ülkemizde İstanbul'dan sonra turizmde en büyük döviz girdisi sağlayan tek ilçedir. Kuşadası'nın beton yığını haline geldiği konusunda çoğu kişi hemfikir olmasına rağmen çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış tarihi, doğası, denizi, mavi bayraklarla ödüllendirilen plajları ve sosyal yaşamını yazmak için sayfalar yetmez. Kuşadası, çağlara göre değişen yerleşimlerden oluşmuş. İlk yerleşim olan Neopolis, Yılancı denilen yerde İonlar tarafından kurulmuş. Orta Çağ'da Pilav dağı eteklerinde Andız kulesindeki yerleşim, deniz ulaşımı güçlükleri nedeniyle Scalanova (Yeni İskele) adıyla ticari bir liman olarak şu anda kullanılan yere yapılmış. Kervansaray ve Kuşadası'nı çeviren surlar ise Osmanlı döneminde Ö. Mehmed Paşa'nın yadigarı. Güvercinada ve 1834'te yeniden yapılan Küçükada, önce Venedikliler, sonra Osmanlıların askeri üs olmuş. Kuşadası'na ismini veren Güvercinada, 1960 yılında bir yolla karaya bağlanınca yerli ve yabancı turistlerin ilk uğrak yeri haline gelmiş. İster gündüz, ister gece gidin Güvercinada tarih ve yeşilliğin içinde tercihe göre çay veya buz gibi bir bira içerek Kuşadası'nı değişik bir pencereden izletir size. Hele güneşin denize batışını izlemek ayrı bir zevk verir insana.

Güneş, deniz ve kumsal üçgeninde Kuşadası, çok özel bir yere sahiptir. Foto muhabirlerinin yaz aylarında güneşlenen ve denizi giren en kalabalık insan topluluğunu görüntülemek için gittikleri yer Kuşadası Kadınlar Plajı'ndadır. Keza, 3 bin yıllık tarihi izleri taşıyan Pygela Plajı da bir o kadar ünlüdür. Antik yazar Strabonun yazdığına göre Pygela, ünlü komutan Agememnon'un (M.Ö. 12yy) askerlerinin bozulan sağlık ve morallerinin düzelmesi için bir dinlenme yeri olarak kurulmuş. Kuşadası'nı yaz aylarında canlandıran en önemli kültür aktivitesi ise geleneksel hale gelen Kuşadası Festivali Altın Güvercin Müzik Yarışması'dır. Türkiye çapında yapılan bu yarışma hafif batı müziğine gönül veren pek çok sanatçıya büyük heyecan katar. Kuşadası geleneksel hale getirdiği Altın Güvercin Müzik Yarışması ile pek çok sanatçı kazandırmıştır Türkiye'ye. Bunlardan bir kaçı Fatih Erkoç, Aşkın Nur Yengi, Harun Kolçak, İzel, Asya ve Çelik müzik dünyamızda ön plana çıkan sanatçılar arasında yer alır. Bu yarışmaya söz, müzik ve yorumlarıyla katılın Kayahan, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Cem Karaca, Zerrin Özer, Grup lokomotif, Emel-Erdal, Suavi, Selçuk-Rana-Nilüfer Alagöz gibi pek çok sanatçımız da renk kattı. Kısacası, kaç kez gittiğimi hatırlamadığım ve her yıl gitmek için can attığım bir yerdir Kuşadası. Yazımı Kuşadası Belediyesi'nin bir broşürdeki şiirle bitirmek istiyorum : "Gelin dostlar, Kuşadası'na gelin/ Yıldızlardan yıldız seçin/ Her bütçeye, her zevke göre otellerimiz/ Sizlere konuk etmek için hazır/ Dinlenin, eğlenin, yaşayın ve sevgiyle kalın"

YORUM YAZ
Arşiv